Hep inanırız beyaz atlı prensin bir gün geleceğine, papatyalardan buketlerle bizi uyandıracağına, günde defalarca ne kadar çok sevdiğini söyleyeceğine... Elbette bu anlattıklarımızın ne kadar zor olduğunu siz de biliyorsunuz. Biliyoruz bir gün bir yerlerde ruh ikizimiz karşımıza çıkacak ama nerede ve ne zaman? Bulabildiysek şanslıyızdır, onu ömür boyu kaybetmek istemez, üstüne titredikçe titreriz. Hep ilk günkü gibi olmayı, bulutların üstünde hissetmeyi, ne kendi gözlerimizden ne de onun gözlerinden mutluluk anları dışında hiç yaş akmamasını dileriz. Ta ki o güne kadar, ayrılık gününe kadar. Böylesine ilişkilerin birçoğu neden mi bitiyor? Bir türlü inanamadığımız, inanmak istemediğimiz sebepten; ALDATMAK.
Aldatan erkeklerin psikolojisi kişiden kişiye değişkenlik gösterir, bazıları her zaman olduğundan daha iyi davranışlar sergilerken bazılarında durum tam tersidir. Şayet bir erkek normalde olduğundan daha iyi davranışlar sergiliyorsa o erkek vicdanen kendini rahatsız hissediyor olabilir. Bu hissiyatını da aşabilmek için olmadık yerlerde, olmadık zamanlarda hoş sözlere, sürprizlere başvurur. Tabii bunun tersi ilgisiz erkekler de yok değil ki zaten böylelerine de daha sık rastlanıyor. Her ne hikmetse giyim kuşamlarına birden dikkat etmeye başlayan tipler... Sahip oldukları 3 tane gömleğin 4.sünü almaktan geri durmayan, parfüme servet harcayan, eve geç gelen, eşini sık sık eleştiren bu erkekler gittikçe çekilmez bir hal alır. Bu tip bir aldatan erkek nasıl davranır?
Peki ya aldatan erkek yalanları; zamansız telefonları çalar. “Kim o?” sorusuna tatmin edici bir cevap veremez. “Nerdesin?” sorusuna “İşteyim mesaiye kaldım”, “Neden telefonun meşgul?” sorusuna “Annem aradı”. “Haftasonu bir şeyler yapalım mı?” sorusuna “Beni işten çağırırlar” sözleri başlıca aldatan erkek yalanlarıdır. Peki aldatan erkek nasıl yakalanır?
Erkekler yapıları gereği saftır, kandırılmaya meyillidir. Kadınlar ise bunun tam tersi. Bir erkeği parmağına takıp oynayabilecek kadar akıllı, cin fikirli. Evli bir erkeğe yaklaşmak her kadının kendine yakıştırabileceği bir davranış olmasa da bu durumu önemsemeyen ya da evli erkeklere karşı daha fazla ilgi duyan kadınlar da var. Bazıları prestij, bazıları para, bazıları ise aşkın, bazıları heyecanın, yasak elmanın peşinde. Heyecan arayışındaki kadınlara bir erkeği kandırmak, kendine aşık etmek zevk verir. Tabiri caizse bir erkeği ayartmaktır aslında onların yaşadıkları bu ilişkiye yaklaşımları. Bir hayli de fazladır bu yaklaşımından sonuç alanlar. Peki erkekler neden buna izin verir? Eşini sevip değer verse de onunla sürekli tartışan, olur olmadık sebeplerden kavga çıkmasından rahatsız olmayan, sürekli pijamayla gezen, düğünden düğüne makyaj yapan, saçları her daim tepeden bağlı bir kadına olan heyecanı zamanla azalır. Başka bir tarafta ise kendine bakan, buram buram afrodizyak etkili parfüm kokan, ılımlı, onu şımartan, dekolteli kıyafet tercihleriyle aklını karıştıran bir kadın. E tabii böyle bir kadının bir erkeği kandırması da zor değil. Bu tarz bir seçim erkeği kendi çapında haklı bile gösterebilir. Bir de para karşılığı birlikte olunan kadınla aldatma çeşidi vardır. Bu ise tamamen farklı bedensel yakınlaşmanın verdiği hazzın çekici gelmesinden kaynaklanır. Aslına bakılırsa tüm aldatma çeşitleri heyecan verici bir haz arayışıdır ya.
Aldatılan bir kadın nasıl acı çekiyorsa aldatan erkek de yaptığı hatadan dolayı acı çeker, tabii vicdanı varsa. İki kadın arasında kalmıştır. Bir tarafta eşi, bir tarafta kendini duygusal ve cinsel olarak tamamlayan başka biri. Durmadan yalan söylediği için genel bir korku halinde olan erkeği bu duruma sürükleyen nedir tam olarak? Genellikle hayatının önceki zamanlarında yeterli sevgiyi görmemiş ya da silip bir tip olan erkek eşi tarafından beğenilmiş, sevilmiş. Evlendikten sonra değerinin farkına varan bu erkek kendini bir şey sanmasıyla birlikte yolundan şaşabilir. Bir de evlendikten sonra işinde ilerleyen, statüsü değişince ilgi görmeye başlayıp ne oldum delisi olan erkekler var, kendini kaybeden. Son derece suçlu psikolojisine sahip bu erkeklerin kendini savunmaya gücü yetmez, olmadık tavizler verir. Korkaktırlar eşlerine karşı, içinden çıkılamaz bir hal içindedirler ve bu hali evlerine, eşlerine de yansıtırlar.
Aldatan bir erkeği hemen affetmek onu ikinci kez aynı hatayı yapmaya iter. Sürekli suçlamak, üstüne düşmek, bağırmak ise kendini haklı görmesine sebep olur; "işte ben bu yüzden evlilikten soğudum" düşüncesini ortaya çıkarır. Bu durumda onunla yapılacak en iyi şey şudur; karşısına geçip, iki medeni insan gibi düzgünce konuşmak. Nerede hata yaptık? Nasıl bu duruma geldik? Sorularına birlikte cevap aramak. Bunu da arkadaşça bir yaklaşım içerisinde gerçekleştirmek. Tabii anlattığımız kadar kolay olmayacaktır, biz de biliyoruz. Ancak bitmesini istemediğimiz bir ilişkiniz var ve ona bir şans daha vermek istiyorsanız kuracağınız bu iletişim çok önemli. İki taraf da kendini haklı gördüğü konuları açıkca söylemeli ve elbette ki aldatan erkek bir daha böyle bir şey yaşanırsa ilişkinin biteceğini bilmeli.