Sigara kullanımının son yıllarda artmasıyla birlikte ile birlikte sigara içmeye bağlı olarak gelişen hastalıklara yakalanan kişi sayısı da artış gösteriyor. Sigaraya bağlı gelişen hastalıkların başında gelen KOAH hastalığı, dünya üzerinde ölümle sonuçlanan hastalıklar arasında AİDS’ten sonra 4. sırada geliyor.
Kronik obstrüktif akciğer hastalığının ilk harflerinin alınmasıyla isimlendirilir. Bu ifadede yer alan kronik obstrüktüf uzun süreli tıkanma anlamına gelir. Uzun süre devam eden ve başta akciğer olmak üzere solunum yollarında meydana gelen mikrobik olmayan iltihap olarak değerlendirilir. İltihaplar, akciğerlerden gelen hava akımının tıkanmasına neden olur. Bu hastalığın devamında ise sadece akciğerler değil tüm organlar zarar görmeye başlar. Ortaya çıkma süreci oldukça uzundur. Fakat ortaya çıktıktan sonra da dönüşü olmayan bir hastalıktır. Birçok tedavi yöntemi olmakla birlikte uygulanan tedavinin sonuç vermeme ihtimali de bulunuyor.
Anfizem ve kronik bronşit hastalıkları, KOAH hastalığına davetiye çıkaran iki sağlık sorunudur. Kronik bronşit akciğerlerde hava kesesi olarak bilinen alveollerin bulunduğu bronş çeperlerinin iltihaplanması durumudur. Günlük öksürük ve balgam çıkarma en belirgin belirtileridir. Anfizem ise alveollerin hasar görmesiyle görevinin yerine getirememe sonucu bu belirtiler oluşur.
KOAH hastalığını en çok tetikleyen etken sigaradır. Sigara dumanı ve bunun gibi diğer zararlı maddelere sıklıkla maruz kalan kişiler hastalık riskini daha çok taşır. KOAH hastalığının nefes darlığı, hışırtılı solunum gibi belirtileri de vardır.
KOAH bir akciğer hastalığıdır. Kırılgan çeperlerin ve alveollerın elastik liflerinin tahribata uğraması sonucu ortaya çıkar. Nefes verildiğinde küçük hava yolları çöker ve akciğerlerin hava akımı zayıflamaya başlar. Kronik bronşit, bronşların iltihaplanması ve bunun sonucunda az hava akımı geçecek kadar daralması anlamına gelir. Bronşların daralmasıyla birlikte akciğerler normalden daha fazla mukus tabakası üretmeye başlar. Oluşan fazla mukus nedeniyle bronşların daralıp tıkanmasıyla kronik bronşit oluşur.
Çok uzun yıllar sigara kullanmak akciğerlere oldukça zarar verir. Akciğerlerin zarar görmesiyle birlikte çeşitli hastalıkları gözlenmeye başlar. Fakat KOAH hastalığında sigara kadar genetik faktörlerin de önemi vardır. Ayrıca pasif içicilik durumu ve kirli havaya maruz kalınması hastalığın görülme ihtimalini artırır.
Hastaların çok az bir kısmı genetik bozukluklar nedeniyle bu hastalığa yakalanıyor. Bu bozukluğun sebebi alfa-1 anti-tripsin adı verilen proteinin düşük seviyelerde olmasıyla birlikte gelişir. Bu protein türü ise karaciğerde üretilip kan dolaşımına katılarak akciğerlerin korunmasına yardımcı olur. Sonuç olarak bu proteinin eksikliği karaciğeri etkilediği kadar akciğerleri de etkiler. Karaciğer hasarı, çocuklarda ve bebeklerde ortaya çıkabileceği gibi sigara kullanmayan yetişkinlerde de gözlenebilir.
Hastalığın en belirgin belirtisi uzun süreli ve şiddetli kronik öksürüktür. Öksürük yardımı ile mukus vücudun solunum yollarını temizler. Mukus genellikle açık renklidir. Ancak hastaların mukuslarının rengi genellikle sarıdır. Sabahları uyanıldığında öksürük şiddetli ve ağrılı bir şekilde gözlenebilir. Sigara kullanımı da devam ederse öksürük zamanla şiddetlenir. Öksürük problemi herhangi bir soğuk algınlığı veya daha başka bir rahatsızlıkla ilgili olmayabilir. KOAH hastalığı belirtisi olma ihtimali göz önünde bulundurarak doktora başvurulmasında fayda var.
