ELAZIĞ (İHA) - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, "Riski düşürüp faizi indirmek istiyorsak, en az enflasyon kadar yüksek faizlerin de bela olduğunu kabul etmek zorundayız" dedi.
Satıcı, Eylül ayı ihracat rakamlarını Elazığ'da açıkladı. Satıcı, Türkiye ekonomisinin son üç yılda gösterdiği olumlu hareketlenmenin diğer ülkelerle kıyaslandığında çok küçük miktarda olduğunun ortaya çıktığını belirterek, "Mesela faiz oranlarının karşılaştırıldığı bir örneği ele alırsak Türkiye'nin daha uzun bir süre yüksek faiz kazancını vaat edeceği iyice ortaya çıkmaktadır" diye konuştu.
Satıcı, "Sorun, yüksek reel faizler nedeniyle kurun seviyesinin piyasada kendi kendine belirlenememesi ve söz konusu faiz nedeniyle kimsenin yatırım yapmak istememesidir. Siyasetin yarattığı riskler nedeniyle yükselen faizler para ve sermaye piyasalarındaki enstrümanların değeri üzerinde baskı kurmaktadır. Bu nedenle riski
düşürüp faizi indirmek istiyorsak, en az enflasyon kadar yüksek faizlerin de bela olduğunu kabul etmek zorundayız" dedi.
Satıcı şöyle devam etti:
"Halbuki bazı ekonomistler ve teknisyenler enflasyonu baskı altında tuttuğu için yüksek reel faizden memnunlar. Halbuki ülkemizdeki büyüme oranlarının bu kadar dalgalanmasının sebebi de, reel faizlerin oynaklığıdır. Çünkü üretim için gerekli olan kaynak büyük ölçüde faize dayalı enstrümanlarla gerçekleştirilmektedir. İşte bu nedenle, sermaye piyasalarına ağırlık vermek konusundaki haklı ısrarımızı, buradan da seslendirmek arzusundayız. Kalkınmanın temelinde, kaynağın rasyonel maliyetlerle sağlanması yatmaktadır. Aksi takdirde, sürdürülebilir ihracat artışı ve büyüme mucizelere kalacaktır"
"ÇİN ÖNEMLİ BİR PAZAR OLARAK GÖRÜLMELİ"
Geçen hafta içerisinde dünyanın en büyük tekstil fuarlarından biri olan Çin Uluslararası Tekstil Fuarı'na katıldıklarını ve İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği'nin organizasyonunda gerçekleştirilen fuar boyunca Türk kültürünü ve tekstilini öne çıkaran faaliyetler düzenlendiğini belirten Satıcı, "Biz de iftiharla bu organizasyonlara katıldık. Türk tekstil sektörünün en büyük rakibi olan Çin'de Uzakdoğu'nun en önemli fuarlarından biri olan bu fuarda gerek ürünlerimizle, koleksiyonlarımızla gerekse düzenlediğimiz renkli faaliyetlerle Türk tekstil sektörünün ve kültürünün ne kadar güçlü olduğunu tüm katılımcılara gösterdik. Ağırlıklı ABD ve Uzakdoğu'dan firmaların geldiğini fuarda katılımcıların zihinlerinde çok farklı bir Türkiye imajı bıraktık" dedi.
1 milyar 350 milyonluk nüfusu ve günden güne artan satın alma gücü ve GSMH'sı ve sadece tekstil sektöründe 15 milyar dolarlık ithalatı ile Çin'in, bir rakip olmanın yanında önemli bir pazar olduğuna dikkat çeken Oğuz Satıcı, "Sadece 2005'i değil daha orta ve uzun vadeyi de değerlendirdiğimizde çok önemli işbirliği imkanları mevcuttur. Bu işbirliğini geliştirmek için TİM olarak elimizden geleni yapmaya kararlıyız. İhracat stratejik planı çerçevesinde 2006 sonu itibariyle 75 milyar dolarlık bir ihracat öngörülmüştü. Biz bu sene itibariyle ihracatımızı 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz ve bu hedefe büyük oranda yaklaştık. 2006 yılı itibariyle öngörülen bu hedefi de aşma inancı ve azmi içerisindeyiz. Ancak girdi maliyetleri hala yüksek seviyede seyretmektedir. Bu maliyetleri aşağıya çekmek konusunda somut projeler geliştirilmesi ve bunların bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir" dedi.
