Karganın yaptığına bakın! Şantiyenin anahtarını alıp kaçınca neye uğradığını şaşırdı

İlçenin Filyos beldesinde halkın sevgisini kazanan ‘Karabaş’ isimli karga belediye garajı personeli bir süre önce beslemeye başladı. Karabaş önceki gün garajın önüne gelerek bir süre oyalandı. Daha sonra ofise girerek masanın üzerinde bulunan işletmeye ait anahtarı alarak hızla alarak uçtu. Durumun farkına varan Osman Yılmaz, karganın arkasından koşsa da yetişemedi.

"ANAHTARLARI ALIP UÇTU, KOŞTUM AMA YETİŞEMEDİM"

Belediye garaj personeli Osman Yılgın, “O gün burada oturuyorduk. Çok sevdiğim İsmail abime video çekeyim dedim. Elime telefonu aldım Karabaş’ı da çağırdım. Oda içeri geldi. Önümde garajın anahtarı vardı. Oynarken biraz şakalaştık. Anahtarı aldığı gibi kapıdan çıktı uçtu. Anahtarı alıp gitti. Arka taraftaki kum ocağına geçti. Ben de peşinden gittim. Baktım orada anahtarla oynuyordu. Sonra anahtarı bıraktı" dedi.

"KARABAŞ, FİLYOS'UN MASKOTU OLDU"

Filyos halkının sevilen kargası olduğunu söyleyen Yılgın, “Filyos’un bir maskotu, çok sevdiğimiz kargamız. Çarşıdaki kafeteryaya, kahvehaneye gider. Kahvehanede çay kaşıklarını alır, okey oynayan arkadaşların taşlarını alır. İnsanları çok seviyor. Kendi neslini gördü mü anlayamıyor. Her gün gelir. Burada ceviz, poğaça, ekmek falan veriyoruz. Bize alıştı. Yazın karavancıların yanına da takıldı. Onlarda Karabaş’ı besledi, alıştılar. Biz kargamızı çok seviyoruz ama hep yaramazlık yapar. Masada kalem, kağıt hiç bir şey yoktur. Kapıyı açık görüp girdiği zaman burada ne görürse alıp gider” diye konuştu.

"KARABAŞ BİZİM ARTIK PERSONELİMİZ OLDU"

Belediye garaj amiri Aykut Yener, “Karabaş bizim personelimiz oldu. Her gün bizi ziyaret eder. Buraya gelir, haberimiz yokken içeri girer, odalarımızı her yeri gezer. Yemeğini yer, suyunu içer çeker gider. Acıkınca tekrar gelir. Yaban hayatı yok bu kargada. Filyos’un sevgilisi oldu. Yavruyken bir arkadaşımız almış evine, besleyip bakmış, büyütmüş. O yüzden insanlara alışkın. Dışarıdaki yaban hayattaki kargalarla hiç arası yok bunun. Karabaş, hep insanların omzunda, odasında, kahvehanede, devamlı insanlarla beraber. Gece gündüz hep buralarda. Kargalar için gece uçamaz, gözleri görmez diyorlar ama bu acayip. Gece demez tanıdığının hemen yanına gelir, omuzuna konar. İnsanlardan kaçmaz. Fındık, fıstık, ceviz ne varsa alıp getiririz. Poğaçasını bile yer. Utanmasa sabah çay bile içecek” dedi

(İHA)