"Hepimiz Ermeniyiz" sloganına destek

LONDRA (İHA) - İngiltere Türk Eğitim Birliği, Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından, Türkiye'de, "Hepimiz Ermeniyiz" sözüne karşı oluşan tepkiler sebebi ile ilgili bir toplantı düzenledi.

İngiltere'de yaşayan ve Türkçe konuşan, eğitimci, müzisyen, şair ve yazarları bir araya getiren toplantı, Hrant Dink'in ölümünün ardından, gazetelerde yeralan haberlerin sunumu ile başladı. Slayt gösterisi ile sunulan gazete haberleri, izleyenlere, Kardeş Türküler Grubu'nun şarkıları eşliğinde gösterildi. Türk Eğitim Birliği'nin, merkez Londra yakınlarındaki Newington Green semtinde faaliyet gösterdiği dairede yeralan toplantıya yaklaşık 50 kişi katıldı.

Özellikle medyanın Hrant Dink olayında, gösterdiği tavrın tartışıldığı konuşmada, medyanın, cenaze töreninin öncesinde ve sonrasında, neden tutum değişikliğine gittiği de katılımcılar tarafından yoğun olarak tartışıldı.

Toplantıda konuşma yapan ve Hrant Dink'in Türkiye'de düzenlenen cenaze törenine de katılmış olan Zeynep Dikmen, cenaze töreninde biraraya gelen yüzbinlerce insanı, cenaze töreni boyunca diğer tüm kimliklerin bırakıldığı ve azınlıkların kardeşliği gibi bir konuda birlikte hareket ettiğine dikkat çekti. Dinleyicilerden Hasan Yücebaş'ın, "ne oldu da Medya, birden Hrantsever oldu?" sorusu üzerine, bunun devlet politikası olabileceği konusundaki fikrini ifade ederek, "Demokrasi örneği vermek zorundayız batıya karşı. Ne oldu? Bir Ermeni'yi öldürdük. Şimdi herkes üzerimize çullanacak. Aman buna sahip çıkalım. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin bir politikası olduğunu ben düşünüyorum. Umarım bu olay, Hrant Dink'in ölümü gibi acı bir olayda, bu tür şeyleri tartışma olanağını bize verir. Bugün Türkiye'nin kanayan bir Kürt sorunu var. Türkiye'nin hala cevaplaması gereken Ermeni sorunu var" dedi.

Zeynep Dikmen'in ardından söz alan Türk Eğitim Birliği Başkanı Önder Biçer ise, konunun ilginç bir konu olduğunu, ilk defa azınlıklara sahip çıkılan bir eylem olduğunu, "Bundan sonra nereye varılır? Bunun amacı neydi? Tabii ki bu uzun zaman alacak tartışmalar sonunda ortaya çıkacak birşey. Biz gurbette yaşayanlar olarak burada yapılacak şeyler belirli. Bunun daha çok bilincinde olacağız. Bundan sonra daha çok hassasiyet göstereceğiz" diyerek bu konuda yaşanan olayları konusunda
Leyla Zana'nın sözlerinden alıntı yapan Önder Biçer, Zana'nın "Bu tür olayların ardından herkes, ben Kürdüm. ben Çerkezim, ben Türküm. diyebilir. Bu söyleme dikkat etmek lazım. Bu tehlikeli bir söylem." dediğini ifade ederek , "Bence tehlikeli bir söylem değil. Hakikaten Türk ve Kürt halkları, diğer azınlıklar, hep bir arada birlikte, bundan sonra olması gerekeni ilk defa bir arada, omuz omuza haykırdılar" dedi.

Dinleyiciler, konuşmalarında, Türkiye'de milliyetçilik akımının tehlikeli boyutlara gelmiş olması ve özellikle son günlerde ortaya çıkan, tüm Türk medyasında yayınlanan, Ogün Samast'ın asker ve polis ile birlikte çekilmiş fotoğrafları ile video görüntülerine tepki gösterdi.

Toplantıda söz alan bir dinleyici, Türk medyasının Hrant Dink cinayetinin ardından çelişkili tavırlar sergilediğini ve bunun nedeninin, siyasal iktidar mücadelesi ile bağlantısının olduğunu ifade etti. Yüzbinlerce insanın, cenaze töreninde azınlıklardan birine yapılmış suikastı protesto etmek için birlikte yürüdüğünü, ancak hemen ardından Trabzon maçında gençlerin, (Ogün Samast'ın, cinayet işlediği anda takmış olduğu gibi) beyaz berelerle sokaklarda yürüdüklerine dikkat çekti. "Sokakta karşılaştığımız insanlar "Hepimiz Ermeniyiz" sloganını duyduklarında saldırı da yöneltebilirler." Türkiye'de bu meseleye bakıştaki farklılığa dikkat çeken dinleyici, ilk günlerde gazetelerin olaya tepki göstererek, "Hepimiz Ermeniyiz" sözüne, sahip çıkıyor gibi göründüğünü, ancak ardından, "Biz Ermeni değiliz, Türküz" durumuna döndüğünü ifade etti.

Bununla birlikte, yaşanan bu olayın, uluslararası bir boyutu olduğunu, komşumuz olan Irak'ın Amerikan işgali altında olması, Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nde de, Türkiye'yi etkin bir güç olarak katmaya çalışmasının, bu olaylarda oldukça önemli olduğunu belirtti.