Hastalık belirtilerinden biri olan hırıltı nefes alıp verirken rahatsız etmeye başlar. Dar ve tıkanmış hava yolları ile nefes alışverişi esnasında, sık sık ıslık tarzında bir ses duyulur. Ortaya çıkan bu sese hırıltı denir. Hırıltı genellikle mukusun solunum yollarını tıkaması sonucu oluşur. Ancak her zaman KOAH hastalığı belirtisi olarak sayılmaz. Hırıltı genellikle astım ve zatürre gibi hastalıklarda ortaya çıkar. Nadir de olsa KOAH hastalığının bir belirtisi olarak da kendini gösterebilir.
Hastalığın bir başka belirtisi de nefes darlığı olarak karşımıza çıkıyor. Nefes darlığının bir diğer ismi dispnedir. Nefes darlığı belirtisi ciğerlerdeki solunum yollarının iltihaplanmış ve hasar görmüş olmasından dolayı ortaya çıkmaya başlar. Bu durumda nefes alışverişlerinde zorlanmalar gözlenebilir. Bahsedilen bu nefes darlığı belirtisi genellikle herhangi bir günlük aktivite esnasında ortaya çıkabilir. Bu durumda rutin işler, basit ev işleri, ve yürüyüş yapmak gibi işlevler daha zor yapılmaya başlanır. Giyinmek, banyo yapmak gibi günlük işler hastaları daha da zorlamaya başlar. Nefes darlığı, dinlenme durumundayken bile rahatsız etmeye devam eder. Bu nedenle nefes darlığı en rahatsız edici ve zorlayıcı belirti olarak görülür.
Yorgunluk da çoğunlukla karşılaşılan durumlar arasında yer alır. Solunum güçlüğü aynı zamanda kana ve kaslara yeteri kadar oksijen gitmediği anlamına gelir. Vücudun yeteri kadar oksijen alamaması durumunda, vücutta yorgunluk belirtileri ortaya çıkmaya başlar ve gerçekleştirilen hareketlerde yavaşlamalar görülür. Ayrıca akciğerlerin oksijen sağlamak için normalden daha çok çalışmaya başlaması da yorgunluğa sebebiyet verir.
Hastaların sık sık solunum yoluyla ilgili hastalıklar geçirmesi de KOAH hastalığı belirtileri arasında yer alır. Bu hastalığın ciğerleri oldukça fazla yıpratmasından dolayı bakteriler, virüsler, toz ve tahriş edici pek çok madde solunum yollarında yer edinmeye başlar. Bunun bir sonucu olarak da soğuk algınlığı, grip ve pnömoni gibi akciğer enfeksiyonları görülebilir. Böylelikle KOAH solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma oranı zamanla artış gösterir.
Hemen hemen her hastalıkta ortaya çıkan kilo kaybı, KOAH hastalığında da gözlenir. Uzun süre KOAH hastası olan kişilerde ciddi kilo kayıpları meydana gelir. Bunun nedeni ise vücutta akciğerlerin oksijen üretmek için sağlıklı halde olduğundan daha çok enerji tüketmesidir. Aynı zamanda bu fazla enerji tüketiminin yorgunluk olarak da geri dönüşü olur. Ayrıca yorgunluk ve nefes darlığı sorunları da yemek yenmesini etkiler. Yeme düzeninin bozulması da kilo kaybı sürecini hızlandırır.
Bu belirtilere ek olarak ayak bileklerinin şişmesi, kalbin çok hızlı atması, dudak veya tırnakların gri bir renge ulaşması, özellikle sabahları yaşanan baş ağrıları, bel veya karında ağrıların yaşanması gibi belirtiler de gözlenebilir.
Yukarıda verilmiş olan belirtilerin birini ya da bir kısmını yaşıyorsanız tıbbi bir yardım almanız gerekebilir. Bunun için de göğüs hastalıkları uzmanına görünmeniz ve hastalığın teşhis edilmesi için belirli testler yaptırmanız gerekiyor.
