AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, "Bugün 69 HDP'li belediye var, bunlardan 12 tanesiyle ilgili tasarrufta bulunulmuştur. Diğer HDP'li belediyeler görevine devam ediyor. Demek ki mesele bir bölücülük, kayırmacılık, belirli bir toplum kesimini dışlama değil, ülkemizin birlik ve beraberliğini teminat altına almak ve suçla, terörle, suçluyla mücadeledir." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, HDP'nin, "Belediye başkanlarının görevden alınmasına" ilişkin grup önerisinde "Kayyum atamaları" tartışma konusu oldu.
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül'ün kayyum atamalarının "hukuksuz" olduğunu iddia ederek, "Hiçbir hukuki, insanı ve vicdanı gerekçesi olmayan uygulamlar yapılıyor. Bunun hiçbir kitap ve hukukta karşılığı yoktur. Bu uygulamaları sadece cunta, darbe ve faşizmle açıklayabiliriz." şeklindeki görüşünü savundu.
Bülbül'ün iddialarına AK Parti Grubu adına Bilecek Milletvekili Selim Yağcı cevap verdi.
Yağcı, "Seçimle gelen seçimle gider, ancak halk, devletin imkanlarını kullanarak devletin kaynaklarını başka noktalara götürmek için belediye başkanlarını seçmiyor. İçişleri Bakanlığı, Anayasa ve Belediye Kanunu'na göre tedbir yetkisini kullanmıştır. Bu belediyelere kayyum değil vekil tayin edilmiştir. Yasalara inanıyorsak, yasalara uygun olarak yapılan bu işlemleri de saygı ile karşılamak zorundayız." diye konuştu.
CHP Grupu adına söz alan Ankara Milletvekili Tekin Bingöl de CHP'nin, ülkenin birliğini, bütünlüğünü savunduğunu, şiddet ve terörü reddeden sosyal demokrat bir parti olduğunu söyledi.
İfade özgürlüğü, yargının bağımsızlığı ve seçimlerin demokrasinin vazgeçilmez ilkeleri arasında olduğunu kaydeden Bingöl, "Türkiye'de adayların seçimlere hangi kriterlerle gireceği kanunlarla belirlenmiştir. Belli kriterlere göre seçime giren belediye başkanları, seçim sonrası antidemokratik yöntemlerle görevden alınıyor. Millet iradesi yok sayılıyor, seçmen iradesine saygısızlık yapılıyor." ifadelerini kullandı.
- Grup başkanvekilleri yerinden söz aldı
HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtalan, "AKP kayyum atamalarıyla birlikte aslında bölücülük yapmıştır. Ülkede tam 13 belediyede 4 milyon insanın iradesini yok saymıştır. Siz Ahmet Türk'ten, barışa adanmış bir yaşamdan terörist çıkaramazsınız." şeklinde konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan ise ülkenin anayasal düzenine karşı suç işlendiği gerekçesiyle HDP'li belediye başkanlarının görevden alındığına dikkati çekerek, "Bugün 69 HDP'li belediye var, bunlardan 12 tanesiyle ilgili tasarrufta bulunulmuştur. Diğer HDP'li belediyeler görevine devam ediyor. Demek ki mesele bir bölücülük, kayırmacılık, belirli bir toplum kesimini dışlama değil, ülkemizin birlik ve beraberliğini teminat altına almak ve suçla, terörle, suçluyla mücadeledir." dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Kayyum uygulamaları El Muhaberat devletlerinde olan işlerdir. Bir istihbarata dayalı olarak, İçişleri Bakanı'nın seçilmiş bir belediye başkanını oradan alması, sonra da onu sabahın 6'sında evinden derdest etmesi ve oraya tekrar kayyum ataması, siyasetin kabul edebileceği bir şey değildir. 6 milyon oy almış bir partiyi, Ahmet Türk'ü terörist olarak nitelemek ne Türkiye'de toplumsal barışa, ne Türkiye'nin Kürt sorununun çözümüne zerre katkı sağlamaz. 3 oy fazla alacağız diye milliyetçi duyguları kaşımak da siyaseten ayıptır." değerlendirmesinde bulundu .
HDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.
Genel Kurulda ayrıca, İYİ Parti'nin "Narenciye ihracatı", CHP'nin "Elazığ'ın Maden ilçesinin heyelan riskli alanlarının tespiti ve çözüm yolları" konulu önergelerinin gündeme alınmasına ilişkin grup önerileri de reddedildi.
Daha sonra Su Ürünleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerinde görüşmelere geçildi.