KAHİRE (İHA) - Mısır'ın başkenti Kahire'de, Batılı kaynaklara göre 100 bine yakın kişi eski Kahire'deki mezar evlerde yaşıyor. Memluklular döneminde birer sanat eseri olarak inşa edilen ve eve benzeyen Müslüman mezarlığı Batılılarca Ölüler Kenti, Arap kaynaklarına göre ise Melik (Kral) Mezarları olarak anılıyor. Kırsal kesimden Kahire'ye göç eden halkın gecekondu olarak kullandığı tarihi mezarlar, aynı zamanda İslam sanatı açısından da önem taşıyor.
Başkent Kahire'nin Kadim Kahire (Eski Kahire) bölgesinde bulunan Mezarlık Mahallesi'ne, Mısır'ın 2. Cumhurbaşkanı Cemal Abdülnasır döneminde, kırsal kesimden gelenler için oturum izni verildi. İsrail savaşlarının ardından Mısır'ın iskan politikasındaki belirsizlikler, Mezarlık Mahallesi'ne göçü hızlandırdı. Tarihi eser niteliğindeki mezar evler tek kat ve iki odadan oluşuyor. Mezarlar çoğu kez evin bahçesinde, bazen de bir odasında bulunuyor. Mezar evlerde yaşayan halk, çoğu kez bir odada yaşamak zorunda. Cemal Abdülnasır'ın ardından gelen hükümetler döneminde mezar evlere su, elektrik ve kanalizasyon hizmetleri de götürülmüş bulunuyor.
Memluklular'ın ihtişamlı birer sanat eseri olarak bıraktıkları türbe ve ev tipi bahçeli mezarlar sadece Mısır'da bulunuyor. Bazı sanat tarihçileri ise görkemli mezar yapma geleneğinin Firavunlar döneminden kaldığını, bu nedenle hem Müslüman hem de Hıristiyanlar'ın aynı geleneği Mısır'da devam ettirdiğini savunuyor. Kadim Kahire'de Hıristiyanlar'a ait de bir mezar kent bulunuyor. Hıristiyanlar'a ait mezar kentlerde ise insanlar yaşamıyor. Surlarla çevrili villaları andıran mezar kent, sadece ziyaretçilere açılıyor. Müslümanlar'a ait mezar kente defin yapılmazken, Hıristiyanlar'a ait olana defin yapılabiliyor.
"KORKMADAN YAŞIYORUZ" 1960'lı yıllardan itibaren mezarlarla iç içe yaşamaya başlayan halk, mezar evlerde yaşamaktan ötürü herhangi bir korku duymadığını belirtiyor. Mezarlık Mahallesi'nde 5 yıldan beri yaşayan Osman Muhammed (64) evinin içinde mezar olmadığını söylüyor, fakat yaşadığı yer bir mezar ev. Osman Muhammed, "Aslen Port Said kökenliyim. 5 yıl önce buraya geldim ve Mezarlık Mahallesi'nde yaşıyorum" diyor.
Evinin bahçesinde bir mezar bulunan ve tek odalı bir yerde yaşayan 3 çocuk annesi Ayşe Halime (36) ise, "Burada yaşamak çok normal, hiçbir korkum yok" diye konuşuyor. Ayşe Halime'nin 6 yaşındaki oğlu Sadi ise korkmadan bahçede oynadığını söylüyor.
Genellikle fakir kesimin yaşadığı Mezarlık Mahallesi'nin Memluklular döneminde inşa edildiğini belirten El-Mansur Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İslam Eserleri Bölümü Başkanı Doç. Dr. Abdullah Attia ise, "Buradaki sanat eserlerinin yok olmasından korkuyorum. İnsanların mezar evlerde yaşaması hiç de hoş bir durum değil. Burayı Cemal Abdülnasır yerleşime açtı. Sosyalizm döneminde buraya, köyden gelen insanlar yerleştirildi. Mezarlıkta Memluklular'ın önde gelen şahsiyetleri yatıyor. Evlerin tamamı 'tarihi eser' sıfatı taşıyor. Memluklular mezarlıklarını külliye şeklinde yapmışlardı. Bölgede sadece evler değil, külliyeler ve hanlar da bulunuyor" diyor.
Mezar evlerde insanların yaşamasını yadırgadığını söyleyen El-İhbar Gazetesi Arap İlişkileri Kültür ve Sanat Departmanı Müdürü Kamil Mühimma de, mezarlıkta yaşamanın olumsuzluklarına dikkat çekerek, "Bu duruma Mısır'ın yanlış iskan politikası sebep oldu. Fakat yönetimi suçlamak doğru olmaz; çünkü İsrail Savaşı ve onun beraberinde getirdiği kısmi iç hareketlilik vardı. Sonuçta insanlar kimi zaman mezarların üzerinde, kimi zaman da aynı odada iç içe yaşıyor. Bu durumun değiştirilmesi lazım" diyerek görüşlerini ifade ediyor.