CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, milletvekili olarak telefonlarının dinlenilip dinlenilmediğini öğrenemediğini belirterek, ''Bu ülke, hukuk devleti olabilir mi? Telefonların dinlenilmediğinin söylenemediği bir ülkede, ileri demokrasiden söz ediyorsunuz'' dedi.
İnce, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, devlet memurlarının siyasi parti faaliyetlerine katılamayacaklarına ilişkin yasa hükmünü anımsattı. Giresun'da sağlık teknisyeni olan bir kişinin hastane müdür yardımcısı yapıldığını, bu kişinin ''AKP Siyaset Akademisinden diplomasının olduğunu ve diplomanın altında da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasının bulunduğunu'' ileri süren İnce, diploma örneğini basın mensuplarına dağıttırdı.
İnce, ''Bu konumda olan yüzlerce, binlerce devlet memuru vardır. Biz, bunu iddia ediyoruz. Zonguldak Milletvekilimiz Ali İhsan Köktürk'ün konuya ilişkin soru önergesine 25 aydır yanıt vermemelerinin nedeni de budur. Bunlar, önce suçu işlerler, sonra da gizlerler'' görüşünü dile getirdi.
Yozgat'ta bir yerel gazetenin ''Kimi milletvekili görmek istersiniz?'' diye anket düzenlediğini, SGK İl Müdür Yardımcısının çalışanlara mail atarak ''SGK İl Müdürü için oy kullanılmasını'' istediğini de bildiren İnce, Müdürün görevden alınıp alınmayacağına ilişkin soru önergesi verdiklerini, Bakan'ın ''müdür o gün izinliydi'' yanıtı verdiğini kaydetti. İnce, ''O zaman müdür yardımcısını görevden al. Bu, bürokrasinin acı durumu ve Yozgat örneğidir'' dedi.
Muharrem İnce, 13 ay önce cep ve makam telefonlarının dinlenilip dinlenilmediği konusunda Başbakan'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiğini, Başbakan adına Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in verdiği yanıtta ''soruların geçiştirildiğini'' ifade etti.
Daha sonra, aynı konudaki soru önergesini tekrarladığını, Başbakan adına yine Ergin'in yanıtladığını kaydeden İnce, ''yine yanıt verilmediğini, geçiştirildiğini'' söyledi.
İnce, şöyle devam etti:
''Bu kez Adalet Bakanlığına bilgi edinmeden müracaat ettim. Adalet Bakanı, yine yanıt veremedi. Bu ülkede artık müracaat edeceğim yollar tıkandı. Sıradan bir yurttaşın halini siz düşünün. Bu ülkenin nasıl bir faşizme, tek parti diktatörlüğüne gittiğini herkese göstermiş oldum bu soru önergeleriyle. Bir milletvekili olarak dinlenilip dinlenilmediğimi öğrenemiyorum? Adalet Bakanı ve Sayın Başbakan, 'siz bu ülkenin milletvekilisiniz, dinlenilmediniz, merak etmeyin kardeşim' diyemediler. Hiçbir yurttaşa da bunu diyemezler. Bu ülke, hukuk devleti olabilir mi? Telefonların dinlenilmediğinin söylenemediği bir ülkede, ileri demokrasiden söz ediyorsunuz. Yandaş basının vicdanına bırakıyorum. Bir gün siz de bu soruların yanıtını alamayacaksınız.''