HABER

Toplumsal baskı infaz getiriyor

Toplumsal baskı infaz getiriyor

DİYARBAKIR (İHA) - Türkiye'de töre ve namus cinayetleri işleyen zanlılar üzerinde sosyolojik bir araştırma yapan Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı, Avrupa ülkelerinde tutku ve kıskançlık cinayetleri Türkiye'de ise töre ve namus cinayetleri işlendiğini söyledi. Yaptıkları araştırmalarda töre cinayetlerin sadece Doğu ve Güneydoğu'da değil Türkiye'nin her bölgesinde işlendiğinin belirlendiğini ifade eden Bağlı, toplumsal baskının cinayetleri tetiklediğini belirtti.

Diyarbakır Dicle Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı ve 8 kişilik ekibi, TÜBİTAK'ın desteklediği ve Türkiye'de bir ilk olan 'Töre ve Namus Adına Cinayet İşleyen Suçlu ve Zanlıların Sahip Oldukları Toplumsal Değer Yapıları, Aile İlişkileri ve Kişilik Özellikleri ile Bunların Sosyoekonomik Analizi' konulu araştırmayı tamamladı. Türkiye'deki 44 cezaevinde 193 mahkumla görüştüklerini belirten Bağlı, töre ve namus cinayetlerine bakışta Doğu ve Batı arasında fark olmadığını söyledi. Yaptığı araştırma nedeniyle İngilizlerin yapacağı 'Töre' konulu sinema filmine danışmanlık teklifi alan Bağlı, töre ve namus cinayetleri konusunda Batı'ya oranla Doğu'da daha muhafazakar bir yaklaşımın olduğunu belirtti.

Yaklaşık 2 yıl süren bir çalışmanın ardından tamamlanan araştırmalarda ilginç sonuçların ortaya çıktığını ifade eden Bağlı, Türkiye'de töre ve namus cinayetlerinin çok ciddi olarak hem yurt içinde hem yurt dışında ilgi gören ve dolayısıyla üzerinde çalışılması gereken temel sorunlardan bir tanesi olduğunu söyledi. Türkiye'de bu konu ile ilgili saha çalışmalarının hiç yapılmadığını gördüklerini kaydeden Bağlı, "Selçuk, Ankara ve Dicle Üniversitesi öğretim üyelerinin içerisinde bulunduğu 8 kişilik bir
heyetle proje hazırladık. Türkiye'de cezaevlerinde töre ve namus adına cinayet işlemiş olan kişiler ile bire bir görüşerek 250 soru sorup bir saha araştırması yaptık. Görüşmeler tamamlandı. Şimdiye kadar 193 kişi ile yaptığımız görüşmeleri değerlendirmeye alacağız" dedi.

Türkiye'nin dört bir yanında töre ve namus cinayeti işleyen kişilerin kaldığı 44 cezaevinde bire bir görüşme yaptıklarını ifade eden, Doç. Dr. Mazhar Bağlı, "Görüşmeleri tamamladık ve şu anda bu görüşmeler anketlerin kodlanması veri aktarılması ve hikayelerin yazılma süreçleri devam ediyor. Zannediyorum bir iki ay içerisinde hem raporun hazırlanması tamamlanacak hem de basına bir açıklama yapacağız" ifadelerinde bulundu.

TOPLUMSAL BASKI İNFAZI Türkiye'nin bütün bölgelerinde araştırma yaptıklarını ve bölgeler arası çok büyük bir fark görmediklerini ancak bölgede nispeten daha geleneksel ve daha muhafazakar birtakım kavramlarla toplumsal değerlerle ilgili daha ciddi bir hassasiyet gördüklerini belirten Bağlı, "Burası Türkiye'nin diğer bölgelerine göre daha muhafazakar ve daha tutucudur. Toplumsal değerler Doğu ve Güneydoğu'da daha yüksek bir düzeydedir. Dolayısıyla burada aslında daha fazla oranda bir fark olduğunu söylememiz mümkündür. Nitekim yaptığımız gözlem ve görüşmelerde gerçekten bu bölgedeki töre ve namus cinayetlerinin daha fazla olduğunu ancak sadece bu bölgeye özgüymüş gibi algılanmaları da doğru değildir. Örneğin Kırklareli'nde de, Trabzon'da Diyarbakır'da da işleniyor. Ancak burada toplumsal baskı ve beklenti çok daha fazla, toplumsal baskı Batı'ya göre yörede çok daha fazla" ifadelerini kullandı.

