BİZE ULAŞIN
Homeopati sağlığa bütüncül bir şekilde yaklaşan ve sorunların çözümüne yönelik tedavi geliştirendir alternatif tıp yöntemi olarak bilinir. Sayısız alanda pek çok hastalığa şifa veren tedavi kısırlıkta da uygulanabilir. Kısırlık sorununda homeopati ile tedavi yaygın olarak kullanılır. Uygulanması ve tedavi süreci ise pek çok kişi tarafından merak edilir.
Kısırlık pek çok kişide kaygı, depresyon ve stres bozukluğuna da yol açabilen yoğun bir psikolojik etkiye sahiptir. Bu durum doğurganlığı doğrudan etkiler. Stresin kısırlıkla bağlantılı olduğu bilinir. Kısırlıktaki diğer etkenler arasında anormal sperm üretimi, yumurtalama sorunları, tıkalı kanallar ve bazı hastalıklar yer alır. Kısırlıkta ilaç tedavisi, cerrahi müdahaleler ya da yardımcı üreme teknolojileri gibi tedavi yöntemleri uygulanır. Homeopati kısırlık tedavisinde uygulanabilen doğal yöntemler arasında yer alır. Bütüncül bir tedavi olan homeopati ruhsal, duygusal, zihinsel faktörlerin birbirine bağlı olduğunu savunur. Tedavi sırasında tüm faktörler bir arada ele alınır.
Homeopati ile kısırlık tedavisinde sorunun köküne inilerek kısırlığın nedeni ortadan kaldırılması amaçlanır. Örnek vermek gerekirse sorun hormonlardan kaynaklı ise homeoterapi sırasında hormon düzenleyici ilaçlar verilir. Yan etkisi olmayan ve doğal yollar ile uygulanan homeopati ile hamile kalma ihtimalinin yani doğurganlığın artırılması mümkün olarak gözükür. Homeopati seanslarında amaçlananlar şu şekildedir:
Kısırlık tedavisi kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bu duruma neden olan etken bulunur ve kişiye özel bir tedavi süreci uygulanır. Kısırlık için uygulanan homeopati remedileri şu şekilde sıralanabilir:
Bu tedaviler kısırlığa neden olan etkenler belirlendikten sonra alanında uzman kişiler tarafından uygulanmaya başlanır. Tespit doğru yapılır ve etkili bir tedavi süreci başlar ise altı ay ila 2 yıl arasında hamile kalınabilir. Rahatsızlığa ve kişiye göre bu süreç uzayıp kısalabilir. Homeopati remedileri yani ilaçları ve bileşenleri bir uzman doğrultusunda hazırlanmalı ve reçetelendirilmelidir. Kişi, bir uzman yönlendirmesi olmadan kendi başına tedavi uygulamamalı, ilaç kullanmamalıdır.
