Balıkesir Üniversitesi (BAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Ekrem Dündar'ın bilim dünyasını heyecanlandıran çalışması, Faculty of 1000 Biology isimli dünyanın en saygın veritabanı tarafından, "mutlaka okunması gereken makale" (Must Read) kategorisine seçilerek yayınlandı.
Ekrem Dündar, "BATI, a bidirectional amino acid transporter in Arabidopsis" adlı makalesi ile Türkiye'deki Biyoloji bölümlerinden bu veritabanına giren ilk araştırmacı olma başarısını da elde etmiş oldu. İsrail'deki bilim adamları da uzun süredir bu proje üzerinde çalışma yaptıkları, Türk bilim adamını arayıp bunu nasıl başardığını anlamadıklarını ifade ettikleri Dündar'ı başarısından dolayı kutladılar.
BİYOLOJİ BİLİMİNDE BÜYÜK BULUŞ
BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü genetik anabilim dalında araştırmalar yapan öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Ekrem Dündar, bitkilerde besin taşıyıcı genler üzerine hazırladığı çalışmasıyla kendisiyle birlikte Balıkesir Üniversitesi ve Türkiye'nin adını dünya bilim tarihine yazdırdı. Üniversitedeki mütevazı ortamda çalışmalarını sürdüren Ekrem Dündar, yeni bir gen familyasını bulmanın verdiği mutluluk ile birlikte bu çalışmasının ilk makalesi olduğunu belirtti.
Aynı zamanda doktora yaptığı çalışmasını Amerika'da tamamlayan Yard. Doç. Dr. Ekrem Dündar, yurt dışı imkanlarının bilim adamları için çok önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Dündar, "Biyolojik alandaki en önemli çalışmalar diye bir veritabanı var. Benim Amerika'daki doktoramda yaptığım çalışma bu veritabanına seçildi.
Bu vesileyle Türkiye'den ilk defa bir biyoloji bölümü bu veritabanına girmiş oldu, bu çok önemli. Bu makale bitkilerde besin taşıyıcı genler üzerine yapılmış bir makale ve biyolojide yeni bir gen familyasının keşfi diyebiliriz. Biyoloji alanında besin taşıyıcı genlerin yeni bir familyasının ilk defa bulunması anlamına geliyor. O güne kadar bulunan besin taşıyıcı genler tek bir yönde çalışırken biz iki yönde de çalışan yani hücrenin hem içine hem dışına besinleri, aminoasitleri alıp verebilen bir gen bulmuş olduk. Dolayısıyla bu alandaki böyle bir familyanın ilk üyesini biz bulduk. Biyoloji alanında çok önemli bir gelişme, yeni bir çığır açma denilebilir. Belki bu familyanın başka üyeleri de daha sonra bulunacak, araştırılabilecek. Veritabanında 3 kategori var, tavsiye edilen, mutlaka okunması gereken ve çok çok önemli makaleler. 3 ile 9 arasında etki değer (impact factor) veriliyor. En yüksekleri 9, en düşükleri 3 alabiliyor. Bizim makalemize 6 vermişler, ciddi bir kriter. Bu veritabanında Türkiye'den hiçbir biyoloji bölümünden kayıt yok. Türkiye tarihinde biyoloji bölümünden kayıt hiç olmamış. 15 adet kayıt var, ancak biyoloji bölümü olarak sadece bizim makalemiz var. Türkiye'de bu alanda başka önemli çalışma yoktur demek bizim açımızdan doğru olmaz. Ancak yapınca dikkat çekiyor" dedi.
Yard. Doç. Dr. Ekrem Dündar, bu çalışmasının kendisi açısından bir başka duygusal önemi olduğunu kaydetti. 1993 yılında gönderildiği Amerika'da 10 yıl kaldığı halde çevredeki dedikodulardan büyük rahatsızlık duyduğunu ve üzüldüğünü, Amerika'da gezmekten başka bir şey yapmadığı şeklindeki düşünceleri yayınlanan hem de ilk makalesinin Türkiye'de ilk ve biyoloji biliminde çığır açan bir çalışma olmasının verdiği mutluluğun ise tarif edilemez bir cevap anlamı taşıdığını hatırlattı. Amerika'ya giderken kendilerini teşvik eden ve Amerika'da kendilerini yalnız bırakmayın Balıkesir'den her türlü sorunlarında yardımcı olan o dönemdeki Doçent unvanlı Şerif Saylan'ın bugün BAÜ Rektörü olarak makalesinin de bu dönemde yayınlanması Ekrem Düdar'ı ayrıca mutlu etmiş. Yurt dışı fırsatının çok önemli olduğunu vurgulayan Ekrem Dündar, kendilerine bu imkanı sağlayan tüm yetkililere teşekkür etti. Ekrem Dündar, Balıkesir Üniversitesi'nde, "Bitki Moleküler Genetiği" alanında çok iyi bir alt yapı oluşturmaya başladıklarını, ileride çok güzel çalışmalar çıkacağını söyledi.
İSRAİL ŞAŞKIN
BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen, Ekrem Dündar'ın başarısıyla gurur duyduklarını ifade etti. Biyoloji bölümünde genetikle ilgili anabilim dalının son yıllarda büyük başarılar gösterdiğini belirten Gülendam Tümen, bu başarının aynı zamanda Anadolu üniversitelerine fırsat verilmesi halinde nelerin yapılabileceğini de ortaya koyduğunu söyledi.
