HABER

"Hükümet MB'nin bağımsızlığını içine sindiremiyor"

Merkez Bankası eski Başkanı Süreyya Serdengeçti, hükümetin Merkez Bankası'nın bağımsızlığını içine sindiremediğini söyledi.

Serdengeçti, İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından gerçekleştirilen deri ve ayakkabı sektörünün sorunlarının ele alındığı toplantıda, "2008'e Doğru Ekonomik İstikrar: Neredeyiz?" başlıklı bir konuşma yaptı.

Konuşmasında Merkez Bankası'nın bağımsızlığının piyasa ve hükümeti rahatsız ettiği görüşünü savunan Serdengeçti, piyasa ve hükümetin zaman zaman Merkez Bankası üzerinde basına da yansıyan faiz baskıları olduğunu, ancak Bankanın bu baskılara boyun eğmediğini vurguladı.

Serdengeçti, "Kendi tecrübem siyasi sistemin bunu katiyen içine sindiremediğidir. Eğer Merkez Bankası, baskılara boyun eğerek faiz indirirse ve siz de bunu hissederseniz, bankanın indirdiği faizlerin genel ekonomiye hiçbir etkisi olmaz" dedi.

"TÜRKİYE BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK"

Türkiye'nin 30 yıl boyunca yüzde 3.9 büyürken, son 6 yılda ortalama yüzde 7.4 büyümeyi başardığına dikkat çeken Serdengeçti, "Yapmanız gerekeni yaparsanız alacağınız sonuç budur" dedi. Serdengeçti, kur ne olursa olsun cari dengenin bozulmaya devam edeceğini, çünkü Türkiye'nin büyümeyi sürdüreceğini kaydetti.

Serdengeçti, "Uzun dönemde enflasyonla büyüme diye bir olgu olmadığını, sıkı para ve maliye politikalarının büyümeyi her koşulda düşürmediğini, tersine arttırabildiğini, enflasyonun düştüğü ortamda ulusal paraya talebin arttığını, rekabet gücünün sadece döviz kuruna bağlı olmadığını ve TL'nin değer kazanmasının ihracatın artmasına engel olmadığını gördük" diye konuştu.

"CARİ AÇIK-SICAK PARA KONUSU EDEBİYATA KAYIYOR"

Serdengeçti, "yüksek faiz düşük kur" fikrine katılmadığını dile getirerek, Türkiye'de kur ve faizlerin birlikte hareket ettiğine işaret etti. Ekonominin iyi olduğu dönemde kur ve faizin düşük olduğunu, kötü gittiği zamanlarda da yükseldiğini ifade eden Serdengeçti, Türkiye'deki istikrar ve güven ortamına gelen sıcak paranın, ortamdan kuşku duyduğu zaman ülkeyi terkettiğini kaydetti. Serdengeçti, cari açığı finanse etmek konusunda sıcak paranın oynadığı rolün artık bir iktisat konusu olmaktan çıktığına işaret ederek, "Bu konu artık edebiyat alanına kaymaya başlamıştır" değerlendirmesinde bulundu.

"HIZLI REFORMLARIN ARDINDAN YAVAŞLAMA SÜRECE GELEBİLİR"

Kamu maliyesi açısından 2007 yılının ilk 6 ayının son 4 yılın en kötü dönemi olduğunu savunan Serdengeçti, "Hükümet gerekli tedbirleri almazsa, 2008'de kamu maliyesi dengesini tutturması zor olabilir" dedi. Serdengeçti, Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olan işsizlik sorunun uzun vadeli politikalarla çözülebileceğine vurgu yaparak, bir an önce iş gücü piyasası reformunun hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Yapısal reform sürecine de değinen Serdengeçti, iktisat literatüründe "reform yorgunluğu" diye bir olgu bulunduğunu hatırlatarak, hızla yapılan reformların ardından bir yavaşlama sürecine girildiğini belirtti. Serdengeçti, "Önünde sonunda bir seçime gidilecektir. Ve can acıtıcı reformlar oy kaybına neden olabilir. Bu yüzden seçimden sonraki 100 gün çok önemlidir. Ama bu 100 gün sadece seçimlerle de ilgili değildir. Mesela Ekim 2004'de AB ile çok iyi gelişmeler oldu. Hükümet, o olumlu rüzgar ile Sosyal Güvenlik Reformu'nu çıkarabilirdi" diye konuştu.

ANKA

En Çok Aranan Haberler