LEFKOŞA (İHA) - Dünya literatürüne "sözde üniversite" ve "yasadışı (illegal) üniversite" gibi "ilginç" terimler kazandıran Rum-Yunan ikilisi, Kıbrıs Türkü'nü her alanda baskı ve izolasyon altında tutma ve izolasyonları artırma çabalarını, siyasetin hiç karıştırılmaması gereken bir alan olan eğitimde de ısrarla sürdürüyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) üniversitelerinin geldiği göz ardı edilemez noktayı hazmedemeyen Rumlar, evrensel ve siyaset dışı kalması gereken bir konu olan yüksek öğretimde, KKTC üzerinde zaten var olan bazı kısıtlamaların daha da artırılması için, KKTC üniversitelerinin işbirliği yaptığı Avrupa ve ABD'nin önde gelen üniversiteleri nezdinde girişimler ve yoğun baskılar yaparak, ortak programları engellemeye çalışıyor.
Bulundukları ortamlarda Kıbrıslı Türklere karşı küstah çıkışlarıyla tanınan, üst düzey KKTC yetkililerinin yurt dışı ziyaretlerinde katıldıkları panellere ve konferanslara mutlaka katılan ve izleyici değil, katılımcı gibi davranarak megaloman tavırlarla hakarete varan söylemler içine giren Rum-Yunan büyükelçileri, davetli olmadıkları üniversite ortamlarına da emrivakiyle katılıp konuşmalar yaparak KKTC üniversitelerinin önünü kesmeye çalışıyor. Rum büyükelçiler, doğası uzlaşma olan diplomasiyi ayaklar altına alarak birer diplomat gibi değil, uzlaşmayı yok eden birer "terminatör" (yok edici) olarak davranıyor.
Avrupa Birliği'nde (AB), Türkiye ve Kıbrıslı Türklere karşı son dönemlerde doruğa ulaşan Rum-Yunan hükümetlerinin engellemeleri yetmezmiş gibi, AB'nin parlamento ve komisyon gibi önemli organlarında parlamenterlerle ve diğer yetkililere "staj" adı altında asistanlık yapan çok sayıdaki Rum ve Yunan öğrenciler de, Kıbrıs Türklerine ve Türkiye'ye karşı yoğun bir propaganda yürütüyor. Bu çabaların son örneği; Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ile ABD'nin önde gelen üniversitelerinden San Diego Eyalet Üniversitesi (SDSU) arasında öğrenci değişim programlarını da kapsayan işbirliğini engelleme girişimi oldu. Rumlar, San Diego Eyalet Üniversitesi'nin girişimle ilgili tepki göstermesi üzerine daha üst düzeyde başvurularda bulundu. Konuya sadece Rum yönetiminin büyükelçileri müdahale etmekle kalmadı, Rum yönetimi Başsavcısı Petros Kliridis de ABD'ye giderek konuya müdahil olmaya çalıştı.
RUM BÜYÜKELÇİNİN ÇABALARI Rum yönetimi bir süredir, DAÜ ile işbirliği içinde olan ve öğrenci değişim programları da uygulayan California Eyalet Üniversiteleri sistemi içinde önemli bir yeri olan San Diego Eyalet Üniversitesi'ne, büyükelçisi aracılığıyla söz konusu işbirliğini sonlandırmak için baskı yapıyor. Rum yönetiminin Washington Büyükelçisi Euripides L. Evriviades'in, San Diego Eyalet Üniversitesi Rektörü Dr. Stephen L. Weber nezdindeki girişimleri sonuç vermedi.
Üniversite yöneticileri, bunun eğitimle ilgili evrensel bir olay olduğunu, siyasi bir niteliğinin bulunmadığını belirterek, işbirliğine devam edeceklerini kaydetmeleri üzerine, Rum büyükelçi olayı, üniversitenin bağlı bulunduğu California Eyalet Üniversite sisteminin Başkanı Charles B. Reed ve sistemin mütevelli heyetinin yöneticilerinden Roberta Achtenberg'e götürdü. Rum yönetimi adına söz konusu şahıslara gönderilen mektupta, Kıbrıs'taki olaylar çarpıtılarak gerçekler aykırı biçimde anlatıldı ve DAÜ'nün "sözde KKTC" tarafından kurulmuş, "sözde ve yasadışı" bir üniversite olduğu iddia edildi. Açıklamada, değişim programlarıyla KKTC'ye giren ABD'li öğrencilerin, "Yasa dışı limanlardan, yasadışı ve sözde bir ülkeye girerek, yasa dışı bir mülk üzerine kurulmuş, sözde bir üniversitede ağırlandıkları ve bunun suç olduğu" da iddia edildi. Böylece Rumlar sayesinde literatüre "sözde üniversite" ve "yasadışı üniversite" gibi "ilginç" terimler de girmiş oldu.
Rum ve Yunanlılar, konuya ilişkin bir propaganda çalışması başlatarak DAÜ ile işbirliği yapan San Diego Üniversitesi'ne protesto, elektronik posta ve mesajlar gönderilmesini istedi. Yunanistan kaynaklı; http://www.greece.org/cyprus/SDSU.htm adresli sitede, "Bin 600'ün üzerinde Kıbrıslı Rum erkek, kadın ve çocuğun kaybolduğu, 70 bin kişinin toplama kamplarında tutulduğu, 5 bini aşkın kişinin katledildiği, binlerce kişiye tecavüz ve işkence edildiği, 200 bin Rum'un etnik temizliğe maruz kaldığı, 500 kilisenin yerle bir edildiği, Rum göçmenlerin halen bugün katledildikleri" gibi hayret verici derecede gerçek dışı ifadelere yer veriliyor.
