HABER

Ergün muhalefeti topa tuttu

ANKARA (İHA) - AK Parti Grup Başkanvekil Nihat Ergün, Mehmet Sevigen olayının açıkça bir nüfuz suistimali olduğunu söyledi.

Bu olayın parti içindeki iktidar mücadelesinin de bir aracı olarak kullanılıyor olabileceğini belirten Ergün, "Anladığım kadarıyla Sayın Kılıçdaroğlu İstanbul'a Sayın Baykal tarafından bir nevi sürgüne gönderildiğini düşünmektedir. Seçimi kaybedip, yükselen yıldız özelliğinin ortadan kalkmasına yönelik bir operasyona uğradığını düşünmekte ve karşı operasyona başlamış bulunmaktadır" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında muhalefeti topa tuttu. CHP'de yaşanan Sevigen olayının açıkça bir nüfuz suistimali olduğunu ve belgelerin ortada olduğunu söyleyen Ergün, CHP Genel Başkanı Baykal'ın bu işi hafifletmek için 'ne olacak canım bir işgüzarlık yapmış' diyerek olayı geçiştirmeye çalıştığını belirtti. Ergün şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu olay CHP içindeki bir iktidar mücadelesinin aracı olarak da kullanılıyor olabilir. Ben o tarafına karışmam ama ortada açık bir nüfuz ticareti vardır. 'Çok yardımcı oldunuz bize bu alışverişte, size de yüzde 8'lik bir kar payı verelim. 200 bin dolar yatırın, 1 milyon 200 bin dolar kar yapı verelim'. Böyle tatlı kar nerede var? 'Evimi satamadım, bu iş gerçekleşmedi. Sözleşmeye imza atamadık' sözleri kimse tarafından inandırıcı bulunmamıştır."

Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Yılmaz'ın, Sevigen'in herhangi bir siyasetçi olmadığını, Baykal'ın gölgesi olduğunu, bu işten Baykal'ın da sorumlu tutulmasını gerektiğini 2 gündür yazdığına işaret eden Ergün, aynı gazetenin yazarı Bekir Coşkun'un da Baykal'dan ümidini kestiğini söyledi. Sevigen olayının Deniz Baykal'a dönük bir başka operasyonu da gündeme getirdiğini kaydeden Ergün, "Bir başka tartışma konusu. Ona karışmıyoruz. Partisinin iç tartışmalarını biz takip etmiyoruz. Sayın Baykal kalır mı gider mi, seçimden önce mi bu hesaplaşmalar olur, seçimden sonra mı olur bunu bilemeyiz. Ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun da bu işe taraf olması bize ilginç gelmiştir. O da bu işten İstanbul'daki imajını yükseltmeye dönük bir pay çıkarmaya çalışmaktadır ve anladığım kadarıyla da Sayın Kılıçdaroğlu İstanbul'a Sayın Baykal tarafından bir nevi sürgüne gönderildiğini düşünmektedir. Seçimi kaybedip, yükselen yıldız özelliğinin ortadan kalkmasına yönelik bir operasyona uğradığını düşünmekte ve karşı operasyona başlamış bulunmaktadırlar. Böyle bir düşünceyi gelişmeler insanın aklına getirmektedir." Ergün, Baykal'ın böyle bir olayı 'işgüzarlık' deyip geçiştiremeyeceğini, bu konuda gereğini yapması gerektiğini ifade etti.

"TÜRK MİLLETİNİN AKLI DA HAFIZASI DA YERİNDEDİR"
AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin AK Parti'ye yönelik ağır ve kendisine yakışmayan eleştirilerde bulunduğunu belirterek, bu eleştirilere de cevap verdi. Bahçeli'nin, AK Parti'nin yerel seçimler için kullandığı 'İşimiz Hizmet, Gücümüz Millet' sloganının Türk milletinin aklı ve hafızasıyla alay etmek için ortaya atıldığını öne sürdüğünü hatırlatan Ergün, Türk milletinin aklı ve hafızasının yerinde olduğunu, o yüzden AK Parti'yi iktidara getirdiğini söyledi. AK Parti'nin daha önce aldığı ve 29 Mart seçimlerinde alacağı oyların Türk milletinin aklının, hafızasının, basiretinin ve dirayetinin bir eseri olduğunu vurgulayan Ergün, "Sayın Bahçeli, Türk milletinin aklından ve hafızasından şüphe etmesin. Türk milleti ne yaptığını, kime ne kadar değer vereceğini bilmektedir. Kimin onun yanında olduğunu, kimin ona zarar vereceğini bilmektedir" şeklinde konuştu.

Bahçeli'nin 'Biz Türk milletini karşılıksız seviyoruz' sözlerine de vurgu yapan Ergün, Türk milletinin bu karşılıksız sevginin bedelini ağır ödediğini kaydetti. Ergün, "Sayın Bahçeli'nin Türk milletini karşılıksız sevmesinin maliyeti milyonlarca dolar olmuştur" dedi.

