Birbirinden güzel atmosferleriyle kartpostal karelerini süsleyen o muhteşem parklarda izlerinizi bırakmak istiyorsanız, Avrupa'da yer alan ve görülmesi gereken en iyi milli parkları sıraladık. İşte, Avrupa'nın en güzel milli parkları. (ntv)
Bialowieza Milli Parkı, Polonya ve Belarus’taki bölgelere yayılmıştır. UNESCO’ya göre orman "hemen hemen tüm Avrupa’yı kaplayan orijinal ormanların korunmuş tek örneği". Yüzlerce yıl önce, Lehistan-Litvanya kralı ve Rus Çarı burada avlandı. Bozulmamış doğa, Avrupa bizonuna ev sahipliği yapıyor.
SAKSONYA MİLLİ PARKI: ALMAN ROMANTİZMİ
Saksonya Milli Parkı, Almanya ve Çekya sınırında. Yaratıcı bir ilham kaynağı arıyorsanız, parkın büyük kaya oluşumlarını tuval üzerine aktaran Alman romantik ressamlarının izlerini takip edebilirsiniz. Bu nedenle milli parkı içindeki 112 kilometrelik ana yürüyüş parkuru Malerweg (Ressamlar Yolu) olarak anılır.
ETNA: DAĞIN ALTINDAKİ CANAVAR
Yunan mitolojisinde tüm canavarların babası olan Typhon, tanrıların kralı onu Etna Dağı’na fırlatana kadar Zeus’la savaştı. Avrupa’nın en aktif yanardağının lavlar püskürtmesi, Typhon’un hala öfkeyle intikamını beklediği olarak yorumlanır. Ancak yanardağlar verimli topraklar da oluşturur. Bu yüzden Sicilya’nın Etna Milli Parkı, çeşitli bitkiler açısından da oldukça zengindir.
PLITVICE GÖLLERİ MİLLİ PARKI: WİNNETOU'NUN EVİ
Her yıl bir milyondan fazla ziyaretçi Hırvatistan’ın Plitvice Milli Parkı’na akın ediyor. Buradaki 16 göl birbirine şelalelerle bağlanmış. Suların kireç taşlarını oymasıyla mağaralar ortaya çıkmıştır. Burası ünlü Alman yazar Karl May’ın kitabından uyarlanan Winnetou adlı kızılderili hikayesine çekim mekanı olmuştur.
TATRA: UNESCO DÜNYA BİYOSFER REZERVİ
Batı Karpatların bir bölümü olan Tatra Dağları, Polonya ve Slovakya’daki milli parkları kapsıyor. Sık ormanlar ve alp çayırları, boz ayı, vaşak, kurt, dağ keçisi ve dağ sıçanı gibi hayvanlara ev sahipliği yapıyor. Kartal gibi seyrek görünen görkemli yırtıcı kuşlar da bu yüksek zirvelerin ve parıldayan göllerin birer sakini.