Antalya’da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışmaları başlatılan tarihi Şehzade Korkut Camii’ne ilk taşı Antalya Valisi Münir Karaloğlu koydu. Karaloğlu, "Bu cami tamamlandığında camiye giren herkes Osmanlı, Roma, Bizans, Selçuklu, Cumhuriyet döneminde yapılmış müdahalelerin tamamı hissedilebilsin arzusundayız" dedi.
Tarihi Kaleiçi’nde bulunan ve ’Kesik Minare’ olarak bilinen Şehzade Korkut Camii’nde restorasyon çalışmaları başlamasının ardından ilk taş koyma töreni, Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun katılımıyla yapıldı. Taş konulmadan önce duaların edildiği törende vinç yardımıyla indirilen dev taş, Vali Münir Karaloğlu tarafından yerine yerleştirildi.
Cami ile ilgili çalışmaların 2007 yılından itibaren devam ettiğini ifade eden Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Ali Hürata, "2017 yılı Nisan ayında ihalesini yaptık. 2017 yılının Temmuz ayında sözleşmesi imzalandı. İş programına göre bitim süresi 2020 yılı gözükse bile mümkün olduğu en erken sürede bu eseri ayağa kaldırmaya çalışacağız. 10-15 sene içinde 10 bine yakın vakıf kültür varlığımızdan 5 bin 500, 6 bin civarında kültür varlığını ayağa kaldırdık. Cumhuriyet tarihinde görünmeyen hız ve itinayla. Aynı zamanda yurt dışında 6-7 ülkeye 50’ye yakın ecdat yadigarı eseri de ayağa kaldırmaya çalışıyoruz" dedi.
Caminin bu aşamaya gelmesinin kolay olmadığını belirten Vali Karaloğlu ise, Şehzade Korkut Camii’nin tarihinden bahsetti. Karaloğlu, "1896 yılında camide ve Kaleiçi’nde çıkan yangında harap olmuş ve onarılamamış. Osmanlı’nın son dönemi sonra Cumhuriyet dönemindeki imkansızlıklar dolayısıyla onarılıp kullanılmamış. Bugün devletimiz vakıflarımızın o imkanı var. Şehzade Korkut Camii’nde bugün restorasyon çalışmasıyla ilgili ilk taşı koyduk. Mevcut duvarları güçlendirme, koruma çalışmalarımız devam ediyor. Minarenin dibindeki kısımla ilgili güçlendirme tamamlandı" ifadelerini kullandı.
"Camiye girenler 7 dönemi de hissedebilsin"
Camiye yapılan 7. müdahale olduğunu kaydeden Karaloğlu şöyle konuştu:
"Cami daha önce farklı tarihlerde 6 müdahale geçirmiş. Bu camide Roma döneminden, Bizans’tan, Selçuklu’dan, Osmanlı’dan ve Cumhuriyet tarihinden izler var. Bu cami en son, en ciddi restorasyonu 1974 yılında geçirmiş. Bizim amacımız kurulumuzun da, bilim heyetimizin de bize yol göstermesiyle bu cami tamamlandığında camiye giren herkesin saydığımız 7 dönemi hissedebilmesi. Bu cami adeta müze cami olarak hizmet versin. Bizim amacımız gayretimiz bu. Şu ana kadar çalışmalarımız çok iyi gidiyor"
Vali Karaloğlu, sözleşme gereği caminin teslim tarihinin 2020’nin 6. ayı olduğunu ancak müteahhit firmanın 2019 yılının Ekim ayına kadar camiyi teslim edebileceği sözünü verdiği bilgisini paylaştı.
Caminin tarihi
Antik çağdan başlayıp, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini görüp günümüze ulaşan uzun bir tarihi geçmişe sahip olan cami tarihi Kaleiçi semtinde bulunuyor. M.S. 2. yüzyıla tarihlenen antik bir tapınağın üzerine M.S. 5. veya 6. yüzyılda antik tapınağın mimari parçaları kullanılarak büyük bir kilise/bazilika yapılmıştır. Bizanslılar tarafından yapılan bu yapı Meryem Ana adına yapılan Panaghia Kilisesi’dir. Yapı M.S. 7. yüzyılda Arap akınları sırasında tahrip edilmiştir. M.S. 9. yüzyılda bazı ilave bölümlerle yenilenmiştir. Eser Selçuklular zamanında camiye çevrilmiştir. 1361 Yılında Kıbrıs Kralı 1. Peter Antalya’yı işgal edince tekrar kilise yapılmıştır. Yapının tekrar camiye çevrilmesi Sultan II. Beyazıt’ın oğlu Şehzade Korkut döneminde (1470-1509) gerçekleşmiştir. Bu yüzden dolayı hem Antik Bizans hem de Selçuklu yapı unsurları içeren eser Korkut Camii diye anılır.
1800’lü yılların ortasına kadar kullanılan cami geçirdiği bir büyük yangınla kullanılmaz hale gelmiştir ve o yangından sonra da kullanılmamıştır. Cami-i Kebir, Merkez Camii veya Cumanın Camii olarak da anılır. Büyük yangında minaresinin ahşap olan küllahının yanmasından dolayı Kesik Minare Camii olarak da anılmaktadır.