Ankara - Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, laikliğin, insanın hem aklı hem vicdanıyla özgürleşmesi ve bu yolla çağdaşlaşması olduğunu belirterek, "Bunu, toplumsal ve siyasal hayatımızın derinliklerine nüfuz eden bir kültüre dönüştürebildiğimiz zaman, Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyet seviyesinin önüne geçmek
noktasında çok büyük atılımlar gerçekleştirebileceğimizden hiçbir kuşkum yoktur" dedi.
Mumcu, TBMM Genel Kurulu'nda 23 Nisan özel oturumunda yaptığı konuşmada, her köşesinde refahın ve geniş fırsatların bulunduğu, herkesin güven içinde özgürce yaşadığı, çağdaş uygarlık ailesinde saygın ve güçlü yerini alan bir Türkiye'nin, ortak arzuları ve içtenlikle paylaştıkları idealleri olduğunu söyledi.
Çocukların daha müreffeh, daha güçlü, daha gelişmiş bir Türkiye'de yaşamaları, Türkiye'nin dünyada daha güçlü ve itibarlı bir ülke olarak yerini alabilmesi için yapmaları gereken daha çok şey olduğunu vurgulayan Mumcu, şunları kaydetti:
"Atatürk'ün liderliğinden ve O'nun manevi mirasından her zaman öğrenilecek şeyler, alınacak dersler var. Kendine ve milletine inanmak ve güvenmek, kendi aklıyla ve iradesiyle sorunları çözmek ve geleceğe doğru yürüyüşünü cesaret ve kararlılıkla sürdürmek, bu derslerin başında gelmektedir."
Tehdit odaklı bir içe kapanma yerine, fırsat odaklı bir dışa dönüklüğü seçmek, toplumsal enerjiyi, bireyin aklı ve vicdanını özgürleştirerek serbest bırakmak gerektiğini vurgulayan Mumcu, bunun için, ellerindeki en önemli araç ve kavramın, laiklik olduğunu belirtti.
"Ancak, bu kavram etrafındaki tartışma ve uzlaşmazlıklara bir son vermemiz, kaçınılmaz bir öncelik olmalıdır" diyen Mumcu, "Kimilerinin laikliği insanımızın aklını özgürleştiren ama vicdanını baskılayan anlayışları karşısında, kimilerinin vicdanı özgürleştirirken eleştirel aklı baskılayan anlayış ve yorumları, toplum yaşantımızda gerilim, sürtünme enerjisi yaratan bir israfa dönüşmektedir" görüşünü dile getirdi.