HDP'li Buldan: Kendi yaşamına son vermeyi doğru bulmuyoruz

Emrah KIZIL/DİYARBAKIR, (DHA)- HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, cezaevlerinde 4, Almanya'da da 1 kişinin tecridi protesto için kendi yaşamına son verdiğini öne sürerek, "Nedeni ne olursa olsun, kendi yaşamına son vermeyi doğru bulmadığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Bütün mücadelemiz ve çabamız, bir canın bile yitirilmemesi, sorunların çözülerek mutlak barışın sağlanmasıdır" dedi.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) eş başkan ve sözcüleriyle birlikte HDP il binasında ortak basın toplantısı düzenledi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, nevruz kutlamalarının herhangi bir olumsuzluk yaşanmadan, büyük bir kitlesellikle gerçekleştiğini belirterek, "Milyonlarca insan tüm baskılara, zulme ve engellemelere rağmen Diyarbakır, Van ve İstanbul başta olmak üzere il ve ilçelerimizde çok net mesajlar verdi. Buradayız, kararlıyız ve umutluyuz. Nevruz kutlamalarında bütün ülkeye ve topluma umudu gösteren, mücadelede kararlılığını vurgulayan ve nevruzlaşan halkımıza şükranlarımızı bir kez daha sunuyoruz" dedi.
'KENDİ YAŞAMINA SON VERMEYİ DOĞRU BULMUYORUZ'
Açıklamanın devamında terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan için başlatılan açlık grevlerine değinen HDP Eş Genel Başkanı Buldan, şunları söyledi:
"Açlık grevlerinde Leyla Güven şahsında 139’uncu, cezaevlerinde ise 101’inci günü aşılmıştır. Son 10 gün içinde ne yazık ki cezaevlerinden 4 cenaze çıkmıştır. 4 tutsak, tecridi protesto etmek için kendi yaşamına son vermiştir. Almanya’da ise bedenini ateşe veren 1 kişi ne yazık ki kurtarılamamıştır. Tüm kurumlar olarak, bizler elbette ölümü değil, yaşamı ve yaşatmayı savunuyoruz. Nedeni ne olursa olsun, kendi yaşamına son vermeyi doğru bulmadığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Bütün mücadelemiz ve çabamız, bir canın bile yitirilmemesi, sorunların çözülerek mutlak barışın sağlanmasıdır. Bu yüzden bu tarz eylemlerin devam etmemesi için herkese açık çağrımızı yapıyoruz. Gelin zulme karşı yaşamı savunarak mücadele edelim. Hukuk ve insanlık değerleri açısından İmralı’da aile ve avukat görüşünün bir an önce yapılması gereklidir."

FOTOĞRAFLI