Diana Kim, “Evsiz Cenneti” isimli fotoğraf projesi için evsizleri görüntülerken, yıllar önce kaybettiği babasına rastlayacağını nereden bilebilirdi?
Havai’li Diana Kim şimdilerde 30 yaşında evli ve iki çocuk annesi bir kadın. Fotoğrafçılık tutkusu küçücükken babasının fotoğraf stüdyosunda başlamış. O yaşlardan bugüne kadar fotoğrafçılığa olan sevgisi devam etmiş.
Derken Diana beş yaşına geldiğinde anne-babası ayrılmış ve babası ortadan kaybolmuş. Ta ki bir gün Diana babasına rastlayana dek.
Diana Kim, anne-babası ayrıldıktan sonra bir süre annesiyle beraber, akrabaların, aile dostlarının, arkadaşların evlerinde yaşamak zorunda kalmış. Büyüyüp avukat olmuş fakat evsizliğin bıraktığı izler ondan hiç silinmemiş.
Fotoğraf tutkusunu hiç bırakmazken evsizlerin yaşadığı hayatın zorluğunu gösterme amacıyla “Evsiz Cenneti” isimli bir fotoğraf projesine başlamış. Yıllarca her gün onlarca evsizin hayatını fotoğraflamış.
2012 yılında Honolulu’da sokakta dolaşırken rastladığı evsizin babası olduğunu fark etmiş. Yıllar önce kaybettiği babası yırtık kıyafetler içinde, üstü başı kirlenmiş, kısacası perişan bir haldeydi. Bir sokak köşesinde kaldırıma oturmuş biriyle kavga ediyordu ama yanında kimse yoktu.
Babası ağır şizofren hastasıydı, Diana’yı tanımadı bile. Diana günlerce aylarca babasının peşinden koştu. Babası ne yiyecek, ne giyecek, ne ilaç ne de tedavi kabul ediyordu. Derken babasını tekrar kaybetti Diana.
Sonra uzun aramalar sonucu bir sokak köşesinde ufak bir karton kutunun içine kıvrılmış halde buldu babasını. Ekim 2014’te babasının kalp krizi geçirmesiyle Diana’nın hayatı tekrar değişti.
Babası tedaviyi kabul etti. Uzun bir süre hastanede tedavi gördü ve bir gün Diana’yı arayıp kahve içmeye çağırdı.
Diana için gerçek anlamda ilk buluşma olacaktı bu, çok heyecanlıydı. Diana, babasına kendi fotoğraf makinesini verirken, babası da yıllardır göğsünde taşıdığı ikisinin fotoğrafını Diana’ya verdi.
Şimdilerde Diana’nın babası sağlıklı bir adam ve iş arıyor. Kızı ve torunlarıyla birlikte mutlu günler geçiriyor. Arkadaşlarıyla zaman geçiriyor ve Güney Kore’deki kendi ailesini ziyaret etmeyi bile düşünüyor.