AK Parti iktidarının Türk milletinin aklının, hafızasının, basiretinin ve dirayetinin eseri olduğunu dile getiren Ergün, Türkiye'de siyasete bir şey katmak isteyen muhalefet partilerinin bunu doğru bilgilerle yapmaları gerektiğini söyledi. Ergün açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. 'CHP'de yaşanan Sevigen olayını eleştirdiniz, ama Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'le ilgili buna benzer iddialar var. Bir arsa almaya karar verdiği ama sonra vazgeçtiği söyleniyor, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?' sorusu üzerine Ergün, bu olayı bilmediğini söyledi. İnsanların arsa almaya karar verip sonra vazgeçebileceğini kaydeden Ergün, Sevigen olayının farklı olduğunu dile getirdi. Sevigen'e yaptığı yardım karşılığı kar ortaklığı teklifi yapıldığına işaret eden Ergün, olayları birbiriyle karıştırmadan değerlendirme yapmak gerektiğini söyledi.

"SEFA SİRMEN KONUSUNDA SAYIN BAYKAL YANILTILIYOR"
Ergün, CHP'nin Kocaeli Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen'in milletvekili olduğu dönemde dokunulmazlığının kaldırılmasını istediğini ancak AK Parti'nin buna yanaşmadığının hatırlatılarak 'Bu insanı korumak ahlaki midir?' sorusu üzerine o dönemde Sirmen'i korumalarının söz konusu olmadığını belirtti. Kimsenin dokunulmazlığının baki olmadığını vurgulayan Ergün, dokunulmazlığın milletvekilleri için yasal faaliyetlerinin süresiyle sınırlı olduğuna, zamanaşımının da işlemediğine işaret etti. Milletvekillerinin milletvekilliği biter bitmez haklarındaki suçlamalardan yargılandıklarına dikkat çeken Ergün, dokunulmazlığın yalnız milletvekilleri için değil bütün devlet organları için bulunduğunu anlattı. Türkiye'de dokunulmazlığın sadece yasama organı için sorunlu bir mesele olmadığını belirten Ergün, AK Parti'nin dokunulmazlıkları birlikte ele alın bir çalışma önerdiğini ama buna kimsenin yanaşmadığını ifade etti. Ergün, Sirmen'le ilgili sözlerinin CHP liderinin yanıltıldığını ortaya koymayı amaçladığını belirterek, Baykal'ın 'beraat etti, tertemiz bir adam' ifadeleriyle yanıltıldığını dile getirdi.

"CHP İÇİNDE HERKES BİR POZİSYON ALDI" Ergün, 'Sizce Sevigen'le ilgili iddiaların arkasında Kemal Kılıçdaroğlu mu var?' sorusu üzerine böyle bir iddiada bulunmadığını ifade etti. Sevigen olayından sonra CHP'de herkesin bir pozisyon aldığına işaret eden Ergün, bu pozisyon almaların ne anlam ifade ettiğini sordu. Sevigen'in tek başına, herhangi bir siyasetçi olmadığını, adeta Deniz Baykal'ın gölgesi olduğunu ifade eden Ergün, Sevigen'in Baykal'ın yürüttüğü siyasetin en hararetli savunucusu olarak görüldüğünü bildirdi. Alınan pozisyonların parti içinde bir iktidar mücadelesi olduğunu gösterdiğini ifade eden Ergün, "Sayın Kılıçdaroğlu da bir pozisyon almıştır. Bu pozisyonun bir anlamı vardır" dedi.

Hükümetin alışveriş çeki dağıtılması yönünde bir projesinin bulunduğunun hatırlatılması ve bu çekleri alacakların neye göre belirleneceğinin sorulması üzerine Ergün, sosyal yardımların parti yardımları değil devletin yardımları olduğunu vurguladı. Bunların sosyal devlet olmanın gereği olarak yapılan yardımlar olduğunu dile getiren Ergün, seçimler var diye yapılmasının sözkonusu olmadığını belirtti. Üşüyen insana 'şimdi sana kömür verirsek dedikodu olur, seçimlerden sonra veririz' denilemeyeceğini vurgulayan Ergün, devletin yardım çarkının durdurulamayacağını, bu sosyal yardım çarkının dönmeye devam edeceğini söyledi.

Ergün, Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde işe aldığı örgüt militanlarının hangi yıllarda yargılandığının sorulması üzerine, bu davaların hangi tarihlerde görüldüğünü bilmediğini ancak bunları çıkarabileceğini ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun bu tür konulara özel ilgisi olduğunun anlaşıldığını söyleyen Ergün, "Sadece bu tür bir kayırmacılık değil, aynı zamanda açık bir akraba kayırmacılığının da varolduğunu ve bunun icraat haline geldiğini söylüyoruz. Bir sürü eski hükümlü var, ama bunlara özel ilgi göstermiş" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler