BİZE ULAŞIN
Harvard Genç Akademi Üyeliği’ne seçilen ilk Türk doktor Canan Dağdeviren. Üstelik ABD'de yayımlanan dünyanın en prestijli dergilerinden olan Forbes'un "30 yaşından küçük 30 bilim insanı" listesinde de yer alıyor.Yaptığı mucitlerle göğsümüzü kabartan, daha güzel bir dünya için kendisini bilime adayan başarılı bir bilim insanı. Yaptığı çalışmalar sayesinde sadece Türkiye değil tüm dünya tanıyor kendisini.
Orta sınıf bir ailenin ilk çocuğu olan Dağdeviren 1985 yılında Kocaeli'nde dünyaya geldi. Tahmin edebileceğiniz gibi başarılı bir eğitim hayatı olu. Ancak onun ilk öğretmeni annesiydi. "Deneyerek tecrübe etmeyi annemden öğrendim" diyen Dağdeviren, araştırmayı, plan yapmayı ve takım çalışmasının ne kadar önemli olduğunu aile içinde benimseyen şanşlı bir kadın.
Dağdeviren'in üniversitede fizik okumaya karar vermesindeki en büyük etken Erdal İnönü olmuş. Hacettepe Fizik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programındaki yüksek lisans eğitimini tamamlamış. Aynı zamanda Fulbright bursu kazanarak UIUC'da Malzeme ve Bilimi ve Mühendisliği bölümünde doktora eğitimi almış.
Doktora sürecinde yaptığı proje ise çocukluk hayali olan 'giyilebilir kalp pili'. 5 yaşındayken dedesini kaybeden Dağdeviren, 28 yaşına geldiğinde kendi hayalini gerçekleştirdi ve kendi hayallerini gerçekleştirmek isteyen birçok gence de örnek oldu...
İlk icadı olan giyilebilir kalp pilini şöyle anlatıyor Canan Dğdeviren:
"Giyilebilir kalp pili’, kalbin, akciğerin ve diyaframın hareketi ile elektrik enerjisi üreten ve bu enerjiyi depolayan esnek ve ultra ince piezoelektrik entegre aleti anlatmakta. İnsan vücuduyla uyumlu plastik bir yüzeye tutturulan bu malzeme, saç telinden yüz kat daha ince olup kağıt gibi katlanıp bükülebiliyor. Arizona Üniversitesi Sarver Kalp Merkezi ile yürütülen ortak çalışma ile yapılan esnek alet, kalp boyutları insana yakın olan koyun, dana ve domuz üzerinde başarıyla denendi. Ayrıca canlı metabolizması ile uyumunu kanıtlamak amacıyla yapılan kontrol deneyinde, fare kas hücrelerinin alet üzerinde sorunsuz büyüyebildiği görüldü. 20 milyon kere katlanıp büküldüğünde dahi mekanik olarak sağlamlığını koruyabilen alet, 3.8 volt'luk pile enerji depolayabiliyor.
Bu teknoloji günümüzde kullanılan boyutça büyük, maliyetli ve kalp ile herhangi mekanik yakınlığı bulunması mümkün olmayan teknoloji için yeni kapılar açıyor. Tamamen esnek kağıt gibi katlanabilir-bükülebilir alet, kıvrımlı hatlara sahip organlar ile sıkı kontak kurabiliyor. Bu sayede enerji verimliliği yüksek ve organların hareketini sınırlamayan bir sistem oluşturulmuş oluyor. Günümüzde kullanılan kalp pillerinin 5 ile 7 yıl arasında ömürleri var ve pilin işlevini yitirmesi durumunda bütün mekanizmanın riskli bir ameliyatla değiştirilmesi gerekiyor. Fakat tasarladığımız bu alet ile kalbiniz, akciğeriniz veya diyaframınız, kalp pili için gereken enerjiyi kendisi üretiyor. Giyilebilir olması, gerçekten de vücut ile uyumlu olması anlamına geliyor. Alışılmışın dışında bir tasarım bu. Kalın, kıvrımsız, esnek olmayan bir elektronik alet, esnek ve yumuşak olan biyolojik sistemler üzerinde hiç bir problem yaratmadan giyilebiliyor."
Kendisini bilime adayan Canan Dağdeviren, az zamanda çok iş yapmayı hedefliyor. Mucidimizin bir diğer icadı ise cilt kanserini 10 saniyede teşhis eden cihaz. Cihaz cilt kanseri şüphesi taşıyan hastalar üzerinde denendi ve ve çok iyi sonuçlar elde edildi. Üstelik bu yöntem oldukça hızlı, ağrısız ve kolay.
Şimdilerde parkinson ve farklı beyin hastalıklarına yardımcı olabilecek iğne şeklinde bir pil üzerinde çalışıyor Dağdeviren. Bundan sonraki projesi ise meme kanserini erken teşhis etmek üzerine olacak.
Dağdeviren için hayal etmek bir hobi ve bu hayallerin hiçbir sınırı yok. Onun en büyük hayali ise yaptığı aletler ile bir hastanın derdine derman olabilmek, insanların yüzünde tebessüm oluşturabilmek. Bilimin birleştirici gücünden motive olan Dağdeviren, en büyük desteği ülkesinden aldığının altını çiziyor ve ekliyor: "Hiç tanımadığım insanlara yardımcı olabilecek olmanın huzuru içerisindeyim."
Harvard Genç Akademi Üyeliği'ne seçilen ilk Türk doktor ünvanı kazanan Dağdeviren, 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü’nde Birleşmiş Milletler’de (BM) bir konuşma yaptı.
Bu konuşmada ise en büyük motivasyon kaynağının Atatürk olduğunu belirtti. “Alan farketmeksizin, bilim yapmak devrimdir” diyen Dağdeviren, konuşmasını Atatürk'ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözüyle de sonlandırdı.
Yolun açık olsun Canan Dağdeviren. Bu ülkenin hatta dünyanın sana çok ihtiyacı var...
