DİYARBAKIR (CİHAN)- Perwer, " Son günlerde 38 yıl sonra vatanıma gelmem ile ilgili bazı siyasi parti başkanlarının şahsıma saldırmaları ve beni polemik konusu yapmalarını çok manidar buluyorum. Geliş amacımı önceden gerek bir basın açıklaması ile gerekse geçen pazar günkü basın toplantısı ile net bir şekilde sadece barışa destek vermek için ve sayın Mesud Barzani'nin daveti üzerine olduğunu açıkladım.” dedi.
Ünlü sanatçı yaptığı yazılı açıklamada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dünyada bir insanlık suçu olarak görülen ve aşağılanan ırkçı bir anlayış ile şahsına saldırmasının barışa, sevgi ve kardeşliğe olan özlem ve çabalarından hiçbir şekilde alıkoymayacağını belirtti. Perwer, "Türkiye'de barış ve kardeşlik duygularının yükselmesi ve sahiplenilmesi herhalde çatışma kültüründen beslenen bu anlayışın paniğe sebep olmasına yol açmıştır ve bu nedenle şahsıma saldırmaktadırlar.” diye konuştu.
Perwer, " Dersim asıllı bir Kürt olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise barışa verdiğim desteği 30 yıllık savaşın en büyük trajedilerinden biri olan Roboski katliamı ile istismar edip şahsıma saldırması ve iç politika malzemesi haline getirmesi samimi olmadığı gibi, şıkta olmamış ve anamuhalafet partisinin genel başkanına hiç yakışmamıştır.” ifadelerini kullandı. Perwer, Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olduğu partide ırkçı, inkarcı ve kafatasçı anlayışların sürekli karşımıza çıktığını ve kendisinin bunlara tolerans göstermesi ortada iken, Kürt halkının acılarını istismar etmesini kamuoyunun vicdanına bıraktığını kaydetti.
Genel olarak hiç bir siyasi parti veya şahsa destek sunma veya övme gibi bir tavrının asla olmadığını belirten Perwer şunları söyledi: "Ancak barış sürecini her türlü riski göğüsleyerek başlatan ve devam ettiren siyasetçileri bu tutumlarından dolayı kutlamak ve teşekkür etmek benim için bir şereftir. Umarım beni ucuz ve karşılıksız bir şekilde eleştiren şahsiyetlerde barış sürecine katkı sunar ve kendilerine de böylece en içten duygularımla teşekkür eder ve bunun için destek veririm. Halkımın acılarını sürekli sanatım ile dile getiren bir sanatçı olarak en büyük sorumluluğum bu acıların bitmesi için çaba sarf etmektir. En büyük hayalim demokratik, eşit haklara sahip, refaha kavuşmuş, karşılıklı hoşgörüye dayanan özgür bir topluma kavuşmaktır. Bu hayalimi gerçekleştirmek için kendi çapımda sanatım ile önümüzdeki süreçte somut projelerle aktif bir şekilde barış sürecine destek sunacağımı kamuoyuna açıklamak istiyorum.”