BİZE ULAŞIN
Fransa'nın İngiltere'ye geçiş noktasındaki Calais şehrinde 'Orman' olarak bilinen mülteci kampının kapatılması çağrısıyla düzenlenen protesto gösterileri başladı.
Fransız çiftçi ve kamyoncular Calais'deki anayolları tıkayarak mülteci kampını protesto ediyorlar.
70 kamyon İngiltere'ye geçiş yolunda düşük hızla seyrederek trafiği aksatmaya çalışırken, yaklaşık 500 kişi de limana inen yolun etrafında bir 'insan zinciri' oluşturdu.
Protestocular kampın şehre zarar verdiğini ve limanda aksamalara neden olduğunu belirtiyorlar.
Kamyoncular İngiltere'ye ulaşmaya çalışan çetelerden ve mültecilerden tehditler aldıklarını, çiftçiler ise kampın büyümesiyle tarlaların tahrip olduğunu söylüyorlar.
Calais belediye başkanı Natacha Bouchart kamptaki durumun artık tahammül edilemez bir noktaya geldiğinin altını çiziyor.
Protestoculardan işyeri sahibi Nicolas Lotin, "Her gün mesai günümüzün mahvolup mahvolmayacağını, o gün bir mültecinin kamyonlarımızdan birinin altına girip girmeyeceğini düşünmek zorundayız. Eğer taşıdığımız ürünlere zarar gelirse ana depoya geri götürmemiz gerekiyor" dedi.
Calais Ticaret Odası Başkanı, "Devletin mültecilerin iyiliğini tüccarların, limanda çalışanların, çiftçilerin ve turistlerin önünde tutması üzerine biz de taktiklerimizi değiştiriyoruz" dedi.
Kamyonlar kampı protesto etmek için A16 yolunu tıkadı.
Mültecilerin amacı İngiltere'ye gitmekCalais'deki kampta yedi binden fazla mülteci zor koşullarda yaşıyor ve çoğu Orta Doğu, Afganistan ve Afrika'dan gelen mülteciler Manş Denizini geçip İngiltere'ye ulaşmak için insan kaçakçılarına para ödüyorlar.
Bu yılın başlarında kampı yıkmak üzere gelen yetkililere eşlik eden polis ile kamp sakini mülteciler çatışmaya girmişlerdi. Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve Pazar günü yaptığı açıklamada, hükümetin kampı kapatmaya karar verdiğini söyledi.
Geçen hafta İngiltere ve Fransa sınırların güvenliğinin sağlanması için çalışmalar yapacaklarını açıklamışlardı.
Calais limanındaki güvenliğin arttırılması, kamptaki binlerce evsiz insan için daha insancıl koşullar sağlanması ve kendi ülkesinde güvenliğe ihtiyacı olmadığı anlaşılan, sığınma başvurusu kabul edilmeyen kaçak mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesi planlanıyordu.