KOAH hastalığının tanısının konması dünyanın sonu olduğu anlamına gelmez. Pek çok insan küçük bir tedavi yöntemi uygulayarak ve sigarayı bırakarak hastalığı çok hafif bir şekilde atlatır. Etkili bir tedavi yöntemiyle de hastalık semptomları kontrol altına alınıp hastalığın şiddetlenmesi engellenmiş olur. Böylece hasta normal hayatına devam edebilir.
Tedavinin en önemli adımı sigarayı bırakmaktır. Bu durum sadece hastalığın kötüye gitmesini önlemez, aynı zamanda düzgün bir şekilde nefes alıp vermeyi de kolaylaştırır. Fakat uzun süre bağımlısı olunan bir şeyi bırakmak hemen olacak kadar kolay bir iş değildir. Ayrıca deneyip bırakamama gibi sorunlar da görülebilir. Bunun için sigara içimini bırakıp, nikotin yerine geçecek ürünler ve ilaçlar kullanmaya başlayabilirsiniz. Bunun için de bir uzmana danışmanız gerekiyor. Böylelikle bu süreçte nasıl hareket edeceğiniz hakkında bilgi sahibi olmuş olursunuz. Ayrıca pasif içici olarak rol alıyorsanız da bu tür ortamlardan uzak durmaya özen gösterin.
Doktorlar bazı belirti ve komplikasyonların geçmesi için ilaçla tedavi yöntemini kullanabilirler.
Genellikle doktorlar orta ve yüksek şiddetteki hastalara ek olarak oksijen tedavisi yöntemini kullanırlar. Eğer kanda yeteri miktarda oksijen bulunmuyorsa takviye oksijen alınması gerekir. Bunun için geliştirilen cihazlar bulunuyor. Bu cihazlar taşınabilir ve hafiftir. Bazı hastalar sadece aktivite sırasında ve uyku esnasında bu cihazları kullanır. Bazı hastalar ise bu cihazları sürekli yanında bulundurmak zorundadır. Oksijen tedavisi hastanın yaşam kalitesini yükseltir.
Bu program genelde eğitim, egzersiz, beslenme ve danışmanlık sistemlerinin birleşimidir. Bu programda hastane bakım süresi azaltılır. Hastaların günlük aktivitelerini yapmalarına yardımcı olunur. Yaşam kalitesini artırmak için çalışmalar yapılır.
Tedaviler devam etmesine rağmen semptomlar günden güne daha kötü bir hal almaya başladıysa bu durum akut şiddetlenme olarak adlandırılır ve tedavi edilmediği zaman akciğer yetmezliğine yol açabilir. Hastalığı şiddetlendiren faktörlerin başında solunum yolu enfeksiyonları, hava kirliliği gibi durumlar gelir. Bundan dolayı bu faktörlerden kaçınmak gerekiyor. Bunun için yıllık grip aşısı yaptırmak, sigaradan ve kullanılan ortamlardan uzak durmak, ilaçları düzenli olarak kullanmak ve ilaçları kullanırken önerilen dozun dışına çıkmamak hastaların tedavi aşamasında üstlenmesi gereken görevlerdir.
Eğer kullanılan ilaçlar yeterli olmamış ve hastalık ilerlemeye başlamışsa hastalığın tedavisi için cerrahi operasyona başvurulabilir. Bunun için iki farklı ameliyat yöntemi bulunuyor. İlki zarar görmüş akciğer dokusunu almak için akciğer hacmi küçültme ameliyatıdır. İkincisi ise akciğer naklidir. Fakat burada vücudun organı reddetmesi gibi riskler de görülebilir.
KOAH hastalığı tedavi edilebilir bir hastalıktır. Uygun tedavi yöntemleriyle hastalığın belirtilerini azaltmak ve semptomlarını kontrol altına almak mümkündür. Doğru tedavi yöntemiyle hastanın hayat kalitesi yükseltilmiş olur. Fakat hastalığın tanısı geç konmuş ve yanlış tedavi yöntemi uygulanmışsa hasta için kötü bir son yaşanabilir.
Bu soruya 3 ya da 5 yıl gibi net bir cevap verebilmek pek mümkün değildir. Hastanın ömrünü uygulanan tedavi yöntemi, hastalığın evresi ve hastanın tedaviye gösterdiği sonuçlar belirler. Kimi hastalar çok uzun yıllar yaşarken kimileri ise tedaviye olumlu yanıt vermesine rağmen başka nedenlerle ölebilir.