Kumlu hükümetten ''sosyal diyalog'' istedi

Bu yılki ILO çalışma konferansını değerlendiren Kumlu, 99. uluslararası çalışma konferansının dünyanın işsizlik sorunuyla karşı karşıya olduğu bir dönemde gerçekleştiğini kaydetti.

Konferansta, IMF ve Dünya bankası politikalarından büyük zarar görmüş bir ülkenin çalışanları olarak, ''IMF'nin ve Dünya Bankasının'' dünyayı küresel ekonomik krizden ve işsizlikten kurtaramayacağına dikkat çektiklerini belirten Kumlu, Yunanistan'ın IMF'den yardım almak zorunda bırakıldığını, bunun da ülkedeki işçilerin kazanılmış haklarının geriye götürülmesine ve sosyal harcamalara ayrılan kaynakların kısılmasına neden olduğu söyledi.

ILO'nun, istihdam ve insan onuruna yakışır yeni işler yaratma konusunda ana aktör olmasını istediklerini ifade eden Kumlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in de katıldığı konferansta madenlerde ve tersanelerde yaşanan kazalar, Türkiye'nin en önemli sorunları olan işsizlik, kayıt dışılık, örgütlenmenin önündeki engeller ve istihdam gibi pek çok konuda görüşlerini anlatma imkanı bulduklarını belirtti.

Kumlu, ayrıca Gazze'ye giden insani yardım gemilerine yaptığı saldırıdan dolayı uluslararası çalışma konferansının İsrail'e karşı tepki göstermesini ve en sert şekilde kınayan bir karar almasını da konferansta istediklerini dile getirdi.

''BÜTÜNLÜĞÜN BOZULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ''

Kumlu, Türkiye'nin Aplikasyon Komitesi'nde ''kara listeye'' alındığı şeklinde gazetelerde çıkan haberlerin doğru olmadığını belirtti. Kumlu, Aplikasyon Komitesi'nin, Türkiye'den anayasa değişikliklerinin akıbeti ve çalışma hayatını düzenleyen 2821, 2822 ve 4688 sayılı kanunlarla ilgili gelişmeler hakkında komiteye detaylı raporlar sunmasını, Hükümetin, söz konusu kanunların 87. sayılı sözleşmeye uygun hale getirilmesi konusunda yapılacakların belli bir takvime bağlamasını ve ILO'nun devam eden yardımını kabul etmesini istediğini söyledi.

Bu kararların geçen yıl komitenin Türkiye hakkında aldığı ''üst düzey bir ILO heyetinden oluşan teknik yardım kararına'' göre daha olumlu olduğunu belirten Kumlu, bunun nedeninin Hükümetin, 6 konfederasyonun Taksim Meydanının 1 Mayıs kutlamalarına açılması talebine olumlu yanıt vermesi ile bireysel hak ve özgürlüklerin de yer aldığı anayasa reformunun parlamentodan geçirmesi olduğunu dile getirdi.

Komitede yapılan tartışmaların ve alınan kararların gelecek dönemde çalışma yaşamını etkileyecek yasal değişikliklerin 87. sayılı sözleşmeye uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi konusunda yol gösterici olacağına inandığını ifade eden Kumlu,''Beklentilerimizin kısa vadede gerçekleşebileceği konusunda umutlarımız arttı. Hükümet, sosyal diyalog mekanizmasını işleterek istediğimiz reformları gerçekleştirirse Türkiye ILO'nun gündeminden çıkacaktır'' dedi.

Türkiye'de zaman zaman işçi dayanışmasını ve bütünlüğünü bozmaya yönelik girişimlerin olduğuna dikkati çeken Kumlu, bugüne kadar bu girişimlerin başarılı olamadığını söyledi.