ANKARA (İHA) - Türkiye Kamu-Sen, yaşanan ekonomik krizlerin etkisinin hala atlatılamamış olmasının, ülkede yaşanan işsizlik soruna çözüm bulunamayışının, toplumsal şiddet ve suç olaylarındaki artışın temel nedeni olarak ortaya çıktığını bildirdi.
Türkiye Kamu-Sen'den yapılan açıklamada, son yıllarda IMF politikalarına bağlı olarak sürdürülen ekonomik istikrar programının sonu olarak ortaya çıkan ekonomik ve sosyal durumun, Türk toplumunun gelecekle ilgili umudunu yok ederek karamsarlık, telaş ve dolayısıyla suç girdabına soktuğu iddia edilerek, "Zaten büyük bir sorun teşkil eden işsizlere, özelleştirme ve yanlış ekonomik tercihlerden dolayı eklenen yeni işsizler giderek bunalıma sürüklemektedir. Son zamanlarda şiddet olaylarında meydana gelen artış, ülkemizin hızla toplumsal bunalımın eşiğine doğru ilerlediğini göstermektedir. Bunun bir başka tanımı olarak da dar ve orta gelir gruplarının öncülüğünde ahlaki, kültürel ve ekonomik bir çöküntünün, hiç arzu etmediğimiz toplumsal cinnete zemin oluşturduğunu görerek bu hassas konuya dikkat çekmek istiyoruz" denildi.
Gerek spor müsabakalarında, gerekse sosyal hayatta yaşanan şiddet ve suç olaylarında son yıllarda büyük bir artışın yaşandığı vurgulanarak şöyle denildi:
"Emniyet Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, son 5 yılda şahsa ve mala karşı işlenen suçlarda büyük artışlar meydana gelmiştir. Buna göre 200 yılında polis bölgesinde 84 bin 159 hırsızlık olayına rastlanmışken, bu rakam 2002 yılında 104 bin 283'e, 2004 yıl sonunda da 118 bin 473'e yükselmiştir. 2000 ile 2004 yılları arasında hırsızlık sayısında yüzde 40 artış olmuştur. Bununla birlikte 2000 yılında bin 632 olan gasp-soygun sayısı 2002 yılında 2 bin 952, 2004 yılında da yüzde 193'lük bir artışla 4 bin 783 olmuştur. Yaşanan ekonomik krizlerin etkisini hala atlatılmamış olması, ülkemizde yaşanan işsizlik sorununa çözüm bulunamayışı toplumsal şiddet ve suç olaylarındaki artışın temel nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır."
Açıklamada, böyle bir ortamda, gerek istihdam üzerinden gerekse kazanç gelirlerinden alınan vergi yoluyla özel sektör yatırımlarının engellendiğini öne sürülerek, devletin de kamunun ekonomik payını küçülterek yatırım harcamalarını kıstığı ve yeni istihdam imkanları oluşturmadığı ifade edildi. Bunun sonucunda artan işsizliğin, ücret ve vergi politikaları yoluyla oluşan gelir dağılımı adaletsizliği ve GSMH'dan hak ettiğini alamayan, yoksul bir toplum oluşturduğu vurgulandı.
Açıklama şöyle devam etti:
"Evine ekmeğini götüremeyen, ailesinin geçimini sağlayamayan vatandaş da önce ekonomik çıkarlarını düşünmekte, ahlaki ve manevi değerleri yavaş yavaş toplumda ikincil unsur olarak gerip plana atılmaktadır. Ekonomik açıdan zaten çökmüş olan toplum, bu kez ikinci ve daha ağır bir darbe ile manen de çökmekte ve kolay yoldan para kazanma, şöhret olma gibi hayallerle yaşayan, çalışarak kazanmak yerine, çalarak kazanma peşinde koşan bir toplum yaratılmaktadır."
Açıklamada, açıklanan verilere göre, suç oranlarının arttığı, her türlü ahlaksızlığının erdem gibi görüldüğü, sevgi, saygı ve hoş görünün yok olduğu, toplumsal güvensizliğin baş gösterdiği, toplumsal bir cinnete doğru sürüklenildiği kaydedildi.