HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Göğüs Kanseri : Nedenleri, belirtileri, tedavisi

En fazla karşılaşılan kanser türlerinden biridir. Göğüs kanseri, kadınlarda görülen kanser türlerinin %16'sını oluştururken yayılma oranı ise %23 olarak tespit edilmiştir. Sadece meme kanserinden dolayı oluşan ölüm oranı %18,2'dir.

Göğüs Kanseri : Nedenleri, belirtileri, tedavisi

ABD'de yapılan araştırmalar sonucunda her yıl 232.340 kadın, 2.240 erkeğin bu kansere yakalandığı tespit edilmiştir. Meme kanserine yakalanan bu kişilerin her yıl 40 bini geç teşhis ve gerekli tedavi yöntemlerinin zamanında uygulanmaması nedeni ile yaşamını kaybeder.

Göğüs Kanseri Nedir?

Meme üzerinde gelişen bir kanser türü olmakla birlikte kanserli hücrelerin süt kanallarında, lobüllerde ilerlemesi ile yayılır. Kanserli hücrelerin çoğalması ile birlikte kanser etkilerini yoğun miktarda göstermeye başlar.

İki farklı grupta incelenebilir. Bu gruplar inzaziv, inzaziv olmayan kanser şeklindedir.

  • İnzaziv kanser; kanserli hücrelerin dağılması ile oluşur. Kanserli hücreler aşırı miktarda çoğalma gösterir. Kemiklere, karaciğere ve diğer organlara doğru hızla yayılır.
  • İnzaziv olmayan kanser; kanser hücreleri oluştuğu yerin ötesine geçmez ve kanser hücrelerinde çoğalma en alt düzeydedir.

Göğüs kanserinin görülme sıklığı ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre değişkenlik gösterir. Kanser, gelişmiş ülkelerde diğer ülkelere oranla daha çok görülür. Bunun sebebi olarak gelişmiş ülke vatandaşlarının yeme, içme, sosyal hayat gibi alışkanlıklarının diğer ülkelere oranla farklılık göstermesi ile birlikte daha fazla kimyasal içerikli ürün kullanmaları olarak gösterilebilir.

Screenshot_27

Göğüs Kanserinin Evreleri Nelerdir?

  • 1. evre: Bu evrede kanserli hücre 20 mm'den daha küçük boyutlardadır ve kanserli hücre bireyin lenf bezlerinden geçmemiştir. Bu evrede lenf bezleri alınıp radyasyon tedavisi uygulanarak memenin korunması gerçekleştirilebilir. Tedavi kemoterepi ve hormonoterapi ile de desteklenebilir. Erken teşhis denilen evre genellikle bu evredir.
  • 2. evre: Kanserli hücrenin tümöre dönüşmüş olduğu ve tümörün 20-50 mm arasında olduğu evredir. Bu evrede tümör lenf bezlerinden tıpkı 1. evredeki gibi geçmemiştir. Bu nedenle 1. evrede uygulanan lenf bezlerini alma, radyoterapi, kemoterapi ve hormonoterapi tedavi yöntemleri uygulanır.
  • 3-a evre: Kanserli hücre lenf bezlerine ve göğüs dışına tam olarak bu evrede sıçrar. Daha fazla geç kalınmadan kanserli hücrelerin cerrahi müdahale ile alınması şarttır. Cerrahi müdahalenin ardından hastaya kemoterapi ve hormon tedavisi uygulanır.
  • 3-b evre: Göğüs duvarına bağlı olarak bulunan kanserli kitle lenf bezlerine sıçramıştır. Bu evrede kanserli kitle alımı yapılmadan önce ilk olarak neoadjuvant tedavi tekniği ile kanserli kitlenin küçültülmesi sağlanır. Kitle boyutu küçüldükten sonra geriye kalan kitle alınır.
  • 4. evre: Kanserin son aşamaya gelmiş olduğu ve genellikle geç teşhis denilen evre bu evredir. Bu evrede kanser göğüs dışına yayılmıştır. Hastanın ömrünün uzatılması ve yaşam kalitesinin stabil tutulması amaçlanır. Kemoterapi ve hormonoterapi ile birlikte hastanın şikayetlerine göre mastektomi de uygulanır.

Göğüs Kanseri Nedenleri Nelerdir?

Uzmanlar göğüs kanserinin genetik, çevresel ve kişisel faktörlerden dolayı oluştuğunun izlerine rastlamışlardır. Bununla birlikte özel durumu bulunan bazı kişilerde göğüs kanserinin görülme ihtimali çok daha yüksektir.

1. Genetik faktörler

Özelliklerin kadınların ailelerin geçmişinde yumurtalık ya da meme kanseri hikayesi bulunması meme kanserine yakalanma ihtimalini artırır. BRCA1, BRCA2, TP53 genleri yüksek oranda meme riskini oluşturur. Yumurtalık kanserinin oluşumu ile da doğrudan alakalı olan göğüs kanserinin oluşum sebebi her zaman kalıtsal olmayabilir.

2. Yaşlılık

Kanserli hücreler, yaşlanan bireylerde hücre yenilenmesi gerçekleşmediği için daha fazla görülür. Bu nedenle özellikle göğüs kanseri, 50 yaşını aşmış bireyler için yüksek risk teşkil eder. Aynı zamanda bir yaştan sonra bazı hormonların üretiminin durması da göğüs kanseri için uygun zemini hazırlar. Bu sebeplerden dolayı bireylerin vücutlarının daha sağlıklı olabilmesi için yaşam tarzlarına dikkat etmesi, beslenme düzenini kontrol altında tutması oldukça önemlidir.

Screenshot_26

3. Göğüs kisti

Kadınlarda sıklıkla rastlanılan ve genellikle zararlık olarak varlık gösteren göğüs kistleri, gereken tedavi yapılmadığı ve düzenli kontrollerin sağlanmadığı durumlarda oldukça tehlikeli olabilir. Göğüs kistleri, ilerleyen dönemde meme kanserine sebep olabilir.

4. Obezite

Normalin çok üzerinde yiyerek obezite olan ve hormonları normal seyrinde üretilmeyerek aşırı ya da daha az üretilen bireylerin meme kanserine yakalanma ihtimalleri oldukça yüksektir. Bunun sebebi olarak düzensiz hormon üretimi ile ortaya çıkan problemler gösterilebilir.

5. Uzun boy

Araştırmalara göre uzun boylu kadınların kısa boylu kadınlara oranla daha fazla meme kanserine yakalandıkları belirlenmiştir. Ancak uzun boylu kadınlarda daha fazla meme kanseri teşhisi konulmasının sebebine dair uzmanların yapabildiği net bir açıklama yok.

6. Alkol

Alkolün vücuda verdiği zarar şüphesiz ki tartışılmaz. Özellikle yoğun alkol tüketimi meme kanserine yakalanma riskini büyük ölçüde artırır. Bu nedenle meme kanserine yakalanma ihtimali yüksek olan kadınların alkol tüketimini mümkün olduğu kadar sınırlı tutmaları gereklidir.

7. Bazı meslek grupları

Hamilelik dönemlerinde geceleri çalışan, kansorojen ve endokrin bozucu kimyasal maddelere maruz kalan bireylerin meme kanserine yakalanma olasılığı oldukça yüksektir. Bunlarla birlikte tarım sektöründe, barda, otomotiv sektöründe çalışan bireylerin kansere yakalanma olasılığı yüksektir.

8. Hiç doğum yapmamış olmak veya geç doğum

Bireylerin yaşamları boyunca hiç bebek sahip olmaması göğüs kanserinin nedenlerinden birisidir. Çünkü bebek emzirmek ve doğum sırasında salgılanan hormonlar kanser riskini en alt seviyeye indirir. Ayrıca geç yaşta doğum yapmak meme kanseri riskini de artıran faktörlerden birisidir.

9. Göğüs implantları

Estetik kaygılar ile yaptırılan göğüs implantları, göğüs kanserinin oluşması için uygun zemini hazırlayan faktörlerden biridir. Göğüs implantları ayrıca kanserin teşhisinin konmasına %25 oranında engel olur. Erken teşhise engel olan göğüs implantları bu sebepten dolayı, kanserle karşılaşıldığı durumda ölüme varabilecek etki yaratmış olur.

10. Radyasyon

Radyasyonun kanser üzerinde bulunan etkisi herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Özellikle çocukluk döneminde çok fazla göğüs filmi çektiren kadınların ilerleyen yaşlarında meme kanserine yakalanma riski oldukça yüksektir.

11. Östrojen eksikliği

Ergenlik dönemi ile vücutta üretilmeye başlanan östrojen hormonunun menopoz ile birlikte üretiminin düşmesi ve sonrasında durması göğüs kanserine neden olabilir. Çünkü östrojen hormonu vücudu meme kanserine karşı korurken vücut direncini de koruyan bir hormondur. Ayrıca östrojen eksikliğinden dolayı kullanılan doğum kontrol hapları bazı bireylerde östrojen seviyesini fazla miktarda yükselterek bireylerin meme kanserine yakalanma riskini artırır.

Yukarıda yazılan maddeler dışında bireyin hormon değiştirme tedavisi (HRT) olması, östrojen takviyesi alması, yoğun göğüs dokusu göğüs kanseri riskini oldukça büyük oranda artıran faktörlerden bazılarıdır.

Göğüs Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Her bireyde birbirinden farklı belirtiler gösterebilen meme kanseri oldukça riskli kanser türlerinden birisidir.

1. Memede yumru

Meme kanserinin en önemli ve ilk belirtilerinden birisi memede yumru oluşumunun hissedilmesidir. Özellikle adet dönemleri sonrasında koltuk altında devamlı olarak yumru ve kitle oluşumu gözlenir. Çoğunlukla ağrısız olan yumrular dikenlenme hissi verir.

2. Göğüs ucu düzleşmesi

Göğüste meydana gelen tümörün yarattığı etkilerden birisi de göğüs ucunun düzleşmesi ya da çukurlaşmasıdır. Göğüs ucu düzleşmesi ve çukurlaşması kanser belirtisi olarak gösterilebilir.

3. Pişik

Meme bölgesinde oluşan pişik, kaşıntı, kızarıklık, sertleşme gibi durumlar kanser belirtileri arasında gösterilebilir. Bu gibi durumlar sonucunda meme bölgesinde tahriş ve sertleşme gözlemlenir. Böyle durumlarda vakit kaybetmeden doktor kontrolüne gidilmelidir.

4. Ağrı ve hassasiyet

Kanser, meme tümörüne sahip bireylerin göğüs bölgesinde ağrıya sebep olur. Ayrıca baş ağrıları ve kemik ağrıları da gözlemlenir. Bunların dışında özellikle regl dönemi sürecinde koltuk altı ağrıları hissedilir.

Screenshot_25

5. Renk değişimi

Özellikle göğüs bölgesi derisinin renk değişimi kanser belirtisi olabilir. Göğüs bölgesi derisi kanserli bireylerde sarımsı bir renge bürünür. Bu durum diğer belirtiler ile birlikte gözlemleniyor ise derhal doktora danışılmalıdır.

6. Meme yapısında değişme

Zaman içerisinde bir memenin diğer memeye oranla daha büyük ya da küçük kalması ve şekilsel bozuklukların oluşumu meme kanseri belirtisi olabilir. Erken teşhisin meme kanserinde önemi unutulmayarak mutlaka doktora gidilmelidir.

Yukarıda yazılan durumlar dışında memeden gelen şeffaf veya kanlı akıntı, meme başı derisinin soyulması veya kabuklanması gibi durumlar da sıklıkla rastlanılan meme kanseri belirtileri arasındadır. Bireylerin bu belirtilerden herhangi biriyle karşılaşması durumunda derhal doktora başvurması sağlığı açısından oldukça önemlidir. Aksi takdirde meme kanserinin ölümle sonuçlanabileceği unutulmamalıdır.

Göğüs Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

Göğüs kanserinin teşhisi için çeşitli testler ve cihazlardan yararlanılır. Öncelikli olarak birey fiziksel olarak muayene edilir. Bu işlemin ardından gerekli görülmesi durumunda sırası ile mamografi, 2D ve 3D mamagrofi taraması, meme ultrosonu taraması, biyopsi, meme MR'ı istenir. Ayrıca doktor hastalık ilerleyişini takip eder. Teşhisin ardından tedaviye geçilebilir.

Kanser tedavileri diğer hastalıklara oranla daha güçtür. Özellikle meme kanseri tedavisinde kanserli hücrelerin büyüklüğü, sayısı, çoğalma hızı, yayılıp yayılmaması tedavi türünün belirlenmesinde oldukça önemlidir. Meme kanseri tedavisini gerçekleştirmek için öncelikli olarak kanserin hangi evrede olduğu belirlenmeli kanserin evresinin belirlenmesinin ardından tedaviye başlanılmalıdır.

