"Sigarasız ortam herkesin hakkı"
GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd . Doç. Dr. Osman Elbek, Türkiye'nin sigara yasağında son dönemece girdiğini belirterek, "19 Mayıs 2008'den itibaren sigara içilmesi yasaklanan kapalı alanlara, 19 Temmuz 2009 tarihi itibariyle tüm restoran, kahvehane ve barlar da dahil olacak" dedi.
Yrd . Doç. Dr. Osman Elbek, kapalı alanlarda sigara içilmesini yasaklayan kanunun çıktığı tarihten bu yana Türkiye'de ortalama 2 bin ton daha az sigara içildiği için kabul edildiği şekilde uygulanmasını engellemek üzere sigara endüstrisi destekli olduğu tahmin edilen aleyhte kampanyalar başladığını belirtti. Yrd . Doç. Dr. Osman Elbek, "Yürütülen kampanyalar aslında benzer kanunların çıktığı her ülkede oynanmıştır. Kampanya kapsamında tütün endüstrisi turizm ve ikram endüstrisine kazançlarının düşeceği yanlış bilgilerini yaymakta ve medya temsilcilerine sigara içmeyi bir özgürlük ve hoşgörü kavramı gibi sunmaktadır. Açıkça ifade edelim ki bütün yasaklar demokrasi karşıtı değildir. Alkollü araba kullanmak, emniyet kemeri bağlamamak, silahla insan öldürmek tıpkı sigara içmek gibi yasaktır ve bu yasaklar demokrasinin gereğidir" dedi.
Kapalı alanlarda sigara içme yasağının sigara içmeyeni korumayı, sigara içenin azalmasını ve sağlığını korumasını sağladığını kaydeden Yrd . Doç. Dr. Osman Elbek, "Kanun çıkan ülkelerde kalp krizlerinin yüzde 60 azaldığı görülmüş, otel, restoran, bar çalışanlarının daha az hastalandığı saptanmıştır. Kamuoyunun yüzde 87'si tarafından desteklenen kanunun uygulanmasına itiraz etmek, sağlıksız bir toplum olarak yaşam sürmemizi istemekten başka bir şey değildir. İrlanda Mart 2004'te restoran, kafeterya ve barlar dahil tüm kapalı ortamlarda tam dumansız ortam uygulamasını gerçekleştiren ilk ülkedir. Bugün itibariyle Norveç, Yeni Zelanda, İtalya, Uruguay, Kanada, ABD, İngiltere, Avustralya, İspanya, Singapur, Nijer, Uganda, Mauritus, Gine, Malta dahil birçok ülke, tamamen dumansız ortam için çok önemli adımlar atmıştır. Türkiye de vatandaşlarına çağdaş ülkelerdeki kadar sağlık ve yaşam haklarını, temiz hava soluyarak sağlıklı kalma haklarını temin etmek zorundadır" diye konuştu.
Yrd . Doç. Dr. Osman Elbek, bilimsel araştırmaların, havalandırma veya sigara içilebilir ve içilemez gibi bölümlere ayırmanın etkisiz yöntemler olduğunu gösterdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Pasif sigara dumanı maruziyeti için güvenli maruziyet dozu ya da diğer bir deyişle eşik doz yoktur. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, sadece tam sigara yasağı çevresel tütün dumanından korunmada etkilidir. Bölümlere ayırmak, kısmi bölmeler yapmak veya klima sistemi kurmak gibi yöntemler tam yasakların yerini tutmamakta ve başta bebekler, çocuklar, hamile bayanlar ve hastalığı olanlar olmak üzere diğer insanları öldürmektedir. Havalandırma veya filtreleme sistemleri, duman kokusunun ortamda azalmasını sağlayabilir. Ancak bu kokusuzluk hali sağlıklı hava anlamına gelmemektedir. Çünkü tam dumansız ortam dışında, pasif maruziyetten koruyucu etkin başka bir yaklaşım yoktur. O halde, başta Avrupa ve ABD olmak üzere birçok ülkedeki gibi ülkemizde de lokanta, kafeterya, alışveriş merkezleri gibi halka açık yerlerde yasanın tamamen uygulaması sağlanmalıdır. Kanun hiç bir ikram endüstrisini zarara uğratmamış, aksine kanunun çıktığı ülkelerde bu endüstrinin işleri yüzde 10 artmış ve yeni işletmeler açılmıştır. Tamamen sigarasız alanlar ikram ve eğlence sektöründe gelir kaybına yol açmayacaktır. Onlarca bilimsel araştırma lokanta ve eğlence yerlerinde sigaranın yasaklanmasının ekonomik yarar sağladığını ortaya koymuştur. Kanunun çıktığı ülkelerde bu endüstrinin işleri yüzde 10 artmış, bazı ülkelerde sigara yasağından sonra hizmet ve eğlence sektörlerinde işler artmış, yeni işler çıkmıştır. Sonuçta toplumda sigara içmeyenler çoğunluktadır. Ayrıca sigara içilmeyen iş yerlerinde harcamalar düşmektedir. Hastalıklara bağlı iş gücü kaybı, sigorta bedelleri, havalandırma, boya-badana gibi masrafı azalmaktadır."
İşverenlere ve sendikalara da çağrı da bulunan Yrd . Doç. Dr. Osman Elbek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yasalar çalışanları zehirli madde ve sağlık tehdidine karşı korumayı hedeflemektedir. Pasif sigara dumanı ise öncelikle lokanta, kafeterya, bar gibi ikram sektöründe çalışanları etkilemektedir. Dumanlı lokanta, kahvehane, pastane, bar gibi yerlerde çalışanların öksürük, hırıltı, göz yanması gibi bulguları vardır. Avustralya'da sigara içmeyen ve gırtlak kanseri olan bir barmene 466 bin dolar tazminat ödenmiştir. Çalışanların sağlığını savunan sendikaları, çalışanlarının sağlığını düşünen işverenleri
göreve davet ediyoruz. Türkiye'deki yılda 100 bin insanın ölümüne yol açan bir uygulamaya izin vermek, sigara içmeyen insanların temiz hava solumasını ve sosyal yaşantıya katılabilmesini engellemek insan haklarına aykırıdır. Kanunun uygulanmasına itiraz, hastalığın ve ölümlerin devamını istemektir."