Sosyolog Bağlı, şunları söyledi:
"Toplumsal baskının ağır olduğu toplumlarda kişinin grup içerisinde kimlik sahibi oma çabası talepler doğrultusunda cinayet işlenmekte nihayetinde toplumsal talebi karşılayan bireyde böyle bir beklenti vardır. Yani insanlar bir kişinin namusu kirlendiğinde onun namusunu temizlenmesini de aslında en çok toplum beklemekte ve istemektedir. Toplumsal baskının yanı sıra özgürlük, cinsellik, kadına yönelik şiddet ve hukukla ilgili etkili faktörlerin olduğunu söylemek mümkündür."

AİLE MECLİSİ DİYE BİR ŞEY YOK Türkiye'de namus ve töre cinayetlerinin yeterince araştırılmadığını ve bu konuda hükümetin çok ciddi bir çalışma içerisinde olması gerektiğini belirten Bağlı, "Kitle iletişim araçlarında çalışan medya mensupları ve gerekse sivil toplum kuruluşlarında kadınlara yönelik faaliyet gösteren dernek yöneticilerinin eğitilmesi gerekmektedir. Hükümete düşen görevler vardır. Bunun da yasal düzenlemeleri daha sağlıklı bir biçimde ele alınması gerekiyor. Belki Diyanet İşleri Başkanlığı camilerde cemaati, Milli
Eğitim Bakanlığı ise öğrencileri bu konuda bilinçlendirmesi gerekmektedir. Bu az kolay çözülür bir sorun değil. Gönül arzu eder ki bir çırpıda bunu halledelim ama bu maalesef böyle değildir. Bir sorunu çözebilmek için o sorunun ne olduğunu bilmek gerekir. Maalesef Türkiye bu konuyu hiç bilmiyor. Çünkü bu konu ile ilgili var olan bütün ifadelerin yanlış olduğunu görüyoruz. Örneğin 'Aile meclisi' konusu. Var olan temel yaklaşımların çok sağlıklı olmadığını görüyoruz. Yani aile meclisi diye bir meclis kararı yok, her ne kadar böyle olduğu var sayılsa da esasında bir aile meclisi yok ama gizli bir biçimde bir aile meclisinden söz edebiliriz" dedi.

BİZDEKİ TERÖR VE NAMUS AVRUPA'DAKİ TUTKU VE KISKANÇLIK Töre cinayetlerinin sadece hukuk üzerinden çözülebileceğini var saymanın son derece yanlış olduğunu ifade eden Bağlı, "Çünkü bu hukuki bir sorun değildir, yani işin hukuk ile ilgili bir kısmı var ama esasında toplumsal yargılarla, değer yargıları ile kurumsal yapılanmalarla aile kadına karşı şiddetle ilişkisi olan bir sorun ve sadece hukuk ile ilişkili bir son diyor. Zannediyorum bir iki ay iun değildir. Cezai yaptırımların artırılmasında da bir caydırıcılığın olduğuna ben şahsen inanmıyorum. Ama tabi ki
Türkiye'nin de bu yasal düzenlemeleri yapması gerekiyor. Yargıtay'ın geçtiğimiz günlerde aile meclisi ile ilgili aldığı kararda doğru yaptığın düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Töre ve namus cinayetlerin tamamen son bulmayacağını ancak bilinçlendirme çalışmaları ve yasalarda yapılacak düzenlemeler ile minimuma indirilebileceğini ifade eden Bağlı, "Avrupa ülkelerinde nitekim töre ve namus cinayetleri yok ancak onlarda tutku ve kıskançlık cinayetleri mevcut. Ortadoğu kökenlilerin işledikleri namus cinayetleri var İngiltere için söylemek gerekirse bu tür bir cinayet işlendiği zaman hakim bir bilirkişi tayin ediyor. Bu uzman bilirkişi buna karar veriyor. Ülkemizde de töre ve namus cinayetlerinde mahkeme bir karar verirken sadece hakim değil sosyologların da görüşü alınması gerekir" dedi.

İNGİLİZLER TÖRE'NİN FİLMİNİ ÇEKECEK İngilizlerin Türkiye'de töre ve namus cinayetleri konusunda bir film çekeceğini ifade eden Bağlı, "Geçenlerde İngiltere'den mail aldım. Türkiye'deki töre ve namus cinayetleri ile ilgili bir film çekmek istediklerin söyledi. Bu konuda danışmanlık talebinde bulundular. Ben de kabul ettim. Bunu asılında bizimkilere bir örnek olsun diye söylüyorum. Medyada çıkan haberler ve yapılan dizi filmler gerçekten uygun bir biçimde bir bilgiyi içeren filimler değildir. Ne fantastik bir şeydir nede realist bir şeydir.
Tuhaf acayip bir durum. Dizi ve filmlerde anlatıldığı gibi değil, daha farklı bir boyutu vardır. Bu boyutunu görebilmek için de farklı perspektiflerde bu konuya yaklaşmak gerekiyor" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler