Ergenekon'un kilit ismi Tuncay Güney, önceki akşam Show TV'deki Haber Özel programında yine çok ilginç açıklamalarda bulundu.
Kanada gazetesine verdiği son röportajda kendisini James Bond'a benzetmesi hatılatılan Tuncay Güney, "O da dul kadın çocuğuydu, ben de dul kadın çocuğuyum. Bana önce MOSSAD dediler, sonra CIA dediler. MİT ve JİTEM için çalıştığımı söylediler. Hiçbir istihbarat örgütüyle ilişkim yoktur. Eğer hakkımda bu kadar iddia varsa James Bond benim yanımda gölgede kalır" dedi. Güney'in "Ben de dul kadın çocuğuyum" sözü, Üzeyir Garih cinayetinin ardından gündeme gelen "dul kadın kesesi"ni hatırlattı. Ve Güney'in bu sözle "birilerine mesaj verip, yardım mı istediği" tartışmasına neden oldu.
Peki "dul kadın kesesi" nin anlamı nedir? Yardım toplamak için masonlar arasında dolaştırılan "dul kadının kesesi"nin başka bir anlamı da şöyle: Masonlar, başları derde girdiğinde diğer masonlardan yardım istemek için cümle içinde "dul kadın" sözünü kullanıyor.
"Dul kadın" sembolü geçtiğimiz günlerde Garih Cinayeti hükümlüsü Yener Yermez'in Yeni Şafak Gazetesi yazarı Fehmi Koru'ya gönderdiği bir mektupla yeniden gündeme geldi. Meral isimli bir kadınla görüştüğünü belirten Yermez mektubunda "Bana cinayeti üstlenmem karşılığı vaat edilen miktar 1.5 milyon dolar olup, kabul etmediğim takdirde ölümle tehdit edildim" demiş ve Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Adli Tıp uzmanı Ümit Sayın‘ın odasına gelerek Garih cinayetini dini amaçlarla işlediğini kabul etmesi yönünde telkinde bulunduğunu anlatmıştı.
Yermez'in bu açıklamalarının ardından Fehmi Koru, Taha Kıvanç adıyla kaleme aldığı köşe yazısında bir kez daha 'Masonların dul kadın' şifresine değindi. Ve şöyle dedi: "Masonlar zor durumda kaldıklarında kendilerine yardım elinin uzatılması için birkaç değişik tavır takınırlar; bununla bekledikleri o sırada karşı karşıya bulundukları kişinin 'birader' olup olmadığını anlamaktır. Nezarete alındığında, mahkemeye çıkartıldığında, gümrükle başı derde girdiğinde... Elinin hareketiyle, duruşuyla, gözleriyle özel mesaj verir Birader; anlaşılmadığını gördüğünde, içinde 'dul kadın' sözcüğü geçen bir cümle kurar."