Son zamanlarda meydana gelen ölüm haberleri ile gündemden düşmeyen uyuşturucu madde kullanımı bir genç kızın hayatını kararttı. Kollarına jilet atan, üzerinde sigara söndüren, defalarca evden kaçan C.U., 'şeker' olarak nitelendirdiği hapları sonundaölüm olduğunu bile bile kullandığını belirtti. Tedavisi yapılsa bile tekrar o batağa saplanabileceğini söyleyen C.U. hemcinslerine ise, "İçtikten sonra bir kız çocuğunun yanında erkekler varsa ona zarar verebilirler her türlü şekilde. Kız çocuklarına sesleniyorum. Erkeklerin yanında kesinlikle içmesinler" diye seslendi.
Genç kızın acılı babası N.U. ise kızını en azından ulaşamadığı zamanlarda bulabilmek için hiç tasvip etmese de, iki haftalık erkek arkadaşına emanet etmek zorunda kaldı.
"KAPIYI ÜZERİME KİLİTLİYORLARDI"
İzmir'de yaşayan 16 yaşındaki C.U. henüz bir çocukken okulun civarında dolaşan satıcılar ile tanıştığını ve onların ortamına girmesi ile hayatının değiştiğini anlattı. Okulunda çok başarılı bir öğrenci olduğunu ancak uyuşturucu batağına saplanması sebebiyle okuldan ayrıldığını söyleyen C.U., şunları söyledi: "Evden kaçıyordum. Gece 1-2 arkadaşlarım çağırıyordu. 'Hadi gel içiyoruz' diyorlardı. Ben de hemen gidiyordum. Ailem üzerime kapıyı kilitliyorlardı gitmeyeyim diye. Annem hep kapının önünde oturuyordu. Gitmeyeyim diye hep bekliyordu. Ailem hakkımda polise çok ihbarda bulundular. 'İçme' diyorlar tabii ki de. Bütün aileler der. Kimse istemez kızının içmesini."
"PSİKOPAT DİYE DIŞLANIYORSUN"
Uyuşturucu içtiği zaman kendinden başka kimseyi düşünmediğini ifade eden C.U. şöyle konuştu: "İçtiğim zaman evdekiler, ailem hiç umurumda olmuyorlar. Aklıma bile gelmiyorlar. Annem mi hasta, babam mı hasta hiç düşünmüyorum, umurumda olmuyorlar. İçerken keyifli elbette ama sürekli içtikten sonra da sonunda ölüm olduğunu herkes biliyor. O yüzden içmemek gerekiyor. Zararlı zaten sana her türlü zararı veriyor. Mesela bir arkadaşımın hap yutmaktan sırtı hep yara içinde, yaralar çıkmış. Gözlerinin altı hep mosmor. Bundan 1 ay önce 6 tane yutmuştum. Üstüne bir de votka içmiştim. Sabaha kadar içmiştik. Eve geldiğimde gözlerim böyle kıpkırmızıydı, gözbebeklerim kıpkırmızıydı. Gözlerim koskocaman olmuştu. Zaten hap içince gözlerin kocaman açılıyor. Çevreden de iyi görünmüyorsun. Gözlerin o şekilde olunca, kollarına jilet atınca, sigara basınca 'Bu psikopat' diye dışlanıyorsun."
Uyuşturucu madde almak için hiç para vermediğini belirten C.U., "Ben para verip almıyordum. İçen arkadaşlarımın yanında, onlarla beraber içiyordum. Hiç parayla almadım" dedi.
