KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Hamilelikte fazla kilo idrar kaçırmayı tetikliyor

    Hamilelikte işeme sıklığının arttığını ve bebeğin basısına bağlı olarak pelvik taban üzerinde de gevşemeler görülebildiğini ifade eden Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Pelvik organ prolapsusu ve stres tipi idrar kaçırma durumlarını hamilelikte ve hamilelik sonrasında daha sık görüyoruz. Bunlardan korunmak için hastalarımıza tavsiyelerimizin başında hamilelikte aşırı kilo almamaları geliyor” dedi.

    Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, hamilelikte ve hamilelik sonrası yaşanan idrar
    kaçırma problemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

    Hamile kişinin bedeninde hormonal değişikliklere bağlı olarak ister istemez üriner sistemde de bazı
    değişiklikler yaşandığını belirten Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Bunların başında glomerüler filtrasyon
    hızındaki artış (böbreklerin idrar üretme kapasitesindeki yükselme) ve hormonal değişikliğe bağlı
    olarak üriner sistemi oluşturan düz kaslarda gevşemeye yönelik bir değişim meydana geliyor.” dedi.
    Fetüs büyüdükçe fetüsün yaptığı pelvisteki bası, mesane ve üreterlerin fizyolojisini etkilediğine vurgu
    yapan Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Hamilelikte bunlara bağlı olarak bazı ürolojik hastalıkları artmış olarak
    görüyoruz. Bunların başında da idrar yolu enfeksiyonu geliyor. Ayrıca fetüs tarafından engellenen
    böbrek ya da böbrekler idrarı mesaneye iletemediği için hidronefroz adı verilen böbreklerde şişme
    ortaya çıkabiliyor. Ek olarak idrar tutmada problemler yaşanabiliyor. İşeme sıklaşmasında hem artan
    idrar miktarı hem de mesanenin genişleyecek yerinin azalması rol oynayabiliyor. İdrar sıklaşıyor çünkü
    mesanenin genişleyecek yeri azalıyor. Fetüs büyüdükçe mesaneyi öne doğru itiyor. Böylece
    mesanenin mesafesi daralıyor” açıklamasında bulundu.

    ÇOCUKLUK ÇAĞLARINDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONU GEÇİRMİŞ OLAN KADINLAR HAMİLELİK SIRASINDA DAHA SIK İDRAR YOLU ENFEKSİYONU YAŞIYORLAR

    Hamilelik sırasında saptanan her türlü idrar yolu enfeksiyonunun semptomatik olmasa dahi mutlaka
    tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Tufan Tarcan, “İdrar yolu enfeksiyonu hamilede tedavi
    edilmez ise daha ciddi problemlere sebep olabilir. Hamilelikte idrar yolu enfeksiyonu takibi çok önemli”dedi. Çocukluk çağında idrar yolu enfeksiyonu geçiren ve tekrarlayan kadınlarda hamilelik sırasında ürolojik yakınmaların daha sık görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Bir hamile kadının özgeçmişinde idrar yolu enfeksiyonu varsa, hamilelikte artan idrar yolu enfeksiyonuna özellikle dikkat etmesi gerekiyor” diye konuştu.

