İsviçre Fransa sınırında, yer altına gömülü 27 kilometrelik tünel ve protonları ışık hızının üzerinde hareket ettirmeyi de hedefleyen bilimsel çalışmalar dünya medyasının büyük ilgisiyle karşılaşmıştı.
Ancak, deney neredeyse başlar başlamaz sistem bozulmuş ve o an için beklentiler boşa çıkmıştı. Fakat, o günden bu yana başarılı çalışmalar yapılıyor İsviçre'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı merkezinde. Elde edilen sonuçlar da Paris'te 35'incisi düzenlenen Uluslararası Yüksek Enerji Fiziği kongresinde açıklandı. Bu açıklamalardan biri de, Tanrı Parçacığı olarak da bilinen Higgs bozonunun varlığını ispatlamaya bir adım daha yaklaştıkları. Deneylerden birini yöneten Profesör Andy Parker, çalışmalarının harcanan emek ve milyarlarca dolara değip değmediği sorusunu şöyle yanıtlıyor:
'Hayatta kalmak istiyorsak' "Eğer insanlık, hayatta kalmak istiyorsa, önünde sonunda bu gezegenden çıkmak zorunda. Ancak, şu ana kadar bildiğimiz fiziğin kuralları çerçevesinde, bu neredeyse imkansız, çünkü ışık hızı burada çok yavaş kalıyor. Dolayısıyla bu galakside bizi güneşin patlamasından kurtaracak düzeyde uzak yaşanacak yerler bulmak, bu hızda sonsuza dek sürebilir." "Bu nedenle de, ışık hızından hızlı seyahat etmemize imkan tanıyacak yeni bir fiziğe ihtiyacımız var. Uzay Yolu filmindeki gibi gemiler için bildiğimiz fizik yetersiz. Işık hızından daha hızlı seyahat olasılığını tartışan yalnızca bir tane bilimsel yayın biliyorum ki onu da tümüyle ciddiye almak mümkün değil." Profesör Parker, bulunması durumunda yeni fiziğin temel yapı taşı olması beklenen Higgs alanı'nın yani Tanrı Parçacığı'nın da ışık hızını aşmak için önemli olacağını söylüyor: "Bu çok geniş bir Higgs Alanı gerektirecek. Dolayısıyla, 3500'li yıllarda, Alfa Sentori Galaksisine doğru yol alırken, geminin kaptanına, bütün bu gelişmeler nerede başladı diye sorarsanız, size, bütün bunlar Büyük Hadron Çarpıştırıcısı sayesinde keşfettiklerimizle mümkün oldu diyecektir." Dünyanın en büyük atom altı parçacık çarpıştırıcısı olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda yapılan deneylerin bir amacı da 13,7 milyar yıl önce olduğu tahmin edilen Büyük Patlama'nın meydana geldiği anın hemen sonrasındaki koşullar anlaşılması. Merkezde, yıldızların ve gezegenlerin kökeni, kara enerjinin ne olduğu, evrenin yüzde 25'ini oluşturduğu sanılan kara maddenin yapısı gibi sırlara erişilmesi de umuluyor.