İZMİR (İHA) - Özel güvenlik görevlisi sayısında İstanbul'u geride bırakan İzmir'de yaklaşık 11 bin polis memuru görev yaparken, sertifikalı ve kimlikli özel güvenlik personeli sayısı 12 bini geçti.
İzmir, özel güvenlik görevlisi sayısında İstanbul'u geride bıraktı. 2006 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından 3 bin 356 kişiye özel güvenlik görevlisi kimliği verilirken, İzmir'de bu sayı yaklaşık 5 bin 500 kişiye ulaştı. Özel güvenlik personeli sayısındaki bu artıştan memnun olduğunu dile getiren İzmir Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürü Tamer Dönmez, "İzmir'de özel güvenlik izni olan kurum ve kuruluş sayısı 2 bin 725, eğitim sertifikası alanların sayısı 16 bin 656.
Toplam verilen kimlik sayısı jandarma ile birlikte 7 bin 779, en son verilen sicil numarası ise 12 bin 323. Bu rakam şu anda İzmir'de görev yapan polis memuru sayısından fazla. Keşke özel güvenlik sayısı İzmir'de ve Türkiye genelinde polis memurlarının iki katı olsa. Özel güvenlik görevlileri, polis kuvvetlerinin tamamlayıcısıdır ama alternatifi değildir. Böyle olduğu zaman polisler kendi alanlarında daha fazla uzmanlaşabilirler, basit yerlerde ve işlerde bulunmazlar. Aynı zamanda İzmir'de güvenliğe önem verildiği çok açık. Özel güvenlik elemanı sayısında 12 milyon nüfuslu İstanbul'da 2006 yılında 3 bin 500 civarında özel güvenlik çalışma belgesi verilirken, İzmir'de bu sayı 6 bin civarındadır. Bu da İzmir insanının iyi korunduğu anlamına gelmektedir" dedi.
2004 yılında 5188 sayılı özel güvenlik görevlilerine dair yasada değişiklik yapıldığını hatırlatan Dönmez, "5188 sayılı yasa gereğince özel güvenlik görevlileri, polisin olmadığı yerde önleyici hizmetlerde kullanılmaktadır. Bu görevliler sadece bulundukları yeri korurlar. Bunun dışında sokağı veya başka yeri korumaktan sorumlu değildirler. Görev sınırları dahilinde görevini icra etmek zorundadırlar. Halktan kesinlikle park parası veya bunun gibi bedel alma yetkileri yoktur. Halkımız bu konuda duyarlı olsun. Ayrıca özel güvenlik görevlileri görev yerinden ayrılırken silahını çalışma yerinde bırakmak zorundadır" diye konuştu.
"Özel güvenlikçiler çalıştıkları şirketlerin prestiji açısından önemli"
Özel güvenlik görevlilerinin birçok aşamadan geçerek göreve başladığını dile getiren Dönmez, "Bir şirketin veya kurumun özel güvenlik görevlisi çalıştırmak için ilk önce İçişleri Bakanlığı'ndan çalışma izni alması gerekmektedir. Daha sonra özel güvenlik görevlisi olmak isteyen kişinin Emniyet Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen sınavdan geçer not alması gerekmektedir. Sertifika almak özel güvenlik görevlisi olmak için yetmiyor. Sertifika alındıktan sonra çalışma izin belgesi almak için Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne müracaat ediliyor. Burada kişi hakkında güvenlik soruşturması yapıldıktan sonra çalışma izni yani özel güvenlik kimlik kartı verilmektedir" şeklinde konuştu.
Silahlı ve silahsız olmak üzere iki grup özel güvenlik görevlisi bulunduğunu söyleyen Tamer Dönmez, "Silahsız güvenlik görevlisi olmak isteyen bir vatandaşın en az ortaokul mezunu olması gerekmektedir. Silahlı özel güvenlik görevlisi olmak isteyen bir vatandaşın ise en az lise mezunu olması gerekmektedir. Silahsız güvenlik görevlileri 90 saat, silahlı güvenlik görevlileri ise 120 saatlik derse tabidirler. Bu eğitim süreci hem güvenlik görevlisi için hem de çalışmış olduğu kurum için çok önemlidir. Çünkü güvenlik görevlisi, çalıştığı şirketin vitrinidir. Mağazaya veya kuruma gelen kişi, ilk olarak güvenlik görevlisiyle karşılaşıyor ve burada ilk intiba oluşuyor. Bu şirketin prestiji açısından çok önemlidir" dedi.
Özlük haklarının belirlenmemiş olmasının özel güvenlik görevlilerinin en büyük sorunlarından biri olduğunu vurgulayan özel güvenlik eğitim kurumu yöneticisi Hakkı Özcan ise, "Emniyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendilerine özgü yasaları vardır. Fakat Özel Güvenlik Yasası henüz çıkarılmamıştır veya yeni bir düzenleme yapılmamıştır. Özel güvenlik görevlilerine acilen özlük hakları verilmelidir. Özel güvenlik görevlileri görev ve sorumlulukları yönünden 5188 sayılı yasaya bağlı kalınarak kamu görevlisi sayılıyorlar, fakat özlük haklarına göre İş Kanunu'na tabi tutuluyorlar. Sektör yeni olduğu için henüz yasal düzenlemeler yapılmadı, ama çalışmalar devam ediyor. En kısa zamanda bu yasalar veya düzenlemeler yapılacaktır" diye konuştu.