HABER

Sünnet'te bilinmesi gerekenler

Sünnet'te bilinmesi gerekenler

Sünnet penisin uç kısmını saran, tıp dilinde prepisyum adı verilen sünnet derisinin belirli şekil ve uzunlukta cerrahi yolla kesilerek alınması ve penis uç kısmın açığa çıkarılması işlemidir.

Sünnet yapılan erkeklerde bazı enfeksiyon hastalıkları ve kanserler sünnet olmayanlara göre daha az ortaya çıkar. Sünnet olan bebeklerde idrar yolu enfeksiyonu riski 20 kat azalır. Çünkü sünnet derisinin altında enfeksiyon oluşma olasılığı olmaz. Toplumumuzda sünnet, erkek çocuğun büyüdüğünün, olgunlaştığının kanıtlanması biçiminde yorumlanmakta, ona armağanlar verilerek bu olay kutlanmaktadır. Bu da çocuğu psikolojik açıdan da geliştiren bir unsur olduğunu gösterir.

Sünnet Müslümanlar için dini açıdan bir zorunluluktur, ancak cinsel sağlık açısından da son derece olumlu olduğu görüşünde uzmanlar birleşmektedir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıkların gelişmesini önleme açısından da son derece yararlı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca yapılan araştırmalarda sünnetin idrar yolu enfeksiyonlarının oluşmasını engelleyen bir faktör olduğu, sünnetli kişilerin partnerlerinde serviks kanseri riskinin azaldığı da ileri sürülmektedir.

Ülkemizde sünnet, hekimler, sağlık memurları ve hatta 'sünnetçi' adıyla bilinen ve çoğunluğu yeterli tıbbi-cerrahi bilgiden yoksun olan kişilerce dahi yapılmaktadır.

Sünnetin, bu konuda eğitim almamış kişilerce yapılmasından yana değiliz. Bunu tasvip etmiyoruz. Sünnet gerçekten son derece ciddi komplikasyonlara yol açabilen önemli bir müdahaledir. Ne yazık ki ülkemizde sünnetin tıbbi yanı ve gerekli şartların sağlanmasından çok, törensel yanına önem verilmekte, çocuğun geçireceği fiziksel ve psikolojik travma göz ardı edilmekte veya yanlış manipüle edilmektedir.

İdeal olan Ürologlar, çocuk cerrahları, genel cerrahlar ve bu gruplar dışında da mümkünse bu konuda eğitim almış hekimlerce yapılmasıdır. Çünkü sünnetten sonra meydana gelen zararın düzeltilmesi son derece güç olmakta, çocuğun ileriki hayatını da derinden etkileyecek bir dizi problemler oluşabilmektedir. Toplu sünnetlerde her çocuğa gerekli duygusal ve teknik özenin gösterilmesi, her çocuk için ayrı steril alet temini zordur. Kargaşa ortamında hatalı sünnet, enfeksiyon ve diğer komplikasyonların oluşma ihtimali daha fazladır.

Aynı şekilde ülkemizde pek çok uygulama lokal anestezi ile yapılmakta olsa da, çocuklardaki psikolojik travmayı önlemek ve komplikasyonlara karşı daha kontrollü olmak adına imkan varsa genel anestezi altında ve ameliyathane koşullarında yapılması gerekmektedir. Genel anestezi hem çocuğu ruhsal bakımdan koruyacak hem de iyileşme süreci kısalacaktır. Yeni doğan bebeklerde sünnet öncesinde operasyon bölgesini uyuşturmak için çok ince iğne ile lokal anestezik ilaçlar uygulanır. Bu yaş grubunda genel anestezi uygulamaya gerek yoktur.

Türk aileleri çocuğu kutlanması gereken bir gelenek olarak sunar, erkekliğe ilk adım olarak anlatılır. Erkek çocuğun büyüdüğünün, olgunlaştığının kanıtlanması biçiminde yorumlanmaktadır. Dolayısıyla çocuğun psikolojik travmaya maruz kalmayacağı yaşlarda yapılması çok önemlidir. Yapılan araştırma sonuçlarına göre uzmanlar, özellikle 3-6 yaşlar arasında yapılmasını çocuktaki psikolojik travmalardan dolayı pek tavsiye etmemektedirler.

3-6 yaşlar arasındaki çocukların; psikolojik olarak bir gelişme sürecinde bulunmasından ötürü psikolojik negatif bir etki oluşturmamak için zorunlu olmadıkça sünnet edilmesi önerilmemektedir.

Ancak doğuştan böbrek ve idrar yolları anormallikleri bulunması,sünnet derisinin uç kısmının, normal idrar akımına izin vermeyecek kadar dar olması, sık sık sünnet derisinde ve penisin baş kısmında iltihaplanmalar meydana gelmesi gibi özel durumlarda yaşa bakılmaksızın sünnet gerekebilir.

Ailelerden gelen diğer bir önemli soru da tek yaş veya çift yaşlarda sünnet olmanın bir farkı olup olmadığıdır. Hiçbir farkı yoktur.