Bu projeyle ilgili İsrail'in de uzun süreden beri çalıştığı, makalenin yayınlanmasıyla birlikte İsrailli bilim adamlarının büyük bir şaşkınlık ve hayal kırıklığına uğradığını anlatan Prof. Dr. Gülendam Tümen, "Genetik bölümümüzden Yard. Doç. Dr. Ekrem Dündar besin taşıyıcı genler üzerine yaptığı bir araştırmayla üstün bir başarı gösterdi. Dünyadaki en önemli biyolojik araştırmalar listesinde bir numaraya yükseldi. Çok gururlu ve mutluyuz. Bu Türkiye tarihinde de bir ilk oluyor. Yeni bir gen topluluğu bulundu, bir çığır açıldı. İsrailliler bu gen üzerinde uzun süreden beri çalışıyorlarmış. Bulmak bizim arkadaşımıza nasip oldu. İsrail hemen arkadaşımızla bağlantı kurup bu geni nasıl bulduğunu öğrenmek, çalışmaları nasıl yönlendirdiği konusunda bilgi almak istedi ki, İsrail bu konularda çok ileri olmasına rağmen. Demek ki ülkemizde fırsatlar verildiği zaman biz onlardan çok daha iyi çalışmalar yapacak güçlü arkadaşlara sahibiz. Bu tip çalışmaları yapan kişilerin medyada da ödüllendirilmeleri gerekir. Teşvik edilmesi gerekiyor ki çalışmalarını çok daha ileriye götürsünler. Ancak maalesef bu tip araştırmalara ayrılan bütçelerin azlığı ülkemizin en büyük sorunlarından biri. Ama son yıllarda TÜBİTAK bir atak yaptı, araştırmaları daha fazla desteklemeye başladı. Özellikle Anadolu üniversitelerine ağırlık verildi, böyle olunca pek çok genç araştırmacıya fırsat doğdu. Geç fark edildi, TÜBİTAK daha önce merkez üniversitelerine çalışan bir kurumdu. Ama son 2-3 yıldır bunda çok büyük değişiklik oldu, Anadolu üniversitelerindeki genç aktif araştırmacılar desteklenmeye başladı. Onun için TÜBİTAK'a da buradan çok teşekkür ediyoruz" dedi.
REKTÖR: "ÇOK MUTLUYUZ"
BAÜ Rektörü Prof. Dr. Şerif Saylan, öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Ekrem Dündar'ı başarısından dolayı kutladı. Dündar'ın bu başarısında yurt dışı eğitiminin önemli rol aldığını belirten Şerif Saylan, "Üniversitemizin yeni kurulmasıyla birlikte 1993 yılında bizim adımıza 50 kişiyi yurt dışına gönderdik. Bu 50 kişi arasında Ekrem Dündar da Amerika'ya giden, doktorasını orada yapan elemanlarımızdan biri. Bugün aramızda, ve başarılı çalışmalarını tamamlayarak üniversitemizde görevine devam etmekte. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Üniversitelerimizin problemlerinden biri yetişen öğretim elemanlarının hep kendi içinden yetişmiş olması. Usta çırak ilişkisi ile aynı ustadan kalfa çırak ve usta haline gelmek. Bunun bilimsel hayatta bazı sıkıntıları var. Üniversitelerimizin 1993 yılında yurt dışına eleman gönderip farklı ustalardan farklı ortamlarda bilimsel çalışmaları yaparak ülkemize dönmeleri üniversitelerimizin gelişmesinde ayrı bir başarıyı tetiklemiştir. Üniversitemizin başarısında bilimsel çalışmalardaki ilerlemesinde yurt dışından dönen arkadaşlarımızın payı oldukça büyüktür. Uluslar arası bilimsel makalelerdeki artış bunu açıkça göstermektedir. Balıkesir Üniversitesi olarak yaptığımız çalışmalarla yaklaşık yüzde 80'e varabilecek bir başarı ile yurt dışına giden arkadaşlarımız aramıza döndüler. Bunun mutluluğunu ben onlarla birlikte yaşıyorum. Onların başarısı için elimden geleni yerine getirmeye çalıştım. Bugün arkadaşımızın makalesinin çok değerli bir makale olarak yayınlanmış olması beni ayrıca mutlu ediyor. Kendisine tekrar teşekkür ediyorum. Yeter ki arkadaşlarımız çalışsınlar biz bütün imkanlarımızla onların yanındayız. Birlik, beraberlik içinde başarıyı hep birlikte yakalayacağız. Rektör olmak çalışan bir arkadaş yoksa hiçbir şey ifade etmiyor" diye konuştu.
Öte yandan, Yard. Doç. Dr. Ekrem Dündar, Balıkesir Üniversitesi'ndeki laboratuar çalışmalarını 5 kişilik öğrenci ekibiyle sürdürüyor. Kendisinin, "Beşi bir yerde" diye tanımladığı, Öznur Suakar, Zeynep Karabaş, Gülçin Çetin, Şenay Süngü ve Şakir Akgün isimli öğrencileri, bu kariyerde bir öğretim üyesinin öğrencisi olmaktan mutluluk duyduklarını, onunla beraber çalışmaktan, dünya literatürüne giren makalenin sahibi olan hocalarının ekibi olmaktan ayrı bir sevinç ve onur duyduklarını ifade ederek hocalarıyla birlikte bilim dünyasında ses getirecek yeni projeler üzerinde çalıştıklarını söylediler.