"ERKEKLER BANA ZARAR VERMEK İSTEDİ"
Kendisi gibi kız çocuklarının kesinlikle içmemesi gerektiğini söyleyerek yaşadığı pişmanlığı dile getiren C.U. genç kızlara şöyle seslendi: "İçtikten sonra bir kız çocuğunun yanında erkekler varsa ona zarar verebilirler her türlü şekilde. Bu şekilde kızların içmesi çok yanlış. Bana da zarar vermek isteyenler oldu. Ama o kızın kendisinin elinde, zarar verdirtmemesi kendi elinde. Ben kendimi koruyabildim. Arkadaşlarım birtakım tekliflerde bulundular, ben istemeyince ısrar etmediler. Arkadaşlarım oldukları için o da. Hiç tanımadığın biriyle içsen 'Zaten ben bunu tanımıyorum, etmiyorum. Bana ne ki' der ve kesinlikle zarar görürsünüz."
Uyuşturucu madde kullandığını ailesine kendisinin itiraf ettiğini belirten C.U., ailesine hiç yalan söylemediğini ve hep doğruları anlattığını dile getirdi.
"GEL DESELER YİNE GİDERİM"
Ailesinin baskısı ile tedavi olmaya yanaşan genç kız tedavinin işe yarayıp yaramayacağı konusunda da tedirgin olduğunu söyleyerek, "Bu süreçte erkek arkadaşım da destek oluyor. Ancak tedaviolduktan sonra bana 'Gel içeceğiz' deseler yine giderim belki. Tedavi olduktan sonra gitmeme gibi bir durum neden olsun ki. Ben onu anlamıyorum" diye konuştu.
İçtiği ortamlarda bulunan yaş ortalamasının en az 15 olduğunu dile getiren C.U. satıcıların ise madde içmediğine dikkat çekerek, "Satıcılar akıllı mesela içmiyorlar. Zararını bildikleri için satanlar içmiyor. Sadece satıyorlar ve o işten para kazanıyorlar" dedi.
İKİ HAFTALIK ERKEK ARKADAŞINA EMANET ETTİ
Genç kızın acılı babası N.U. ise yaşadıkları süreçten dolayı perişan olduklarını belirterek kızının her şeyine göz yumduğunu aktardı. Kızını vazgeçirmek için defalarca eve kapattığını belirten baba N.U. şunları söyledi: "Yaşadığımız sıkıntılar, üzüntü, kahır, zamansız evden çıkıp gitmesi bizi perişan etti. Hep iyi yaklaşarak, dediklerini hep yerine getirerek mücadele ettim. Şiddet uygulamadım. Eve kapatmak da çözüm değil. Okulunu bıraktı, kuaförde çalışıyordu. Devam etseydi sertifikası olurdu. Böyle başıboş geziyor. Dışarı çıkarmadığımız zaman kendi kollarını kesiyordu. Engellediğimiz için kendisini kesmeye çalışıyordu. Evden kaçıyordu sürekli. Karakola gidiyoruz gelmediği zaman ama kimseden şikayetçi olamıyoruz. Kızım 'Beni zorla alıkoydular' dese şikayetçi olursun. Arkadaşlarımla kaldım diyor. O yüzden şikayetçi de olamadık."
Kızının önünde sigara içmesine, henüz iki haftalık olan erkek arkadaşına bile tahammül göstermek zorunda kaldığını ifade eden baba sözlerini şöyle sürdürdü: "Kızımın kaçtığı günler çok oluyordu. Her yeri arıyordum, bulamıyordum. Gidip de gelmemek vardı. Acaba nereye gitti, kiminle demek yerine tanıdığın biriyle olması ona da güvenmiyorsun ama en azından biriyle çıktığını biliyorsun. Haberleşip belli bir zamanda geliyor. En azından ulaşım kolay oluyor. Öbür türlü kimle Ahmet'in yanında mı Mehmet'in yanında mı, kiminle gitti, kiminle kaldı merak ediyoruz. Ben babamın yanında bu zamana kadar bırak sigara içmeyi bacağımı uzatmadım. Bu rahatlıkla karşımda içiyor. Baba sigaram bitti deyince ben gidip alıyorum paketini. Ama işte tek başka madde kullanmasın en azından sigara içsin diye mecbur kalıyorum."
(İHA)