HABER

İstanbul United bir yaşında

Türkiye futbolunun lokomotifi olan üç büyük takım Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın taraftarlarının Gezi Parkı eylemleri sırasında bir araya gelmesiyle İstanbul United adını alan oluşum da 31 Mayıs'ta birinci yılını dolduruyor.

İstanbul United bir yaşında

Volkan Ağır

İstanbul

Türkiye futbolunun lokomotifi olan üç büyük takım Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın taraftarlarının Gezi Parkı eylemleri sırasında bir araya gelmesiyle İstanbul United adını alan oluşum da 31 Mayıs'ta birinci yılını dolduruyor.

Haziran 2012'de Gezi Parkı eylemlerinin çok sert geçtiği gecelerden birinde saat 3'e yaklaşırken bir söylenti dönmeye başladı. Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı, eylemcilere destek vermeye gelmiş ve polisin kapattığı Gezi Parkı'na girmişti.

Bu haber kısa sürede diğer takımların taraftarlarına da ulaştı. Semt olarak Gezi Parkı'na en yakın olan taraftar grubu Çarşı'ya destek vermek için o saatte Fenerbahçe taraftarları Anadolu yakasında organize oldu, İstanbul Boğaz Köprüsü'nü formalarıyla geçmeye başladı. Mecidiyeköy yanından ise Galatasaray taraftarları geliyordu.

Ertesi sabah, yıllardır kanlı bıçaklı olan bu üç takımın taraftarları kol kola girdi ve bir araya gelen taraftarlar kendilerine İstanbul United adını verdi.Halbuki daha birkaç hafta önce Fenerbahçeli taraftar Burak Yıldırım, bir Galatasaraylı taraftar tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü.

Karşılıklı rekabet hırsı, düşmanlık bu kadar zirvedeyken bir anda taraftarların omuz omuza girmesi, hikaye arayan tüm yönetmenler için biçilmiş kaftandı.

Zira 2013 yazında da İstanbul United isimli bir filmin çekilmeye başlandığı haberleri geldi.

15 Haziran gecesiİki Alman yönetmen Olli Waldhauer ve Farid Eslam tarafından çekilen film, geçtiğimiz ay İstanbul Film Festivali kapsamında dünya premiyerini yaptı.Filmin yönetmenleriyle görüşme fırsatı bulduğumuzda 15 Haziran gecesi İstanbul'da yaşanan olayları görüntülerken neler yaşadıklarını ayrıntılarıyla konuştuk.

İkili, sahadaki gazeteciler gibi yer yer şiddete maruz kalarak zor şartlar altında çekimler yaptıklarını söylüyorlar. Bunda filmi polisin arkasında değil eylemcilerin yanında çekme kararları da etkili olmuş.

Film aslında belgesel mahiyetinde değil ve iki yönetmen bu konuda filmde neler olduğunu bire bir aktarmaktan çok üç farklı takım taraftarının taraftarlık hallerinin Gezi sürecinden sonra nasıl değiştiğini yansıtmaya odaklandıklarını söylüyorlar.

Bu yüzden Olli ve Farid kendilerine gelen "Neden Gezi Parkı eylemleri ve Çarşı filmde daha fazla yoktu?" yönündeki eleştirilere katılmıyorlar. Filme yönelik başlıca eleştirilerden biri de filmin neden Olimpiyat Stadı'nda oynanan ve tamamlanamayan Beşiktaş - Galatasaray derbisindeki sahaya girme görüntüleriyle bitmiş olduğuydu.

Yönetmenlerin bu konudaki cevapları ise net. Çünkü o maç 2013/14 sezonunun ilk İstanbul derbisi olma özelliğini taşıyordu ve "Gezi Parkı olaylarının futbol statlarında hala devam ettiğini gösteriyordu".

Rekabet ruhuOlli Waldhauer, İstanbul United ruhunun geçici bir birleşme olup olmadığı konusunda ise "rekabet futbolun ruhunu oluşturan şey ve bunun kaybolmaması gerek" görüşünde. Olli'ye göre, bu kaybolursa futbolun eğlencesi kalmaz.

Ama Olli, film çekimi süresince tanıklıklarından yola çıkarak İstanbul United'ın taraftarlar arasındaki şiddet olaylarını azaltmasını umduğunu da söylüyor. "Çünkü konuştuğumuz taraftarlar artık rakipleriyle eskisi gibi kavga edip edemeyecekleri konusunda daha sorgulayıcı bir bilince sahip" diyor.

İstanbul United filmi 31 Mayıs'ta Dünya Kupası'nın oynanacağı Brezilya'da, Sao Paulo kentinde düzenlenen Futbol Filmleri Festivali kapsamında Brezilyalı sinemaseverlerle buluşacak.

En Çok Aranan Haberler