Narsistlik, bireyin kendine olan hayranlığı ve aşırı özgüven gibi belirtileri olan psikiyatrik bir kişilik bozukluğudur. Narsist kişilik bozukluğu, psikiyatride tanımlanan birçok kişilik bozukluğu türlerinden biridir ve bireylerin, kendilerine hissettikleri abartılı duyguları ifade eder. Bu bireyler, diğer herkesten üstün olduğu, başkalarının daha değersiz olduğu ve diğer insanların kendilerine yoğun hayranlık göstermesi gerektiği gibi bir düşünce yapısına sahiptir. Narsist kişilik bozukluğunun, dünya nüfusunun yaklaşık olarak %6,2’sini etkilediği ve kadınlara oranla erkeklerde daha çok görüldüğü belirtilir. Narsist kişilik bozukluğu, terapi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilir bir kişilik bozukluğudur.
Narsist kelimesini ilk defa duyanlar, öncelikle "narsist ne demek?" sorusunun cevabını merak eder. Narsist kelimesinin kökeni Yunan mitolojisine dayanmaktadır. Mitolojiye göre bu hikayede; ‘Narcissus’, kendisine o kadar hayrandır ki bir gün bir su birikintisindeki yansımasını izlerken, kendisine olan hayranlığından eriyerek yok olur. Hikâyenin devamında ise Narcissus’un yok olduğu yerde latince adı narcissus olan bir nergis çiçeği yetişir.
Narsist kişilik bozukluğu, bireyin hayatın birçok noktasında diğer insanlardan daha iyi olduğunu düşündüğü, kendini çok fazla beğendiği,-sevdiği psikolojik bir bozukluktur. Pek çok insanda narsist özellikleri bulunabilir, ancak narsist kişilik bozukluğu bundan çok daha abartılı hisleri ifade eder. Çoğu insanda narsist özellikler duruma bağlı olarak zaman zaman kendini gösterirken, narsistik kişilik bozukluğu tanısında bu durum hayatın her alanında görülür. Bu bireylerin narsist belirtileri; arkadaş ve karşı cinsle olan ilişkileri ve günlük yaşamlarının her noktasında fark edilir.
Narsist kişilik bozukluğu, en temel tanımıyla bireyin kendine olan öz güveninin, normalden çok daha fazla ve sağlıksız boyutta olmasıdır. Bu kişilik bozukluğunda görülen belirtilerin hepsinin temelinde, bireyin aşırı öz güven sorunu vardır. Bu kişiler diğer insanlardan daha üstün ve daha özel olduklarını düşünürler. Kendilerine hayran olunmasını arzu eder ve kibirli davranışlar sergilerler. Özellikle yakın ilişkide oldukları kişilerin kendilerine farklı davranmasını beklerler.
Hatta çevrelerindeki insanların kendilerine hayranlık derecesinde ve ayrıcalıklı davranması için onları ikna etmeye çalışırlar. Herhangi bir kırılma noktasında veya engellendiklerinde, narsist bireylerin zayıf yönleri kendini gösterebilir ve geri çekilip içe kapanabilirler. Narsistler kabul görmedikleri durumlarda çoğu zaman çekingen davranıp, kendilerini dış dünyaya kapatabilirler. Bazen de öfkelenip, şiddetli kavgaların içine girebilirler. Narsist kişilik bozukluğunda görülen en yaygın karakteristik belirti, bireyin başkaları tarafından ilgi odağı olma arzusudur.
Narsistik kişilik bozukluğu, bireyin kendini normalden daha fazla önemsemesi, diğer insanların duygusal ihtiyaçlarına kayıtsızlık ve sürekli olarak dikkat ve övgü bekleyişi içinde olmasıyla ifade edilir. Narsistik kişilik bozukluğu kişinin çocukluk dönemine kadar dayanabilir ve bireyin hayatındaki ilişkileri olumsuz olarak etkileyebilir. Narsist kişilik bozukluğu olan bireylerin tespit edilen belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, genellikle şu unsurlara büyük önem verirler:
Kişilik bozukluklarında temel neden, bireyin çocukluk döneminde yaşadığı travmatik durumlar ve duygu yoksunlukları olabilir. Çocukluk döneminde yaşanan değersizlik ve sevgisizlik bu kişilik bozukluğunun oluşmasındaki en büyük faktörlerden biridir. Narsist insan, dışarıdan aşırı öz güvenli görünse de içsel olarak güvensizlik duygusu yaşar. Öz güvensizlik duygusunu bastırabilmek için oluşturdukları savunma yöntemiyle aşırı öz güvenli görünmeye çaba sarf ederler. Son olarak narsisizm belirtileri, ergenlik döneminde kendini göstermeye başlayabilir.