Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bilim insanlarımıza birikimlerini ülkemizde değerlendirebileceklerini, böyle bir zemini hazırlamaya başladığımızı da gösteriyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde ülkemizi tüm bilim insanları için çok daha önemli bir cazibe merkezi haline getireceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen, '2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Toplantısı'nda konuştu. Fuat Sezgin'in eserlerini, kitaplarını ve tüm birikimini Türkiye'ye kazandırıp, milletin istifadesine sunmanın gayreti içinde olduğunu kaydeden Erdoğan, "Eserlerinin büyük bir kısmını ülkemize kazandırdı, bir diğer kısmı da şu anda mahkemelik. İnşallah o mahkeme de kazanılmak suretiyle onlar da ülkemize getirilir" diye konuştu. Gülhane Parkı içindeki Has Ahırlar binasında açılan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin yerini de bizzat Sezgin'in belirlediğini anlatan Erdoğan, başbakanlığı döneminde bu müzenin hazırlıklarını Sezgin ile birlikte yürüttüğünü söyledi.
'GELECEK NESİLLERE AKTARACAĞIZ'
Vefatından sonra Sezgin'in, müzenin hemen karşısındaki ebedi istirahatgahına defnedildiğini kaydeden Erdoğan, "Hocamızın eserleri yanında şahsi kütüphanesi başlı başına bir hazine değerindedir. İnşallah bunları da vakıf ve müze bünyesinde en güzel şekilde koruyacak, değerlendirecek, gelecek nesillere aktaracağız. Hocamızın eserlerinden bir set de Cumhurbaşkanlığı kütüphanemizin en kıymetli bölümü olarak araştırmacılarımızın ve gençlerimizin hizmetine sunulacaktır" dedi.
'TARİHİN EN BÜYÜK AYIPLARINDAN'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fuat Sezgin'in Bitlis'te başlayıp, İstanbul'da süren ardından Almanya'ya uzanan ve yeniden İstanbul'da sona eren 94 yıllık hayatının her safhasının paha biçilmez derslerle dolu olduğunu, dünya çapındaki böyle bilim adamının 1960 darbesinin ardından İstanbul Üniversitesi'nden uzaklaştırılmasının, tarihin en büyük ayıplarından olduğunu söyledi. Fuat Sezgin'in çalışmalarını Almanya'da devam ettirdiğini kaydeden Erdoğan, "Önce Frankfurt Üniversitesi, ardından Goethe Üniversitesi, Fuat Hocamızın ilmi çalışmalarına zemin oluşturdu, destek verdi. Bizim kıymetini bilemediğimiz Hocamıza Almanya’nın sahip çıkması boşuna değildir. Hocamız, İslam bilim ve teknoloji tarihi bakımından eşi bulunmaz eserlerinin önemli bir bölümünü tabii olarak çalışmalarını yürüttüğü ülkenin diliyle, yani Almanca olarak yayınlamıştır. Bunun anlamı bu eserlerin bilim tarihine Alman patentli olarak geçmiş olmasıdır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Açık konuşmak gerekirse hocamızın ülkemizde barındırılmamasının sebebi, yürüttüğü çalışmaların başındaki 'İslam' ifadesidir. Şayet Fuat Hoca, İslam değil de mesela Roma veya Bizans tarihi çalışmış olsaydı, emin olun hayatının sonuna kadar İstanbul Üniversitesi'nde kalmaya devam ederdi. Sıkıntı burada, dert burada. İlim insanına sahip çıkmadığınız zaman işte ona Alman sahip çıkar ve Alman sahip çıktığı zaman da bu eserler de Almanca dünyada yerini bulur" dedi.
'ESERLERİN ŞEREFİNİ ALMANYA'YA BAĞIŞLADILAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam alimlerinin çalışmalarının incelenmeden, dünya bilim tarihinin incelenebilmesinin de ve yazılabilmesinin de mümkün olmadığını belirterek, "Sadece ve sadece yürüttüğü çalışmaların başında 'İslam' ifadesi geçiyor diye hocamızı bir kalemde silip atanlar, ortaya çıkan dünya çapındaki eserlerin şerefini kendi elleriyle Almanya'ya bağışlamışlardır. Biz 'İlim Çin'de bile olsa arayınız' diyen bir medeniyetin mensupları olarak kendi ilim erbabımıza, ilmi birikimimize sahip çıkamamış olmamızın sebeplerini çok iyi düşünmeliyiz. Çok iyi tefekkür etmeliyiz" diye konuştu.