Sünnet son zamanlarda yeni doğan bebeklerde ; cerrahi işlemin kolaylığı, bebekte yara iyileşmesinin çabuk olması, sünnet sonrası bakımın kolaylığı ve psikolojik travma oluşturmaması nedeniyle en ideal yaş olarak kabul edilmektedir. Ancak bu durumda tavsiyemiz ailenin daha sonra çocuğa uygun lisanda sünnet olduğunu açıklaması ve arkadaşları sünneti önemli bir sosyal olay olarak yaşarken çocuğun kendini farklı hissetmemesidir.

Sünnet Yöntemlerinde Teknik son derece önemlidir.

Günümüzde uzmanların en sık uyguladığı, güvenilir, yan etkileri en az olan yöntem cerrahi yöntem olup, klasik olarak sünnet derisinin cerrahi yoldan kesilerek uçların birbirine dikilmesi şeklinde yapılır.

Lazer uygulamalarında dokuda beslenme bozukluğu, idrar yolu yaralanmaları ve hissi sinir etkilenmeleri gibi komplikasyonlar çok görülmektedir. Aynı sebepten işlem sırasında yoğun koter kullanılmasından dahi kaçınılması tavsiye edilmektedir. Sünnet sırasında lazer ve koter gibi enstrümanlardan uzak durulmasını önemle tavsiye ediyoruz.

Sünnet Hataları Neler Olabilir?
Sünnet sırasında :
-Derinin kısa yada uzun kesilmesi,
-Kanamalar,
-Şekil bozuklukları,
-İdrar yolunun etkilenmesi
-Ve enfeksiyonlar
karşılaşılabilecek problemlerdir. Enfeksiyon, gerekli temizlik şartlarının sağlanamadığı evde ya da toplu olarak açık alanda yapılan sünnetlerde daha sık görülen bir komplikasyondur.

-Ayrıca sünnetten sonra yapılan bandajın çok sıkı olması nedeniyle idrar çıkım güçlüğü yaşanabilir ve bu durum idrar yolu enfeksiyonuna ve böbrek hasarına yol açabilir.

-Özellikle 3-6 yaş arası ve/veya uygun olmayan koşullarda yapılan sünnetlerden sonra sıklıkla psikolojik rahatsızlıklar oluştuğu da gözlemlenmektedir.

Sünnetin konuda deneyimli kişilere doğru şartlarda yaptırılması ile bahsettiğimiz bu tür komplikasyonlar en aza indirilebilmektedir.

Ayrıca burada diğer önemli bir hususta sünnet olacak çocuğun anatomik olarak hekimlerce kontrol edilmesidir. İdrar yolunun açık olup olmadığı görülmelidir. Halk arasında doğuştan sünnetli ya da peygamber sünnetli olarak bilinen hipospadias yada epispadias durumu gibi idrar yolunun normal açılması gereken yere göre penisin aşağısına yada üst kısmına açılmış olması durumunda kesinlikle sünnet yaptırılmamalıdır. Bu durumlar bir dizi cerrahi operasyon gerektirir. Yapılacak ameliyatlarda sünnet derisi kullanılmaktadır. Bu yüzden de bu şansın muhafaza edilmesi için çocuğun sünnet öncesinde hekimlerce kontrol edilmesinde büyük fayda vardır.

Aileden gelen genetik kan hastalıkları bulunup bulunmadığı araştırılması gereken diğer bir konudur. Aynı şekilde çocuğun kanama zamanına bakılmalı, başka bir hastalığı olup olmadığı hekimlerce kontrol edilmeli ve sünnet işlemi genel anestezi altında emin ameliyathane koşullarında yapılmalıdır.

Sünnet korkusu çocuklarda son derece ciddi travmalara yol açabilir.
Bu nedenle özellikle genel anestezi altında çocuğun hiçbir korku hissetmeden yapılması önerilmektedir. Ayrıca bazı aileler çocuğa ‘sadece muayene olacaksın’ diyerek kandırma yoluna gidiyorlar. Bu da çocuğun ileriki hayatında da hem doktorlara hem de ailesine sürekli bir güvensizlikle yaklaşmasına sebep olmaktadır.

Her çocuk yapılacak işlem hakkında bilgilendirilmelidir. Lokal anestezi ile sünnet yapılması mecburiyeti olan durumlarda işlemin aile ve hekimler tarafından çocuğa son derece geniş bir şekilde anlatılması ve çocuğun bu durumu benimsediği husususun görülmesi çok önemlidir. Aksi halde çocuğun yaşayacağı korku ve olumsuz deneyim ileriki yaşamında da olumsuz etkiler yaratacaktır. Sünnette önemli olan, çocuğa yapılacak cerrahi işlemin mümkün olduğunca psikolojik travma oluşturmadan, hijyenik şartlara uygun ve problemsiz yapılmasıdır.

**Prof. Dr. Halim Hattat

**

Hattat Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı
Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı

hhattat@hattathospital.com

En Çok Aranan Haberler