1. Cerrahi müdahale

Kanserin erken teşhis edilmesi ile birlikte kanserli dokunun bir miktar sağlam doku ile birlikte alınması durumudur. Cerrahi müdahaleler hastanın yaşı, kanserli hücrelerin durumu ve hastalığın evresine göre yapılır. Cerrahi müdahalenin gerçekleşemediği durumlar da vardır. Bu durumlar hastalığın 2. evreden daha ileride olması, hastanın radyoterapi alamayacak olması, memeden alınacak sağlam dokunun kalmaması halinde gerçekleşir.

Cerrahi müdahale durumunda eğer tümör çok fazla yayılmış ise memenin tamamı alınır. Böyle durumlarda bireyler kesinlikle estetik kaygısına kapılmamalıdır. Çünkü plastik cerrahlar göğüs rekonstrüksiyonu ile estetik sorununun önüne geçerler.

2. Kemoterapi ve hormon tedavisi

Tümörün küçültülmesi ya da ilerlemiş kanser durumlarında stabil durumda kalabilmesi için bireylere kemoterapi ve hormon tedavisi uygulanır. Böylece bireyin yaşam kalitesinin iyileştirilmesi hastalığın en az seviyede hissedilmesi sağlanır.

3. Psikolojik destek

Göğüs kanseri dönemi oldukça korkulu ve tedavisi uzun bir süreç olduğundan bireyin en sağlıklı ve etkili şekilde tedavisini tamamlayabilmesi için psikolojik destek alması gereklidir. Psikolojik destek bireyin güçlenmesine yardım ederken olumsuz düşüncelere kapılmasına engel olacaktır.

Göğüs Kanseri Ağrı Yapar Mı?

Memede oluşan kitle, göğüsün yabancı olduğu kötü huylu hücrelerden oluştuğu için göğüste ağrı hissedilir. Göğüs kanserine yakalanan bireylerin kanser belirtileri arasında da göğüs ve koltuk altında ağrılar gözlemlenmesi yer alır.

Screenshot_24

Göğüs Kanseri Öldürür Mü?

Meme kanserinin erken teşhis edilmesi durumunda tedavinin tam olarak sağlanması mümkündür. Ölümlerinin önüne geçebilmenin en etkili yolu kanseri fark etmek ve tanımak. Bunun için meme kanseri belirtileri fark edildiğinde mutlaka doktora başvurmak gerekir.

Meme kanserinin teşhisinin ilk aşaması bireyin kendisinde başlar. Mutlaka dönem dönem el ile muayene gerçekleştirilmelidir. Muayene sırasında hissedilen kitle, sertlik asla ihmal edilmemeli derhal doktor kontrolü sağlanmalıdır. Can kayıplarına neden olan kanserin kendisi değil dikkatsizlik, yeterli kontrollerin sağlanmayışı ve önemsememektir. Göğüs kanserinin geç teşhisi durumunda maalesef meme kanseri hastalarının can kayıpları söz konusu olur. Bu durumun önüne geçilmesi için meme kanseri farkındalığı artırılmalı ve mutlaka gerekli taramalar düzenli olarak yaptırılmalıdır.

Birçok kişide görülen meme kanseri ölüm korkusu dışında estetik kaygısı da oluşturur. Hatta bazı bireyler estetik kaygısı nedeni ile tedavinin bazı aşamalarını reddeder. Ancak kanserli memenin dış görünüşü hiçbir zaman normal bir meme görüntüsünde olmayacak aynı zamanda yapısal bozukluklar da zaman içerisinde ilerleyecektir. Kanserli memede renk değişiklikleri, morarmalar, sertleşmeler, düzleşmeler, çukurlaşmalar, büyümeler oluşacaktır.

Bu durum estetik kaygısı olan bireylerin ilerleyen dönemlerde daha fazla sıkıntıya girmesine sebep olacaktır. Her gün gelişen tıp ve estetik alanı ile birlikte memelerinin alınmasının ardından protez meme yapımının gerçekleştirilebileceği böylece hem vücut sağlığının normale döneceği hem de estetik bir bozukluk oluşmayacağı unutulmamalıdır.

Göğüs Kanserinden Korunmak İçin Alınabilecek Önlemler Nelerdir?

  • Ayda 2'şer kez göğüsler kontrol edilerek şişlik veya sertleşme var mı bakılmalıdır.
  • Gerekli test ve kontroller düzenli olarak yaptırılmalıdır.
  • Günde yarım saat düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır.
  • İdeal kilo korunmalıdır.
  • Aşırı alkol tüketiminden uzak durulmalıdır.
  • Uzun süre bebek emzirilmemelidir.
  • Kansorejen madde içerikli kimyasallardan uzak durulmalıdır.
    Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler