Kılıçdaroğlu ve Tekin'den basın toplantısı
İSTANBUL (İHA)- Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Sayıştay'ın Büyükşehir Belediyesi'nde yaptığı denetimlerde 1 milyar TL'lik kamu zararı saptadığı yönündeki iddialara ilişkin, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 1 milyar TL'lik kamu zararını hangi mantıklı gerekçe ile açıklama getirebilir" dedi. Kılıçdaroğlu, Bülent Ecevit'e benzetilmesinin ise kendisini mutlu ettiğini söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin, Alper Ünlü, birlikte basın toplantısı düzenledi. CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Adayı Gürsel Tekin, birlikte bir basın toplantısı düzenleyerek gündemi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu'nun seçim çalışmalarını sürdürdüğü Beşiktaş'taki seçim ofisinde düzenlenen basın toplantısında eski bakanlardan Hasan Gemici de hazır bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada Sayıştay'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yaptığı denetimlere değinerek, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ'nin 2007 hesaplarını bir anayasal kurum olan Sayıştay denetledi. Bu denetim sonunda ortaya çıkan rakam ürküntü verici. 1 milyar TL'lik bir kamu zararı saptıyor. Sayıştay denetçileri şu anda sorguda. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesinin yüzde 10'una tekabül eden bu rakam sağlıklı ve tutarlı kullanılmayan bir rakamdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 1 milyar TL'lik kamu zararını hangi mantıklı gerekçe ile açıklama getirebilir. Bunu merak ediyoruz. Sayın Kadir Topbaş, buna bir açıklık getirmesi gerekiyor" diye konuştu.
Kadir Topbaş'ın İstanbul'da kalıcı bir projeye imza atmadığını öne süren Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Sayıştay raporu gösteriyor ki bir kötü yönetim ve olağanüstü bir kamu zararı var. En son Kadir Topbaş'a şirketlerin bilançolarını, gelir gider tablolarını açıklayın dediğim zaman bunları açıklamaya cesaret edemedi. Topbaş neden açıklamıyor? Kendisine güvenmiyorsa hangi gerekçe ile güvenmiyor? O konuşmuyorsa çıksın Başbakan konuşsun. Sayın Topbaş'a bir soru daha sormak istiyorum; Kamu İhale Kurumu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kaç ihalesini iptal etti. Kamu İhale Kurumu kaç ihale dolayısıyla İçişleri Bakanlığı'na suç duyurusunda bulundu? İçişleri Bakanlığı'na soruyorum bu soruşturma talepleri ile ilgili olarak şimdiye kadar ne yaptınız? Sayın Kadir Topbaş'ın ayrıcalığı nedir? yönetici hortumculuk yapacak, İçişleri Bakanlığı sessizliğini koruyacak, Başbakan bunu görmeyecek. Bu para ile 125 bin aileye yardım yapılabilirdi, 90 bin kişiye iş olanağı sunulabilirdi, 33 bin 200 toplu konut üretimi yapılabilirdi. Bir derginin yaptığı yaşanabilir kentler sıralamasında İstanbul'un 2003'te 93'üncü sıradan 2008'de 104'üncü sıraya gerilemesinin temel nedeni bu tür kaynakların savurganca kullanılması, yandaşlara para aktarılması ve İstanbullulara hizmet etmeme düşüncesinin, İstanbul yönetiminde egemen olmasıdır."
Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü Çağlayan mitinginde açılan bir pankartta Bülent Ecevit'e benzetildiğini hatırlatan gazetecilere ise, "Ecevit ismi Türkiye siyasetinde önemli bir isim. Ona benzetiliyorsam bu bana mutluluk verir. Bana ikinci bir Ecevit denilmesi hoşuma gidiyor" dedi.
Çağlayan mitinginde neden konuşma yapmadığının sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, "Bizim miting formatımızda Genel Başkandan sonra konuşma olmuyor. Nitekim İzmir, Ankara ve Adana'da da olmadı. Diğer arkadaşlara haksızlık yapılmasını istemedim. Ben zaten İstanbul'da ziyaret ve toplantılarda, sivil toplum kuruluşlarınca çokça konuşup, projelerimi anlatıyorum" diye yanıt verdi.
Polis kayıtlarında yaklaşık 40 bin kişinin mitinge katıldığının hatırlatılması ve mitinge kaç para harcandığının sorulması üzerine ise Gürsel Tekin söz alarak, "Aynı gün iki tane miting yapılmış. Biri devletin olanakları ile diğeri ise halkın kendi imkanlarıyla yaptığı miting. Helikopter kayıtları ve fotoğraflara baktığımızda mitinge 250-300 bin yurttaşın geldiğini düşünüyoruz. Diğer AK Parti mitinginde tren, deniz otobüsü, halk ve belediye otobüsü dahil olmak üzere devletin bütün olanakları kullanılmış,
kumanya dağıtılmış ve miting yapılmıştır" diye konuştu.
Tekin, Emniyet Müdürlüğü'nden talep etmelerine rağmen Deniz Baykal'ın miting alanına gelişi sırasında kendisine eskort tahsis edilmediğini belirterek, "Emniyetten talebimiz olmasına rağmen Baykal'ın miting alanına getirilmesi için eskortluk yapacak 2 polis aracı tahsis edilememişse emniyetin hangi durumda olduğunu dikkatlerinize sunmak istiyorum. AK Parti mitingine kaç polis, CHP mitingine kaç polis tahsis edildi. CHP mitinginde emniyet yoktu ki kaç kişi olduğunu bilsin. Emniyetin siyasallaşması çok kötü bir durum" şeklinde konuştu.
