Eski toplumlarda bereketin, gücün, bolluğun ve iyi şansın simgesi olan nar, şimdilerde güzelliğin sırrı olarak dikkatleri çekiyor! Nar zaten güçlü antioksidan içeren ve adeta sağlık yayan, mutlaka tüketilmesi gereken meyvelerden biriyken; şimdi de nar çekirdeğinden yapılan ürünlerle kozmetik dünyasındaki yerini alıyor.
Nar tam bir şifa meyvesi. Neredeyse tüm hastalıklara iyi geliyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve birçok hastalıktan da koruyor. Hem de kısa sürede bünyeye yararını hemen gösteriyor. Vücudumuz için önemli mineraller olan demir ve potasyum içeriğine sahip bir meyve olmakla birlikte kuvvetli bir antioksidan özelliği taşıyan narda, yapılan araştırmalara göre serbest radikallere karşı güçlü etkisi olan çeşitli vitamin, mineral, enzim ve antioksidanlar bulunuyor.
Sayılamayacak kadar çok fayda sağlayan bu meyveyi ürün haline getiren ve kozmetik dünyasının hizmetine sokan PROCSIN Genel Müdürü Erdal Avşar ile bir güzellik aracı olarak nar, kozmetik pazarı ve firmaları üzerine bir söyleşi yaptık.
- Son dönemde doğal ürünlere ve bunlardan üretilen ürünlere büyük rağbet var. Faydaları saymakla bitmeyen narın kozmetik anlamdaki önemini anlatır mısınız?
Nar çekirdeğinin içinde çok fazla miktarda polifenolik bileşikler, tannin ve antisiyoninler var. Yani kansere karşı koruyan maddeler, en güçlü antioksidanlar bulunuyor.
Zarar görmüş hücrelerin yenilenmesine yardımcı olarak kanserojen hücrelerle savaşır ve kanser riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Bununla beraber Cildi tazeler, yaşlanmayı geciktirir. Kalp krizi riskini azaltır. Kolesterolü düzenler. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Östrojen takviyesi ile menopoz dönemi sıkıntılarını giderir. Selülit oluşumunu engeller. Kısacası sayılamayacak kadar çok fayda sağlayan bu meyveyi yarı kimyasal yarı bitkisel formüllerle ürün haline getirdik. Bu formülasyonları hazırlarken etki oranlarını maksimuma getirip bitkilerin bulundukları iklimler göz önünde bulundurarak etkin ideal formülleri yakaladık. Bu sektörde bu şekilde üretim yapabilen Türkiye’deki tek markayız.
- Şirketinizi tanıtarak çalışmalarınız, markanız, tesisleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
PRC Laboratories , 7 yıldır faliyette olan ve Herbal Science Technology ile çalışan bir dermotoloji laboratuarıdır.
Sektörün ihtiyaç duyduğu ürünleri tespit ederek bu ürünlerin geliştirilmesini ve ham madde gereksinimlerini karşılamayı amaçlamaktadır. Bu amaçla PRC, PROCSIN markası adı altında organik nebatiler, onarıcı ve tedavi edici bitki öz ve yağları, taze meyveler, doğal demir oksitli kırmızı Türk killeri, bitkisel boya pigmentleri, termal sular, kullanarak ürün geliştirilmektedir ve piyasaya ihtiyacı doğrultusunda ham maddeleri sağlamaktadır.
-Şirketinizin kurulduğundan bu yana gösterdiği performansı değerlendirerek yeni hedeflerinizi anlatır mısınız?
Bu sektörde insanlara fayda satmaktasınız. Öncelikli olarak onlara maksimum faydayı sağlamak en büyük hedefimizdi. Bu hedefin şu anki satış rakamları üzerinde çok büyük etkisi olduğunu düşünmekteyim.
Hedeflerimizin çok ilerisinde olduğumuzu söylemeden geçmeyeceğim. Bu gerçekten mutluluk ve gurur verici bir tablo. Aşılan her hedef bir yenisini getirmekte ve bayrağı sektör adına bizimle beraber bir adım daha ileriye dikmemizi sağlamaktadır. Bakın; 2012 hedefimiz şu anki mevcut pazarı yüzde 200 oranında büyüten ve hacim veren niteliktedir ve bu rakamlar ciddi AR-GE çalışmaları ve ciddi yatırımlar baz alınarak şu ana kadar gösterdiğimiz başarı ile istatistiki veriler birleştirilerek hesaplanmıştır. Şu ana kadar koyduğumuz tüm hedeflere ulaştık. Bir sonrakini de aşacağımızı biliyorum.
- AR-GE çalışmalarınız ve yatırım planlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Şu anda yüzde 100 kimyasal veya yüzde 100 bitkisel formülasyonun dışına çıkabilmiş ve su bazlı üretimle yarı kimyasal yarı bitkisel formülasyonlar elde edebilmiş, bu teknolojiye sahip tek firmayız. Türkiye’de Beyazlatıcı ve İleri yaş leke kremlerinin de ilk ve tek üreticisiyiz. 21 adetlik ürün gamımızın dışında bu yıl çıkaracağımız ve AR-GE çalışmaları süren 42 adet ürünümüz daha mevcuttur. Yatırımlarımız bu alanda büyüyerek devam edecektir.
Yatırımların yanı sıra eczacılarımıza yönelik çalışmalarımızda devam etmektedir. Eczanelerimize depolar yerine dağıtımı bayiliklerimiz distribütörlüklerimiz ve kendi dağıtım kanalımızla gerçekleştiriyoruz. Bu yapılanmayı, eczanelere daha hızlı ürün sevkiyatı sağlamak, daha kontrollü mal dağıtımı gerçekleştirmek ve eczanelerin ihtiyaç duydukları stant ve görsel gibi diğer kaynaklar ile daha verimli işbirliği kurmak için kendi içimizde gerçekleştirdik.
-Firma olarak ihracat yapıyor musunuz?
Evet. Büyük oranda ham madde ve ürün ihracatı yapmaktayız. Bununla beraber PROCSIN markasıyla çok yakında Rusya ve Gürcistan pazarında yer alacağız. 2012 takvimimizde Almanya, Çek Cumhuriyeti, İspanya ve İran pazarlarına da ürünlerimizi sunacağız ve bu ülkeleri de portföyümüze katacağız.
- Son olarak, içinde bulunduğunuz sektörün 2011 performansını ve sektördeki rolünüzü değerlendirir misiniz?
Türk kozmetik sektörü yüzde 20 büyüme hızıyla 1 milyar doların üzerinde bir rakama ulaştı ve çok büyük bir hızla büyümeye devam etmektedir. Türkiye’de kişi başı kozmetik harcaması 25 lira civarında. Bu rakam insanların ürünlerimizden gördükleri fayda arttıkça bizimle beraber bu senenin sonunda 30 lira civarlarına ulaşacağına inanıyoruz. Geçtiğimiz yıl bu rakamlardan büyük paylar edindik. Şimdi daha da ileriye taşıyoruz
[