Son dönemlerde bir akım haline gelen stres oyuncakları, çocukları asosyal hale getirerek gelecekteki yaşantılarını da olumsuz yönde etkiliyor.
Gelişen sosyo-ekonomik durumla beraber çalışan yetişkin sayısı gün geçtikçe artıyor. Bunun yanında çalışan anne-babalar günün büyük kısmını iş yerlerinde geçiriyor. Bu süreyi evde ya da okulda geçiren çocuklar sokak oyunları ve arkadaşlıklardan uzak olarak büyüyor. Çoğu ebeveyn, iş ortamının yorgunluğu dolayısıyla evde geçirdikleri vakti dinlenmeye harcıyor ve çocukları tablet, bilgisayar, cep telefonlarıyla baş başa bırakıyor.
Kapalı alanlarda teknolojik aygıtları kullanarak vakit geçiren çocukların stres oranının arttığını aktaran Özel Gürlife Hastanesi Psikoloğu Melike Uluakay, çocukların son dönemde neredeyse her çocuğun elinden düşmeyen stres oyuncaklarına yönelimini bu durumla ilişkilendiriyor. Kişiye ait olarak üretilen ve birden fazla kişinin oynayamadığı bu oyuncaklarla geçirilen vaktin ilerleyen zamanlarda iletişim sorunları ve dikkat eksikliği gibi önemli problemlere neden olabileceğine değinen Psikolog Melike Uluakay, “Önceden daha fazla dışarı çıkıp oynardık. Şimdiki çocuklara baktığımızda dışarı çıkıp oynamaları çok daha zor, kapalı alanda kalıyorlar, dışarıya aileler tarafından çok fazla gönderilmiyorlar. Onun dışında kör ebe, yağ satarım bal satarım gibi çocukluktan gelen oyunlar bizim birtakım şeylerimizi geliştirirken, şuan ki çocuklarda bunları oynayamadıkları için daha fazla dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu oluyormuş gibi geliyor bana. Bunların engellenmesini önlemek için şöyle bir şey yapmışlar, önceden stres topumuz vardı şimdi bunu geliştirip duvara bir şeyler atma, mıncıklama, stres çarkları gibi oyuncaklara yönlendiler. Önce çocuğa bir eğitim verilmesi gerekiyor. Çocuğun her istediğini yaparak değil” şeklinde konuştu.
“Çocuğumuzun da yaşadığını unutuyoruz”
Stres topu, stres çarkı, slime gibi malzemelerin stres giderme ve rahatlatma gibi niteliklerinin olmadığına değinen Melike Uluakay, ebeveynlerin çocukların ilgisini çeken ve geliştirici nitelikte oyunları birlikte oynayabileceklerini belirtti. Çocukların stres kontrolünü öğrenmemeleri durumunda ciddi sıkıntılarla karşılaşabileceklerinin altını çizen Uluakay, ailelerin bu aşamada çok önemli rol oynadığını aktardı. Çocukların da stres yaşadığını unutmamak gerektiğini ifade eden Psikolog Uluaka, “ Evet slime belki bir oyun hamuru tekniklerinde kullanılabilir. Biz önceden kartonlardan ev yapardık. Karton bebekler vardı. Çocukların ilgi duyduğu alanlara dair bir şeyler yapabilirler. Çok daha ileri seviyelere bakarsak, yapbozların 3 boyutluları var. Bu şekilde aktivitelerle stres ve rahatlamaya yönelik şeyler yapılabilir. Çocuk stres kontrolü yapmayı öğrenemezse bu kez normal hayatında, insan ilişkilerinde bir takım sıkıntılar yaşayabilir. Bu en basitinden panik atak gibi bir kaygı sıkıntısına da neden olabilir. Burada çocuk için kendini rahatlatabileceği bir etken bulabilmek çok önemli. Ailelerin de günlük hayatında yaşadığı bir stres var. Biz bunları yaşarken bazen çocuğumuzun da yaşadığını unutuyoruz. O da okula gidiyor. Bir sürü şey yapıyor. Onun da biraz kendini rahatlatabilmesi için zaman tanımak çok önemli olan bir şey” ifadelerini kullandı.
“Israrcı olarak bunları istiyorlar”
Dükkânına gelen çocukların ailelerine büyük ısrarlarla stres oyuncakları aldırdıklarını anlatan 30 yıllık oyuncakçı Ercan Üstünbaş, üretici firmaların bunun farkında olduğunu ve teknolojik cihazlar üzerinden reklam yaparak bir sektör oluşturduklarını aktardı. Çocukların aileleriyle ve arkadaşlarıyla vakit geçirmesi gerekirken bu tarz strese dayalı bireysel oyuncakla kullanmalarını sağlıklı bulmadığını sözlerine ekleyen Üstünbaş, “Eskiden çocuklar oynardı. Çocuklar birlikte oynardı. Çocuklar sokaklarda oynardı. Çocuklar futbol maçları yapardı. Evcilik oynarlardı. Çalışan ebeveynlerden dolayı çocukların dışarı çıkma şansları olmuyor. Birlikte oynama şansları olmuyor. En önemlisi ebeveynleriyle oynama şansları olmuyor. Anne-baba yorgun geliyor eve ve çocukları oyuncaklarıyla, laptoplarla, tabletlerle, cep telefonlarıyla birlikte bıraktıkları için çocuklar ne yazık ki bunlarla vakit geçiriyor. Üretici firmalar, satıcı ve ithalatçı firmalar bunu bildikleri için o alanlara yapılan reklamlarla ‘stres’ adı altında çıkardıkları oyuncakları bir sektör haline getirmiş durumdalar. Dükkâna gelip direkt isimleriyle istiyorlar. ‘Stres çarkı var mı? Stres topu var mı ?’. Direkt isimleriyle isteyip, gördüklerinde de çok ciddi bir şekilde ısrarcı olarak bunu istiyorlar. Strese bağlı bir oyuncak olmadığını anlatsak dahi veya onlara uygun olmadığını anlatsak dahi sosyal medyalarda gördükleri için bunları ne yazık ki direterek aldırıyorlar. Ne yazık ki diyorum ancak aslında ben satıcıyım. Bu konuda daha istekli olmam gerekiyor ama çocuk gelişimi açısından doğru olmadığını bilmek bizleri de üzüyor” dedi.