'SÖMÜRGE AYDINLARIYLA MÜCADELE ETTİK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda bugüne kadar yaptıkları çalışmalarda İstanbul'u dünyanın en gözde ilim ve kültür merkezlerinden biri haline getirmek için gayret gösterildiğini, üniversiteleri 81 vilayetin tamamına yayarak, hem yükseköğrenime erişimi kolaylaştırdıklarını hem de bilim insanlarının önünde geniş bir çalışma alanı oluşturduklarını söyledi. Üniversite sayısını 76'dan 206'ya çıkardıklarını belirten Erdoğan, "Bütün bunları yaparken bir yandan da eski dönemin bakiyesi bağnazlıklar ile kendi medeniyetine ve kültürüne husumeti çağdaşlık zanneden sömürge aydınlarıyla mücadele ettik. Bu zihniyeti tümüyle ortadan kaldıramamış olsak da bilimsel çalışmaların yelpazesini olabildiği kadar genişlettiğimiz bir gerçektir. Ülkemizde tarih, kültür, sanat, edebiyat başta olmak üzere, sosyal bilimler alanları yeniden cazibe kazanmışsa, işte bu çabalar sayesindedir. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu gayretlerimizi devam ettireceğiz" dedi.
5 MİLYON CİLTLİK KÜTÜPHANE
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde 5 milyon ciltlik kütüphane yaptıklarını, eserlerin dijital ortamda da kayda girildiği kütüphanenin açılışını 3- 4 ay içinde yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da eski Rami Kışlası'nda da 6 milyon ciltlik kütüphanenin yapımının sürdüğünü söyledi. Erdoğan, "Dünyada 150 milyon ciltlik kitaba sahip olan kütüphaneler var. Bizimki bu noktada daha çok gerilerde. Ama dedik ki eğer bir şeye başlarsak biter, başlamazsak hiç bitmez. Milyonları konuştuğumuz kütüphanemiz yoktu; ama şimdi var. Ve bunları yakından takip ederek inşallah dünyaya açılmış olacağız. Medeniyet inşa etmek her topluma nasip olan bir haslet değildir. Biz bu konuda şanslı bir milletiz. Her şeyden önce dinimiz olan İslam’ın kadim ve çok zengin bir medeniyet birikimi var. İslam bilim adamlarının tıptan astronomiye matematikten kimyaya fizikten siyaset bilimine kadar dünyaya kazandırdıkları birikim, bugün dahi insanlığın yolunu aydınlatmayı sürdürüyor" diye konuştu.
'ATEŞ YENİDEN HARLANIYOR'
Geniş coğrafyada süren bu çalışmaların kıymetini Fuat Sezgin gibi ilim erbapları sayesinde yeniden keşfettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Bugün ülkemizde ve dünyanın pek çok yerinde Müslüman ilim adamlarının ortaya koydukları eserlerini, başarılarını iftiharla takip ediyoruz. Tabi burada asıl üzerinde uzun uzun düşünmemiz gereken husus, bu çalışmaları kendi medeniyet coğrafyamızda yürütecek iklimi niçin oluşturamadığımızdır. Türkiye olarak yavaş yavaş bu konuda kendimizi müspet yönde ayrıştırdığımıza inanıyorum. Bilim insanlarımıza birikimlerini ülkemizde değerlendirebileceklerini, böyle bir zemini hazırlamaya başladığımızı da gösteriyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde ülkemizi tüm bilim insanları için çok daha önemli bir cazibe merkezi haline getireceğiz. Bu gelişme aynı zamanda medeniyetimizin üzerindeki küllerin dağılmaya, ateşin yeniden harlanmaya başladığı anlamına geliyor."
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
Aslıhan ALTAY KARATAŞ/ANKARA, (DHA) -