BİZE ULAŞIN
İSMAİL ÇİMEN- TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Fatma Benli, "Görünen o ki Türkiye ile ilgili uzun zamandır fasıl açmayan AB, ilerleyen süreçte kendisi dağılma sürecine girecek." dedi.
Benli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Günü'nün, barış ve esenliğin daha sabit hale geldiği, ülkelerin birbiriyle dayanışma içerisinde, birbirlerinin kalkınmasına vesile ve sıkıntılar karşısında bir arada olduğu bir gün olarak kutlanmasını istediklerini, ancak Avrupa'nın bunun tam tersini yaptığını söyledi.
Avrupa'nın, sürekli artan yabancı ve İslam düşmanlığı ile kendi içine kapandığını, özellikle ülkelerde yaşanan ekonomik sıkıntıların kaynağının yabancılar olarak görüldüğünü anlatan Benli, şöyle konuştu:
"Avrupa sürekli dışlayıcı bir yapıya bürünüyor. AB kuruluşundaki ilkelerden her geçen gün daha fazla uzaklaşıyor. Aslında amaç İkinci Dünya Savaşı'nda milyonlarca insanı kendi içerisinde öldüren ülkelerin bir araya gelmesiydi. Şu an tekrar bir bölünme içine girdiler. İngiltere'nin birlikten çıkması, değişik ülkelerdeki ekonomik krizler, kendi memurlarının maaşlarını dahi ödeyememeleri ve zengin olan ülkelerin de 'benim kararlarım alınacak' tarzındaki dayatmaları neticesinde bir keşmekeşe ulaşmış durumda. Türkiye halen AB üyelik sürecinde. AB'ye çok fazla emek vermiş, AB'de çok fazla vatandaşı olan bir ülke olarak birliğin sıfırlanmamasını isteyen bir konumda. Ama görünen o ki Türkiye ile ilgili uzun zamandır fasıl açmayan AB ilerleyen süreçte kendisi dağılma sürecine girecek. Şu an yaşadığımız şey bu aslında."
- "Biz de onlara aynı muameleyi yapacak noktaya geleceğiz"
Fatma Benli, Türkiye'nin AK Parti iktidarlarında üç kat büyüdüğünü, artık IMF'ye borcu bulunmadığını, baş eğen ve birtakım kararlara uyan ülke olmadığını vurguladı.
AB'nin, Türkiye'nin artık karar alma istediğini kabul etmeyerek kendisine zarar verdiğini dile getiren Benli, "Eğer mülteci sözleşmesi olmasaydı, şu an ek 1.5 milyon Suriyeli mülteci AB'de olacaktı. Bu gerçeğin bile farkında değiller. Ama onlar sözleşmenin gereklerine uymadılar. Vize serbestisini bile kaldırmadılar. Yarın bir gün biz de onlara aynı muameleyi yapacak noktaya geleceğiz. Bu sözleşmenin kendi menfaatlerine bile olduğunu fark etmiyorlar." ifadelerini kullandı.
- "Hiçbir ülke Türkiye'yi göz ardı ederek oyun kuramaz"
Benli, AK Parti hükümetlerinin demokrasi ve insan hakları konusunda ilerleme kaydettiğini, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve anayasada değişiklikler gerçekleştirdiğini, basın özgürlüğü ile ilgili pek çok düzenleme yaptığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu süreçlerin her daim başında olan kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır. 2010 yılına kadar da AB ülkelerinin başında olan insanlar da Recep Tayyip Erdoğan hakkında çok olumlu ifadelerde bulunuyorlardı. Bizim Cumhurbaşkanımız değişmedi. AK Parti hükümetleri de değişmedi. Buna rağmen Avrupa'nın bakışı 2010 yılından sonra değişmeye başladı. 2010 yılından önce Türkiye sadece onların dediklerine uyan bir ülke konumundaydı. 2010'dan sonra Türkiye güçlenmeye ve 'Ben de varım' demeye başladı.
Türkiye artık vesayet odakları tarafından yönetilen bir ülke değil. Avrupa'nın bunu bilmesi gerekiyor. O yüzden Cumhurbaşkanımız 2018 seçimlerinin manifestosunda 'Türkiye şahlanıyor' dedi. Türkiye dünün ülkesi değil. Biz artık darbelerle yönetilmeye çalışılan, insanların başımıza vurup da ekmeğimizi aldığı bir ülke değiliz artık. Biz artık büyük ve güçlü bir ülkeyiz. Biz daha iyi bir noktaya gelmek için sürekli mücadele eden bir ülkeyiz. O yüzden hiçbir ülkenin bize karşı büyüklenme hakkı yok. Onlar bunu kabullenemiyorlar. Bizi eşit olarak görmek istemiyorlar ama Türkiye artık onların eşiti. Hiçbir ülke Türkiye'yi göz ardı ederek oyun kuramaz. 'Bu topraklarda biz güçlüyüz' diyoruz. Avrupa ülkeleriyle yaşadığımız sıkıntının ana temeli bu."
