HABER

Erdoğan'ın 'yeni anayasa' çağrısının altında ne yatıyor, muhalefet nasıl yorumluyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürpriz "yeni anayasa" çağrısına, ittifak ortağı MHP'den destek gelirken, gözler AKP'nin atacağı adımlara çevrildi. Muhalefet partilerinde Erdoğan'ın bu çıkışı, "gündem değiştirme, sistemin iflası" yorumlarının yanı sıra "yüzde 50+1" oy desteğini alamayacağını gördüğü için, Anayasa'da bu oranı aşağı çekecek düzenleme yapmak istediği" iddiaları konuşulmaya başlandı.

Erdoğan'ın 'yeni anayasa' çağrısının altında ne yatıyor, muhalefet nasıl yorumluyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürpriz "yeni anayasa" çağrısına, ittifak ortağı MHP'den destek gelirken, gözler iktidar partisinin bundan sonra atacağı adımlara çevrildi.

Muhalefet partilerinde Erdoğan'ın bu çıkışı, "gündem değiştirme, sistemin iflası" yorumlarının yanı sıra "yüzde 50+1" oy desteğini alamayacağını gördüğü için, Anayasa'da bu oranı aşağı çekecek düzenleme yapmak istediği" iddiaları konuşulmaya başlandı.

AKP'de ise "başkanlık sisteminden geri adım olmayacağı ve yüzde 50+1 koşulundan vazgeçilemeyeceği" ifade edilirken, tüm partilerin katılımı yerine MHP ile ortak bir anayasa değişikliği teklifinin hazırlanması planlanıyor.

Ekonomi yönetimindeki değişimin ardından "hukuk" ve "ekonomi" alanında reform düzenlemeleri için çalışma başlatıldığını açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazartesi günü kabine toplantısı sonrasında "yeni anayasa" çıkışıyla, siyasette yeni bir tartışmayı başlattı.

Parlamentoda oy hakkı bulunmayan TBMM Başkanı ile birlikte 289 sandalyesi bulunan AKP'nin, 48 milletvekili bulunan MHP ve 1 milletvekili bulunan Büyük Birlik Partisi destek verse bile, anayasa değişikliğini Meclis'ten geçirecek çoğunluğu bulunmuyor.

Anayasa değişikliğinin Meclis'te kabul edilebilmesi için en az 400 milletvekilinin kabul oyu vermesi gerekiyor. Anayasa değişikliğinin referanduma sunulabilmesi için ise en az 360 milletvekilinin desteği lazım. Parlamento aritmetiğine göre başka bir muhalefet partisi destek vermezse, böyle bir anayasa değişikliğinin Meclis'ten geçme şansı bulunmuyor.

İşte bu nedenle Erdoğan'ın "yeni anayasa" çıkışının altındaki nedenler, Erdoğan'ın "başkanlık sisteminden vazgeçmeden" muhalefetle nasıl uzlaşacağı merak ediliyor.

Kabine toplantısı

'MYK'de 'temenni' dile getirildi, Erdoğan yorum yapmadı'

AKP'nin, 2017'deki "başkanlık sistemi"ne geçişi öngören anayasa değişikliğinden bu yana yeni anayasa konusunda yaptığı somut bir çalışma bulunmuyor. AKP kulislerinden yansıyan bilgiye göre Erdoğan'ı "yeni anayasa" çağrısına götüren süreç geçen hafta yapılan AKP Merkez Yönetim Kurulu toplantısında atıldı.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün uzun süredir konuşulan "reform paketi" hakkında sunum yaptığı MYK'da, üyelerin büyük bölümü, "asıl reformun yeni, sivil anayasa olacağı" temennisini dile getirdi.

Gül'ün sunduğu reform paketinde de anayasa değişikliği konusunda somut bir çalışma öngörülmezken, sivil anayasanın da yine "temenni" olarak yer aldığı, Erdoğan'ın ise anayasa değişikliği konusunda herhangi bir yorum yapmadığı belirtiliyor. Bu nedenle, "yeni anayasa" çıkışının, Erdoğan'ın yakın kurmaylarının dışındaki partililer için de "sürpriz" olduğu" ifade ediliyor.

Bahçeli ve Erdoğan

'Başkanlık sistemi ve 50+1'den dönüş olmaz'

Erdoğan'ın, cumhur ittifakının sandalye sayısı yetmemesine karşın, yeni anayasa çağrısı yapması, kulislerde, "başkanlık sisteminde revizyona gidilebileceği" hatta bazı muhalefet partilerinin sözcüleri tarafından, "sistemin iflası" olarak yorumlandı.

Ancak AKP kaynakları, anayasada yeni sisteme uyumu veya kurulların daha rahat işlemesini sağlayacak değişiklikler yapılabileceğini, ancak "sistemin özünü oluşturduğu" belirtilen cumhurbaşkanının "50+1 ile seçilmesi"ne ilişkin hükmün de değiştirilmesinin söz konusu olmadığını ifade ediyorlar.

Partili bir kaynak, "Parlamenter sistem döneminde anayasa 19 defa değişti, başkanlık sistemi döneminde neden değişiklik olmasın. Ama başkanlık sistemi referandumla kabul edilmiş bir tercihtir, vazgeçilmesi söz konusu olmaz" görüşü dile getirdi.

'Uzlaşma komisyonu yerine MHP ile ortak teklif'

Erdoğan'ın bu çağrısının ardından geçmişte olduğu gibi TBMM Başkanı'nın başkanlığında Meclis'te tüm siyasi partilerin eşit oranda katılımı ile bir "Anayasa uzlaşma komisyonu" kuruluş süreci başlatılıp başlatılmayacağı da merak konusu.

Ancak, ilki 2011-2013 yılları arasında, ikincisi ise 2015'de denenen "uzlaşma komisyonu" sisteminden sonuç alınamadığı gerekçesiyle, AKP'de bu yönteme sıcak bakılmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da açıklamasında muhalefeti suçlayarak, komisyonlardan sonuç alınamadığına vurgu yapmıştı.

TBMM Genel Kurulu

Bunun yerine, MHP ile belli bir takvim çerçevesinde ortak anayasa değişikliği çalışması yürütülmesi üzerinde duruluyor. Hazırlanan anayasa değişikliği metninin muhalefete götürülmesi, muhalefet partileri karşı çıksa da MHP ile anayasa değişikliği teklifinin Meclis başkanlığında sunulması hesabı yapılıyor.

'Gizli oy' hesabı

"Başkanlık sisteminden vazgeçilmesini" önkoşul olarak getiren muhalefet partilerinin desteği olmadan AKP ve MHP'nin ortak anayasa teklifini Meclis'ten geçirmesi matematiksel olarak mümkün değil.

AKP'nin bu konudaki umudu ise anayasa değişikliği için yapılacak "gizli oylama"da partilerinin kararına uymayacağı hesaplanan milletvekillerinde. Bu konuda, muhalefetin de beklentilerini karşılayacak bazı düzenlemelerin anayasa değişikliği paketine konulabileceği belirtilerek, "Herkesin vicdanıyla baş başa kaldığında 'evet' diyebileceği bir metin çıkabilir, gizli oylama olduğu için muhalefet içinden destek gelebilir, ve değişiklik geçebilir" değerlendirmesi yapılıyor.

'Değişiklik geçmezse, seçimde oy istenir'

Anayasa değişikliğinin, muhalefet desteği sağlanamazsa Meclis'ten geçmeme olasılığı da göz önünde bulunduruluyor.

Anayasa değişikliği yaşama geçmese bile, bunun konuşulması ve tartışılmasının bile Türkiye'yi rahatlatacağı, siyaset iklimini yumuşatacağına dikkat çekiliyor. Ayrıca, parlamenter sistem konusunda ortak çalışma zemini arayan muhalefetin de yeni anayasa değişikliğine "hayır" demesi halinde siyaseten köşeye sıkışacağı hesabı yapılıyor.

Bülent Turan

AKP'li bir siyasetçi , değişikliğin Meclis'ten geçmemesi halindeki tutumlarına ilişkin, " Önemli olan bir anayasa metninin ortaya konulması. Sonrasında seçmene 'biz bunu öneriyoruz, bize oy ver hayata geçirelim" denir. Anayasa değişikliği toplumda her şartta bir heyecan yaratır" yaptı.

AKP'li Turan: Tekrar besmele çekmenin önünde engel kalmadı

Erdoğan'ın açıklamalarının ardından gözlerin atılacak adımlara çevrildiği AKP'den ilk açıklama Grup Başkanvekili Bülent Turan'dan geldi.

Türkiye'nin FETÖ, DEAŞ ve PKK dahil terör örgütlerine karşı verdiği mücadelede büyük ölçüde sonuç alındığını, büyük sıkıntıların geride kaldığına işaret eden Turan, "Artık tekrar besmele çekmenin, tekrar reformlar başta olmak bu ülkemizin büyümesinin, demokrasimizin ve ekonomimizin ayağa kalkmasının önünde büyük oranda bir engel kalmadığını düşünüyoruz" dedi.

Yeni anayasa sürecine tüm siyasi partilerin katkı sağlamasını istediklerini belirten Turan, "Bütün STK'lerin, toplum kesimlerinin Cumhurbaşkanımızın davetine olumlu bir motivasyon katarak, olumlu bir yaklaşım sergileyerek tekrar Türkiye'nin 40 yıllık darbe ürünü olan, demokrasiye uymayan, 19 defa değişmiş bu anayasadan kurtulması, sivil bir anayasa yapılması sürecini beraber başlatalım" dedi.

Turan gazetecilerin sorusu üzerine cumhur ittifakı partilerinin oylarının anayasa değişikliğine yetmediğini belirterek, "Bu yüzden mutlaka diğer partilerin de oluruna ve olumlu kanaatine ihtiyacımız var. Anayasa herhangi bir kanun metni değildir. Sayımız yetse bile daha büyük uzlaşıyı arama görevimiz var" dedi.

İYİ Parti: Cumhur ittifakının sistemi sorgulaması doğru adım

Erdoğan'ın yeni anayasa çağrısı, İYİ Parti'nin Başkanlık Divanı toplantısında da değerlendirildi.

Genel Başkan Akşener'in başkanlığında yapılan toplantının ardından alınan kararları açıklayan Genel Sekreter Uğur Poyraz, Erdoğan'ın çağrısını "cumhur ittifakının sistemi sorgulaması" olarak değerlendirdi ve bunun "doğru bir adım" olduğunu vurguladı.

Meral Aksener

Erdoğan'ın önerisinin "oyları hızla düşen cumhur ittifakının iktidarını korumaya yönelik" bazı adımları kapsayıp kapsamadığını bilmediğini belirten Poyraz, önerilerin açığa kavuşturulmasını istedi. Poyraz bir kez daha parlamenter sistem vurgusu yaptı:

"Bizim için meselenin memnuniyet verici yanı ise şudur: Anayasa değişikliği, sistemi de doğrudan ilgilendiren bir fiildir. Bu sebeple Cumhur İttifakı'nın, Türkiye'yi zora sokan Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni sorgular hale gelmesi, doğru bir adımdır. İYİ Parti olarak bu tanımlanamayan sistemin Türkiye'ye zarar verdiğine ve çözümün İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem olduğuna inanıyoruz. Yakın bir zamanda milletimizle ayrıntılarını paylaşacağımız sistem önerimizin, ülkemizi düze çıkaracağından da eminiz."

En Çok Aranan Haberler