Hitit Üniversitesi'nin davetlisi olarak, "Türkiye'nin Batılılaşma Serüveni" konferansına katılmak üzere Çorum'a gelen Çelik, 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleşen referandumun ardından halkın darbecileri yargılamanın önünü açtığını söyledi. Kenan Evren ve dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmaya başlandığını hatırlatan Çelik, ''Biz darbeye teşebbüs etmedik. Biz bu işi fiili olarak yaptık diyorlar. Yaptıkları işe de ihtilal diyorlar. İhtilal bir halk hareketidir. Halk marifetiyle gerçekleştirilen büyük dönüşüm hareketidir. Halka karşı yapılan silah zoruyla yapılan bir harekete ihtilal diyemezsiniz. Bunun adı düpe düz darbedir. Bu darbeyi itiraf etmişlerdir. Dönemin Cumhurbaşkanı merhum Korutürk'e verdikleri mektubun muhtıra olduğunu itiraf etmişlerdir. Ama bugünde olsa aynı şeyi yapacaklarını ifade ederek bence tekrar söylüyorum, adeta halkın aklıyla adeta alay etmişlerdir.'' dedi.
12 Eylül'ün yüz binlerce mağduruna hakaret ettiklerini vurgulayan Çelik, meselenin Kenan Evren'i ve Şahinkaya'yı mahkum etmek onları şuanda cezalandırmak değil, bir dönemi yargılamak olduğunu ifade etti. Çelik, ''Bir zihniyeti yargılamaktır. Türkiye'de darbe dönemlerinin kapanması için bizatihi darbeyi ve darbeciliği yargılamaktır. Türk yargısı bu konuda bir hassasiyet göstermiştir. Darbeyi gerçekleştirenler birde malumunuz, kahraman oluyorlar. Ama eğer darbe akim kalırsa darbeye sadece teşebbüs ederlerse Talat Aydemir'de olduğu gibi asılıyorlar. Bu arada efendim, darbeye teşebbüs etmek değilde bizatihi darbeyi yapmak eğer bir marifet olacaksa o zaman önüne gelen herkesin darbe yapması gerekiyor. Ben Türk yargısının en sağlam kararı vereceğine inanıyorum. Diğer bütün delillerde toplandıktan sonra ama burada bir kez daha altını çizmek istiyorum. Bir ayağı çukurda olan yaşını başını almış olan 2 insanın yargılanıp ceza evlerinde süründürülmesi değil esas amaç bir dönemin sorgulanmasıdır. Eğer 12 Eylül dönemi zihniyeti ve darbecilik zihniyeti yargılanıyorsa, eğer bu yargılanacaksa bir anlam ifade eder. Biliyorsunuz hukuk herkes için geçerlidir. Mağdurun hukukunu temin etmek, ona hakkını hukukunu iade etmek, esas hukuk sistemlerinin özünü oluşturur. Hepimizin bu davaları bu duyarlılık içerisinde takip ettiğine inanıyorum.'' diye konuştu.
(CİHAN)