    Böbreklerdeki şişmenin çoğunlukla fetüsün üreter üzerine yaptığı bası nedeniyle ortaya çıktığını
    söyleyen Prof. Dr. Tufan Tarcan şöyle devam etti: “İdrar kaçırma problemi çoğunlukla hamilelik
    sonunda kendiliğinden kayboluyor. Bazen böbreğin önünün tıkanması böbrekte ağrıya veya böbrekte
    ileri derecede hidronefroz yani böbrek büyümesine yol açabiliyor. Hatta bazen idrar yolu
    enfeksiyonuyla birleşerek böbrek iltihabına da sebep olabiliyor. Böyle tablolarda böbreğin ürettiği
    idrarın rahatlıkla atılabilmesi için üreter stenti adı verilen bir tür kateteri endoskopik olarak üriner
    sisteme yerleştiriyoruz. Bu stent bir ucu böbrekte bir ucu mesanede olan yaklaşık 26 ila 30 cm. boyutta
    silikondan yapılmış bir malzeme. Vücut dışından görülmüyor. Hamilelik sonlandıktan sonra da bu
    stenti çekiyoruz. Böylece bu üreter kateteri hamilelik boyunca böbreğin ürettiği idrarı daha kolay ya da
    sorunsuz mesaneye iletebilmesini sağlıyor. Bu böbrekteki genişleme daha çok sağ tarafta oluyor.
    Çocuğun pozisyonuyla ilgili bir durum bu. Seyrekte olsa sol tarafta da gözükebiliyor.”
    Hamilelikte daha önemli bir sorunun da taş hastalığı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tufan Tarcan şöyle
    konuştu: “Böyle bir tabloda tanısal araçların ve testlerin kullanılmasında çok dikkatli oluyoruz. Çünkü
    bilindiği gibi taş hastalığının tanısında radyolojik yöntemler kullanılıyor. Bilgisayarlı tomografi taş
    tanısında çok önemli bir silah ama hamilelik sırasında çocuğun radyasyondan etkilenmemesi amacıyla
    kullanmak istemiyoruz. Dolayısıyla ultrasonografi gibi radyasyonsuz hamileye ve bebeğe zarar vermeyen radyolojik yöntemlerle mümkün olduğu kadar ilerliyoruz. Taş tanısı konulduğunda çok
    zorunlu kalmadıkça örneğin böbrekte ileri derece bir problem yaratan bir tablo oluşturmadıysa taşların tedavisinde de konzervatif gitmeye çalışıyoruz. Taş böbreğin önünü tıkıyorsa ya da hastada ciddi taş ağrısına yol açıyorsa elbette bu taşa bir şey yapmak gerekiyor. Taşı vücutta bırakarak taşın
    kenarından ilerletilen üreter kateteri ile taşı by-pass etmek ve böylece hem ağrıları geçirmek hem de
    böbreği korumak hamilelik sonlanana kadar güvenli bir yöntem oluyor. Çok seçilmiş vakalarda taşa
    yönelik cerrahi tedavide yapılabiliyor.”

    Hamilelikte idrar sıklığının arttığını ve çocuğun basısına bağlı olarak pelvik taban üzerinde de
    gevşemeler görülebildiğini ifade eden Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Pelvik organ prolapsusu ve stres tipi
    idrar kaçırma durumlarını hamilelikte ve hamilelik sonrasında daha sık görüyoruz. Bunlardan
    korunmak için hastalarımıza tavsiyelerimizin başında aşırı kilo almamaları geliyor. Çünkü ne kadar kilo
    alırsa o kadar karın içi basıncı artıyor. Bu da pelvik taban üzerine zararlı etki gösteriyor. Dolayısıyla
    idrar kaçırma ve pelvik organ prolapsusu komplikasyonlarından mümkün olduğu kadar uzaklaşmak
    için hamilelikte kiloya dikkat edilmeli.” dedi.

    Hamilelik sırasında özellikle idrar kaçırmaya yatkın olduğunu düşündükleri kadınlara Kegel
    egzersizlerini mutlaka önerdiklerini belirten Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Bunlar pelvik tabanı çalıştıran
    egzersizler. Böylece pelvik taban kuvvetini artırmayı hedefliyoruz. Hamilelik sırasında görülen idrar
    kaçırmaların bir kısmı geçici oluyor ve hamilelik ortadan kaybolduktan sonra ortadan kalkabiliyor. Ama
    bir kısmı da kalıcı olabiliyor.” açıklamasında bulundu.

    'HAMİLELERE MESANE PEDİ ÖNERİYORUZ'

    Hamilelik döneminde geçici idrar kaçırmalarda mesane için özel tasarlanan hijyenik pedlerin çok
    önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Tufan Tarcan sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle minimal idrar
    kaçıran hastalarda mesane pedlerini kullanıyoruz. Aşırı aktif mesanenin tedavisinde kullandığımız
    ilaçları hamilelikte kullanamıyoruz. Hamilelikte bu ilaçlar kesildiğinde karşımıza bazen daha artmış
    aşırı aktif mesane tablosu çıkabiliyor. Bazen de hamilelikte değişen hormonal durum kendiliğinden
    aşırı aktif mesaneyi baskılayabiliyor. Stres tipi idrar kaçıranlarda ise hamilelikte herhangi bir cerrahi
    tedavi söz konusu değil. Onun yerine yine Kegel egzersizlerini önemsiyoruz. Bu tip idrar kaçırmalara
    önlem olarak da yine hijyenik mesane pedlerini öneriyoruz. Yukarıda belirtildiği gibi eğer hastanın
    daha önce böyle bir idrar kaçırması yoksa zaten hamilelik sonrası kendiliğinden kaybolabiliyor.”

    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler