İSTANBUL (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "AB yolunda İtalya'nın desteğinin devamını bekliyoruz" dedi. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ise, "Müzakere sürecinde İtalya, Türkiye'ye destek veren ülkelerin başını çekmeye devam edecektir" diye konuştu.
Milan-Liverpool arasında oynanacak Şampiyonlar Ligi final maçı için İstanbul'da biraraya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Dolmabahçe'de ortak bir basın toplantısı düzenledi. Öncelikle söz alan Başbakan Erdoğan, "Kişisel dostluğumuz ve ülkelerimiz arasındaki dostluk, her geçen gün siyasi, kültürel ve ekonomik alanlarda da birçok anlamlı gelişmeye vesile olmuştur. İtalya ile dostluğumuz, Türkiye'nin AB ile ilgili müzakere sürecinde kendini çok açık ve net ortaya koymuştur. Dostum Silvio, işin başından itibaren her zaman bu konuda gerek İtalya olarak, gerek diğer ülkelerle ilgili olarak desteğini açık ve net ortaya koymuştur. 3 Ekim'de müzakere sürecimiz başlıyor. Bu süreçte de kendisinin desteği bizimle olacaktır" dedi. Erdoğan, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin sürekli bir artış trendi içinde olduğunu söyledi. Berlusconi ile yaptıkları görüşmelerde, İtalya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısının 300 bin olmasını az bulduklarını belirten Erdoğan, "Bunun artması için ne gibi çalışmalar yapabileceğimiz konusunda görüş alışverişinde bulunduk. AB yolunda İtalya'nın desteğinin devamını bekliyoruz" diye konuştu.
"BÖYLE BİR FİNALE EV SAHİPLİĞİ YAPMANIN MUTLULUĞU İÇİNDEYİZ" Başbakan Erdoğan, bu akşam İstanbul'da oynanacak olan Şampiyonlar Ligi final maçıyla ilgili olarak da, "Sayın Berlusconi'nin yıllardır başında oldukları Milan, bugün İstanbul'da Liverpool ile final maçı oynayacak. Bizler, Türkiye olarak böyle bir finale ev sahipliği yapmanın mutluluğu içindeyiz. İki değerli dostumun ülkesinden iki takımın bu finali oynaması, bizler için ayrı bir önem taşıyor. İnanıyorum ki, bu akşam güzel bir final seyredeceğiz. Tabii sonunda matematik olarak bir netice ortaya koyacak olursak, istiyoruz ki iyi oynayan sonunda da başarılı olsun, bir hatalı gole kurban gitmesin" ifadelerini kullandı.
Daha sonra söz alan İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi de, iki ülke arasındaki ilişkilerin önemine değindi. Berlusconi, Başbakan Erdoğan'ın kendisine gösterdiği dostluk nedeniyle teşekkürlerini sunarak, "Dostluğumuz ilk tanışmamızda hemen ortaya çıktı. Çok uzun yıllardan beri arkadaşmışız gibi konuşabiliyoruz. Biz aynı değerlerde, aynı ideallerde ve aynı ilkelerde birbirimizi mutabık bulduk. Arkadaşım Tayyip'in sorunlara yaklaşımında ve sorunları çözme yönündeki değerlendirmelerinde hep kendimi gördüm" dedi.
AK Parti hükümetinin önemli başarılara imza attığını belirten Berlusconi, şöyle konuştu:
"Arkadaşımın başında bulunduğu hükümetin göstermiş olduğu başarıdan dolayı kendisini tebrik ediyorum. En başta meclise sunulan ve meclisin oylamasıyla yürürlüğe giren reformlar için tebrik ediyorum. Zira bu reformlar, Türkiye'yi hukuki düzeni açısından diğer Avrupa ülkeleriyle aynı seviyeye getirmiştir. 2004 yılı sonunda bu hükümetin sayesinde Gayri Safi Milli Hasıla'da yüzde 10'a yaklaşan bir büyüme hızı yakalanmıştır. Bu, Türkiye'yi bütün Avrupa ülkeleri arasında birinci sıraya taşımıştır. Bundan ayrı olarak çok önemli, belki de sahasında tek olan bir başarı var ki, Sayın Erdoğan'ın kurmuş olduğu hükümet, ilk aylarda yüzde 40'larda seyreden enflasyonu yüzde 10'un altına düşürmüştür. Bu, az rastlanan bir durumdur."
ERDOĞAN'A BUSH'TAN SELAM İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Başbakan Erdoğan'a, ABD Devlet Başkanı Bush'tan selam getirdiğini söyledi. Bush'un, Erdoğan'ı önümüzdeki günlerde Amerika'ya beklediğini ifade eden Berlusconi, "Sayın Başbakan Erdoğan, Putin, Bush gibi dünyanın başlıca aktörleriyle beşeri ilişkileri geliştirmeyi başarmış ve bu şekliyle ülkesine de uluslararası alanda yepyeni ve etkin bir rol kazandırmıştır. Bush'un selamlarını Sayın Başbakan'a iletme fırsatı buldum. Kendisi Başbakan Erdoğan'ı önümüzdeki günlerde ABD'ye beklediğini ifade etti. Sayın arkadaşımın da ifade ettiği gibi, 3 Ekim'de Türkiye ile müzakereler başlayacaktır. Müzakere sürecinde İtalya, Türkiye'ye destek veren ülkelerin başını çekmeye devam edecektir. İtalyan yatırımcıları, Türkiye'yi yatırım yapılmaya değer önemli bir ülke olarak görmektedir" dedi.
Birkaç ay içinde Türkiye'de faal olarak yatırım yapan İtalyan şirketlerin sayısının 300'e ulaşacağını belirten Berlusconi, "Türkiye'yi ziyaret eden İtalyan turistlerin sayısında çok büyük artış sağlanabileceğine inanıyorum. Türkiye'nin tarihi ve doğal güzelliklerinin daha fazla turist tarafından ziyaret edilmesi gerektiğine inanıyorum. Turizmin karşılıklı geliştirilmesi için iki ülkenin devlet televizyonlarının işbirliğine girmesi, ülkelerin güzelliklerinin kamuoyuna aktarılması konusunda fikir birliğine vardık" diye konuştu.
Berlusconi, bazı birliklerin AB yolundaki Türkiye'ye gereken desteği vermediğinin hatırlatılması üzerine, "Yaptığım konuşmalarda 'ülkeler kendi çıkarlarını göz ardı etmeli ve tüm Avrupa'nın ortak çıkarı yönünde hareket edilmelidir' dedim. Avrupa Birliği, Türkiye gibi büyük bir ülkeyi kendi bünyesinde görmek istemektedir. Türkiye, uzun yıllardan beri bizimle birlikte NATO şemsiyesi altındadır ve ekonomisi hızla gelişen bir ülkedir. Türkiye, Müslüman ülkelerde düzenli işleyen bir demokrasinin var olduğunun kanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.
"AVRUPA EKONOMİSİNİN ÖNÜNDE 3 ENGEL VAR" Silvio Berlusconi, Avrupa ekonomisinde yaşanan sıkıntıların sorulması üzerine de şunları söyledi:
"Biz, her fırsatta bunu meslektaşlarımızla konuşuyoruz. Avrupa'nın kendi ekonomisini geliştirmesi konusunda önünde bulunan 3 engel vardır. Bunların birincisi, Avrupa'nın kendi şirketlerine empoze ettiği aşırı yasalar ve yönetmeliklerdir. Tüm bu kurallar silsilesi, şirketlerin daha az faal olmasına ve daha fazla masraf yükü altına girmesine neden olmaktadır. İkinci neden ise, Euro'nun dolar karşısında aşırı değerlenmesidir. 2001 yılına göre bakacak olursak, dolarla ödeme yapan müşteriler şimdi aynı mala yüzde 50 daha fazla ödeme yapmaktadır. Bu da Avrupa ürünlerini, dünya piyasasında en pahalı ürünler haline getirmiştir. Üçüncü engel ise, Uzakdoğu ülkelerinden kaynaklanan rekabettir. Oradaki işgücü maliyeti, Avrupa'daki maliyetlere göre son derece düşüktür. Avrupalı imalatçıların, üreticilerin uymakla yükümlü bulundukları kurallar da geçersizdir. Üstelik, üretimlerin çoğu haksız rekabet aracılığıyla yapılmaktadır. Bunun için, bunu Dünya Ticaret Örgütü aracılığıyla halletmek gerekiyor. Dünya Ticaret Örgütü'nün koyduğu kurallara herkesin uymasının sağlanması gerekiyor. Avrupa Komisyonu da bu pazarlardan gelen bazı ürünlere özel vergi veya harçların konulmasını gündeme getirmektedir."
Son olarak basın mensuplarının final maçıyla ilgili sorularını cevaplayan Berlusconi, "Ben Milan'ın bir numaralı taraftarı olarak, sadece parmaklarımı çapraz hale getiriyorum. Bu, İtalya'da şans getirmek için yapılır. Tek temennim, güzel bir maç olması. Sadece stadyumdaki taraftarlar değil, dünyada yüz binlerce kişi bu maçı izleyecek. Güzel bir maçın yapılabilmesi için iki tarafın da iyi oynaması gerekir. Bugünkü randevuyu çok uzun zaman önce tespit etmiştim; çünkü herkes, benim boşa vakit harcamak istemediğimi bilir. Ben de onun için Milanlı futbolcularıma finale çıkmalarını emrettim, hiç olmazsa iki işi bir arada yapalım ve boşa vakit harcamayalım dedim" şeklinde konuştu.