Konuşmasına bankacılık kanununa da değinen Oğuz Satıcı, kanunlaşma aşamasında olan yeni bankacılık yasasının bankacılığın gerçeklerine uygun, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin üretim ve büyüme gereklerini karşılayabilecek çağdaş bir şekilde hazırlanması gerektiğini, kuvvetli bir bankacılık sektörünün ancak kuvvetli bir reel sektör ile mümkün görüldüğünü kaydetti. Oğuz Satıcı, yasa tasarısının reel sektör bir yana bankacılık sektörüne bile tam anlamıyla danışılmadan hazırlandığını, dolayısıyla reel sektör ve bankacılık sektörü temsilcileriyle yeniden masaya yatırılması gerekliliğine inandıklarını belirtti.
EKİM AYI İHRACAT RAKAMLARI DEĞERLENDİRMESİ
Eylül ayındaki yüzde 36'lık ciddi ihracat artışı ve 5.8 milyar dolarlık rekorun ardından Ekim ayında da, yeni bir rekor kırıldığını belirten Satıcı, "Bu rekor ve yüzde 20.4'lük ihracat artış oranı ve 5.9 milyar dolarlık ihracatı ifade etmektedir" dedi.
Satıcı, 2004'ün ilk 10 ayı itibariyle ihracatın 2003 yılının aynı dönemine göre yüzde 32.3 artarak ve 50 milyar sınırını geride bırakarak 51 milyar 514 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, 12 aylık ihracata bakıldığında ise yüzde 31.8'lik bir artışla bu yıl ki hedefin 60 milyar dolar seviyesini 500 milyon dolar civarında geçtiğini ifade etti.
Özellikle Demir ve Demirdışı Metaller sektöründeki yüzde 68 ve Taşıt Araçları ve Yan Sanayii ile Madencilik ürünlerindeki yüzde 34'lük artışlarla Sanayi Mamulleri ihracatının bir önceki y üyük tekstil fuarlarından biılın Ekim ayına göre yüzde 23.8'lik bir artış gerçekleştirerek 5 milyar dolarlık bir ihracata imza attığını hatırlatan Satıcı, "Demir ve Demirdışı metaller sektörümüz dünyadaki talep patlamasına paralel olarak ihracatını artırmayı sürdürmüş, 2004 yılının tamamında ve son on iki aylık periyoda sırasıyla yüzde 68 ve yüzde 61 gibi çok ciddi bir oranı yakalamış bulunmaktadır. Makine ve Aksamları ile Elektrik Elektronik ihracatımızda aylık ihracat artışının üzerinde artış gerçekleştiren diğer sektörlerimizdendir. Hazır Giyim ve Konfeksiyon sektörü yüzde 3'lük artış oranı gerçekleştirirken, dünya rekabeti ve elverişsiz koşullara rağmen 1 milyar 100 milyon dolarlık lider hacmiyle tutunmaya devam etmektedir. Tekstil ve hammaddeleri sektörü ise yüzde 16'lık yükseliş ile ümit vermeyi sürdürmektedir. Halıcılık sektörümüz ise durgunluğuna bir son vererek yüzde 23 oranında artış kaydetmiştir. Geçen ayların ihracat kaybı yaşayan sektörlerinden Deri ve Deri Mamulleri sektörü bavul ticaretinin büyük oranda azalmasına paralel olarak yaklaşık yüzde 15'lik bir kayıp yaşamıştır. Bu gelişmelere rağmen tekstil, hazır giyim- konfeksiyon ile deri ve deri mamulleri ihracatta liderlik pozisyonunu tutundurmaktadır. Rusya pazarından kaynaklanan olumsuzluklardan etkilenen bu sektörlerle ilgili problemler önümüzdeki günlerdeki KEK toplantısında ve Aralık ayında Rusya Devlet Başkanı Vladmir Putin'in gerçekleştireceği ziyarette ele alınacaktır. Türkiye ve Rusya arasındaki ticaretin standarda oturtulması artık gereklidir ve her iki tarafın da lehinedir" diye konuştu.
Tarım sektörünün mevsimselliğe bağlı olarak ihracatta durgun bir ay geçirdiğini, tarım sektöründe Yaş Meyve ve Sebze, Kuru Meyve ve Zeytin ve Zeytinyağı sektörleri ihracatında azalma görülürken, en yüksek artış yaklaşık yüzde 25 ile fındık ve fındık mamullerinde yaşandığını belirten Oğuz Satıcı, "Canlı hayvan ve su ürünlerindeki ihracat da hemen hemen geçen sene ile aynı seviyede gerçekleşmiştir. Genel ihracat içinde payını artırmaya devam eden madencilik ürünleri ihracatı ise Ekim ayında yüzde 34'lük bir artışla 105 milyon dolar; ilk on ayda ise yüzde 42'lik bir artışla 970 milyon dolar düzeyinde ihracat gerçekleştirmiştir" ifadelerini kullandı.