Doktor Türker Varol’un yanına bakıcı olarak giren Sultan Yıldız, kısa sürede doktorun güvenini kazandı. Doktorun 13 milyon liralık hesabına ortak oldu. Daha sonra tüm hesapları üzerine alıp kayıplara karıştı
Doktor Türker Varol, 1991 yılında, hasta olan annesine bakması için Sultan Yıldız’ı bakıcı olarak aldı. 8 ay sonra annesi ölen Varol, Sultan Yıldız’ın, kendisinden, sokakta kalacağını ve işten çıkarmamasını istemesi üzerine evinde hizmetli olarak çalışmasına izin verdi. Bir süre sonra kalp rahatsızlığı geçiren doktor Türker Varol emekli oldu. Rahatsızlığı yüzünden bankalar ve diğer işlerini takip edemeyen doktor Varol, Sultan Yıldız’a tüm işlerini halletmesi için vekâlet verdi. Varol ile birlikte birkaç kez bankaya giden Sultan Yıldız, Varol’un güvenini sağladı. Kiracılarıyla uğraşmak istemeyen ve annesi ile teyzesinden kalan çok sayıda gayrimenkullerini de satarak nakit paraya çeviren Varol, paraları da değişik bankalara yatırdı. İyice rahatsızlanan ve bankalara gidemeyen doktor Türker Varol, hesaplarını verdiği vekalet ile Sultan Yıldız’ın idare etmesini istedi.
Hortumlama başlıyor
Bir süre hesapları idare eden Sultan Yıldız, Varol’un çeşitli bankalardaki toplam 13 milyon lirasını kendi adına açtırdığı başka bir banka hesabında topladı. Birkaç yıl içinde Dr. Varol’un hesaplarını boşaltan Yıldız, kayıplara karıştı. Bankaya giden Varol, hesaplarının Sultan Yıldız tarafından boşaltıldığını öğrenince soluğu savcılıkta aldı. Sultan Yıldız’a çok güvendiğini belirten doktor Türker Varol, “Sultan Yıldız 4 çocuğu olan ve kocasından ayrılan gariban ve kimsesizdi. Dışarıda kalmaması için onun evimde hizmetli olarak kalmasına izin verdim. Annemde de çok emeği olduğu ve onu mağdur etmemek için Feriköy’de kendisine bir daire aldım. Rahatsızlığım iyice artınca annemden ve teyzemden kalan gayrimenkullerle uğraşamadım. Bu nedenle, Nişantaşı’ndaki 2 dükkan 5 daire ve bir arsa, Riva’da 2 arsa ve Erenköy’deki 8 dairemi de satarak paralarını bankaya yatırdım. Çeşitli bankalarda, annem ve teyzemden bana kalan paralarla birlikte yaklaşık 13 milyon liram toplandı” dedi.
Kendi hesabı yapmış
Yıldız’a vekalet vererek hesabına ortak yaptığını söyleyen söyleyen Türker Varol, “Ortak hesapta 13 milyon liram vardı. Bu paraları da 20’ye yakın bankaya yatırdım. Sultan Yıldız, daha sonra öğrendiğime göre 2002’de müşterek hesabı kendi hesabına çevirmiş, Kastamonu’da kendisine mülkler almış. 13 milyon lirayı bir bankanın Caddebostan Şubesi’nde kendi adına açtırdığı hesabına aktarmış” dedi
Şimdi, emekli maaşı olan bin 250 lira ile geçinmeye çalıştığını söyleyen Varol, “evde bulunan banka cüzdanlarımı da alıp gitmiş. Evimde şalvarlı bir bakıcıyken şimdi sosyetik biri oldu. Her şeyimi de elimden aldı. Hiç bir şeyi olmayan bir bakıcının nasıl olur da birden milyonları olur. Hesaplar incelendiğinde her şey ortaya çıkacak. Şikayetçi olduğumu öğrendikten sonra bir gün çocukları ile birlikte gelip beni evimden alarak Şile’ye götürdü. Oğlu beni Sultan Yıldız’ın kullandığı aracın ön koltuğuna emniyet kemeri ile bağladı. Sultan Yıldız yolda giderken hem aracı kullanıyor, hem de tek eliyle yüzüme yumruk atıyordu. ‘Şimdi arabayı uçuruma yuvarlarım’ diye tehditler de savuruyordu. Beni Şile’de bir eve götürdüler. Burada çeşitli tehditlerden sonra bıraktılar” dedi. Doktor Türker Varol, “Bir süre önce yakın bir aile dostum bana, ‘Sizin hizmetçiyi gördüm, altında Porsche vardı’ dedi. Benim paramla sefa sürüyor. Çocukları ve kendisi de sürekli beni tehdit ediyor. Şikayetinden vazgeç sana iki milyon lira verelim diyorlar” dedi.
‘Porsche’li Sultan’ oldu
Doktor Türker Varol’un yanına bakıcı olarak giren Sultan Yıldız, kısa sürede doktorun güvenini kazandı. Doktorun 13 milyon liralık hesabına ortak oldu. Daha sonra tüm hesapları üzerine alıp kayıplara karıştı.