Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için Çerez Politikasındaki amaçlarla sınırlı olmak üzere çerez kullanmaktayız.
Şırnak'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili aralarında meslekten ihraç edilen dönemin 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar ile Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan'ın da yer aldığı 49'u tutuklu 385 sanığın üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 ile 22 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle açılan dava, Adana'da görülmeye devam ediyor.
Duruşmanın bugünkü oturumunda eski Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan savunmasına devam etti.
Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince sanık sayısının fazla olması nedeniyle duruşma Adana Bölge Adliye Mahkemesinde yaptırılan 375 kişi kapasiteli 420 metrekarelik mahkemesalonunda görülen duruşmaya Baysar ile Gürcan'ın da yer aldığı 49'u tutuklu rütbeli asker ve avukatları katıldı.
Mahkemede savunmasına devam eden tutuklu sanık Ali Osman Gürcan, darbe girişiminden haberi olmadığını ve olay gecesi hazırlanan tutanağın yanlış düzenlendiğini söyledi.
Tutanağın dava dosyasından çıkarılmasını talep eden Gürcan, şöyle konuştu:
"Benim, polislere yönelik 'Yolu açın yoksa 5 dakika içerisinde uçaklarla burayı bombalarız.' diye bir ifadem olmadı. İddianamede geçen bu beyanı kabul etmiyorum. Sadece 'Yolu açın ileri gidelim.' dedim. Amacım askeri Şırnak istikametine doğru geri çekmekti. İsmail binbaşı ve Yasin yarbayım söyleyene kadar benim darbeden haberim yoktu. Polisler bana 'Darbeye kalkışıyorsunuz.' demedi. Biz olayı anlar anlamaz kışlaya döndük. Bizim geri dönüş kararımızla zaten darbe sekteye uğramıştır. ByLock programını kullanmadım. İntikal emrinin hedefi ise Çakırsöğüt tugayı hareketli, kabiliyetli, profesyonel bir birliktir. Genelkurmay bu birliği isterse Kuzey Irak'a isterse Suriye'ye gönderir. Bize kurulan bir kumpas ve tuzaktır. Suçlamaları kabul etmiyor, tahliyemi ve beraatimi istiyorum."
Tutuklu sanık 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Cevdet Polat da 15 Temmuz gecesi gelen sıkıyönetim emrini kabul etmediğini ve Yurtta Sulh Konseyiyle fikir ve iş birliği içinde olmadığını kaydetti.
FETÖ/PYD terör örgütü ile bir bağının olmadığını ifade eden Polat, "Darbeden haberim yoktur ve darbeyi tasvip etmiyorum. Zaten sıkıyönetim atama listesinin kanuni bir belge olmadığını o zaman söyledim ve kabul etmedim. Peki neden benim adım listede yer aldı? Çünkü ben Tokat'ta görev yaptım.Tokat Yozgat'a yakın bir il. Yozgat'a en yakın görev yapmış kurmay albay olmam sebebiyle bu listeye adımın yazıldığını düşünüyorum. Benim 20 yıllık meslek hayatım başarılarla doludur." diye konuştu.
- "ByLock programını telefonuma indirdim"
Sanık Polat, ByLock uygulamasını 2014 yılında İtalya'da kursa gitmeden önce denemek amacıyla cep telefonuna indirdiğini anlatarak kimseyle bu program üzerinden görüşme ve mesajlaşma yapmadığını ifade etti.2-3 ay sonra programı sildiğini dile getiren Polat, şöyle devam etti:
"İtalya'da akademik bir kurs vardı. Bu kurs internet üzerinden online sınav yapıyordu. Size materyaller gönderiliyor. NATO ile ilgili sorular soruluyor ve İngilizce seviyeniz ölçülüyordu. Benimde bu süreçte Murat albayla iletişime geçmem lazımdı. Whatsapp o zaman yaygın değildi. İtalya'daki o kurs için kalınacak yeri kendiniz ayarlıyordunuz. Hatta sizden daha önce kurs için orada kalan şahısla irtibata geçip kalacak yerinizi siz ayarlıyordunuz. Ben google play üzerinde ByLock, Tango ve Whatsapp programlarını indirdim. ByLock telefonunuzun rehberini görmüyor. ByLock İngilizce 'kilit' anlamını taşır zaten. Bu programın 15 Temmuz sonrası FETÖ tarafından kullanılan bir uygulama olduğunu ve flash disk'le telefona yüklendiğini öğrendim. Tango'nun ses sistemi iyi değildi. Murat albay ile biz Whatsapp üzerinden konuştuk. Ben darbeci ve FETÖ'cü değilim. ByLock üzerinden yazışma yapmadım. Darbeye katılmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim."
Mahkeme diğer sanıkların savunmasının alınmasıyla yarın devam edecek.