San Diego Eyalet Üniversitesi'nin (SDSU) Rumlara verdiği olumsuz yanıtın ardından, konu California Eyalet Üniversite Sistemi Mütevelli Heyeti'nin 6 Aralık'ta yaptığı toplantıda ele alındı. Rumlar tarafından adeta "tiyatro"ya çevrilen ve ABD'nin saygın gazetelerinden L.A. Times'da bile haber olarak yayınlanan toplantıya, Rumların Washington büyükelçisinin yanı sıra, BM daimi büyükelçisi ve başsavcısı katıldı. Türk tarafını ise, çoğunluğunu DAÜ'deki değişim programlarına katılan öğrencilerin oluşturduğu grup temsil etti. Toplantı sonucunda, DAÜ ile SDSU arasındaki öğrenci değişim programının sona erdirilmesi önerisi reddedildi. Mütevelli heyetinin, ocak ayı sonunda bir kez daha bir araya gelerek, konuyla ilgili bir görüşme daha yapacağı belirtiliyor.
LOS ANGELES TIMES GENİŞ YER VERDİ ABD'nin önde gelen gazetelerinden Los Angeles Times, geniş yer verdiği ve Internet'ten " http://www.latimes.com/news/local/la-me-cyprus7dec07,1,205835.story?coll=la-headlines-california&ctrack=1&cset=true " adresinden ulaşılabilecek konuyla ilgili haberinde, San Diego yetkilileriyle öğrencilerinin, "Rum-Yunan lobisinin hareketi akademik özgürlüğü tehdit ediyor" şeklindeki açıklamalarına yer verdi. Gazetenin haberine göre, Rum yönetiminin konuyla ilgili avukatlığını ABD'nin Demokrat Partili eski başkanları Bill Clinton ile Jimmy Carter'in danışmanlığını yapmış olan Stuart E. Eizenstat yapıyor.
Eizenstat, gazeteye açıklamasında, Kuzey'deki durumun, Güney Afrika'da "Apartheid" (Siyahların ayaklanması) öncesi duruma benzediğini iddia etti. Toplantıya katılan ABD'li öğrencilerin ise, öğrenci değişimi programını; Kıbrıs'taki durumu yerinde görmek için çok yararlı bulduklarını belirterek, bunun akademik bir olay olduğunu, programın devam etmesi gerektiğini vurguladığı belirtildi.
Öte yandan, L.A. Times'ın 6 Aralık ve 7 Aralık'ta yayınladığı haberlere göre, konuyla ilgili görüş belirten üst düzey bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, toplantıya gönderilen konuyla ilgili yazılı değerlendirmesinde, "Washington, eğitim ve kültür alanlarında Kıbrıslı Türklerle işbirliğinden yana ve bunun, adanın yeniden birleştirilmesine katkı yapacağını ümit ediyor. San Diego Üniversitesi'nin yaptığı da bu anlamda önemli bir katkıdır" dedi.
Adada BM planı çerçevesinde yeniden birleşmenin 2004 referandumunda Türklerin "evet" demesine rağmen Rumların "hayır" oylarıyla engellendiğini yazan L.A. Times'a göre, San Diego Üniversitesi bünyesindeki "Uluslararası Güvenlik ve Uzlaşmazlık Konularının Çözümü Öğrenci Birliği" Başkanı Gary Hirsch, konuyla ilgili toplantıda yaptığı açıklamada, KKTC'de geçirdiği yazın bugüne kadar yaşadığı en büyük tecrübelerden biri olduğunu, ziyaret sayesinde uzlaşmazlığın sebeplerini yerinde görme imkanı bulduklarını belirtti.
San Diego'nun uluslararası değişim programı sorumlularından Alan Sweedler ise, Rum-Yunan lobisine sert eleştirilerde bulunduğu açıklamasında, "Bizim bakış açımız da, bu akademik özgürlükle ilgilidir ve Yunan ile Rum asıllı Amerikalılardan oluşan bazı baskı grupları, üniversiteleri kendi amaçları için kullanmaya çalışıyorlar" dedi. Programın organizasyon başkanı olan San Diego Profesörü Stacey Sinclair ise, "Oradaki ikinci yaz çalışmaları için hazırlıklara başladık. Kursun içeriği; ne Rum-Yunan yanlısı ne de Türk yanlısı. İçerik öğrenci yanlısı, fakülte yanlısı ve insanların fikirlerini özgürce değişebilmesi yanlısı" dedi.
L.A. Times'ın haberine göre, DAÜ ve ABD'nin diğer bazı üniversiteleri arasında da yıllardır süren benzeri programlar var. L.A. Times, geçtiğimiz yıllarda benzeri Rum-Yunan girişimlerinin yaşandığı Connecticut Eyalet Üniversitesi'nin, DAÜ ile 12 yıldır karşılıklı öğrenci değişimi programları uyguladığını kaydetti. Bu üniversitenin tarih profesörlerinden Norton Mezvinsky'nin açıklamasına göre Rum-Yunan asıllı Amerikalılar, programın sona erdirilmesi için geçtiğimiz yıllarda baskı uygulamış, ancak program bu baskılara rağmen kesilmeden devam etmiş.