MERSİN (İHA) - Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Türkiye'nin, borçlarını ödeyebilir bir duruma geldiğini söyledi.
Coşkun, RIS-Mersin Projesi'nin uluslararası ölçekteki ilk etkinliği olan "1. Bölgesel İnovasyon Forumu"na katılmak üzere geldiği Mersin'de, Vali Atilla Osmançelebioğlu'na makamında yaptığı ziyaretin adından AK Parti İl Başkanlığı'na geçerek burada partililerle görüştü. Partililere seslenen Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, hükümet olarak zamanında aldıkları karalarla dış politikada Türkiye'nin layık olduğu itibarı yeniden kazandırdıklarını ve dünya politikalarında Türkiye'nin de söz sahibi olmasını sağladıklarını belirtti. Coşkun, "Diğer taraftan sosyal konularda meseleleri hızla çözüyoruz. Halkın arasına, başarısızlığa uğramış bir hükümetin başarısızlığına mazeret arayan bakanları ve milletvekilleri olarak çıkmıyoruz" dedi.
Ekonomideki büyümenin, toplumun tüm kesimlerine yansımaya başladığını ifade eden Coşkun, "Büyümenin getirdiği refah, tüm kesimlere intikal etmektedir. Yıllarca ihmal edilmiş. Nüfusun yüzde 50'si yoksulluk, yüzde 25'i açlık sınırına itilmiş. Türkiye buna layık değil arkadaşlar. Düne nazaran aydınlık bir yoldayız. Yarın daha da aydınlık olacak. İktidar olduğumuz taktirde ülkede sosyal barışta sağlanır. Böyle bir güven ortamında biz iktidar olarak bütün projelerimiz hazır, ne yapacağımızı biliyoruz. 'Birinci yıl enflasyonu, reel faizleri yüzde 20'li rakamlara, ikinci yıl 10'lu rakamlara, üçüncü yıl tekli rakamlara indireceğiz' dedik. O zaman bilim adamları bile tepki gösterdiler. Bugün hamdolsun bunları gerçekleştirdik. Şimdi söylediklerimizi de anlayamıyorlar ama inşallah onları da gerçekleştireceğiz. Bu bakımdan bütçenin görüşüldüğü şu günlerde takdir edersiniz ki, Türkiye borçlarını ödeyebilir duruma geldi. Bütün finans kurumları, tüm yabancı yatırımcılar, dün Türkiye'ye randevu bile vermezken, bugün her gün kapımızı çalıyorlar. Dolayısı ile hızlı bir gelişme içerisindeyiz" diye konuştu.
Kayıtdışı ekonomi ve kayıtdışı istihdamın ülke ekonomisi önündeki en önemli sorunlardan biri olduğunu kaydeden Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekonominin önündeki en önemli sorunlardan biri de kayıt dışı ekonomi, kayıt dışı istihdam. 1 milyona yakın kaçak işçi Türkiye'de çalışıyor. 4 milyon civarında kayıt dışı çalışan var. Dolayısı ile ekonomide kayıtlı olarak düzgün giden bir mücadelenin yanında haksız rekabette olan ve dürüst çalışan sanayici-tüccarı zora sokan kayıt dışı bir kaynak var. Tabi ki bu haksız rekabeti doğuruyor. Sosyal güvenlik konusunda olumsuzluk doğuruyor. Suç kayıt dışına itilen kimselerde de değil, çünkü devlet uzun yıllar aynen faiz konusunda ve enflasyon konusunda tefeciliği teşvik ettiği gibi bunu da teşvik etmiş. Tasvip etmemekle beraber ayakta kalabilmek için kayıt dışı ekonomiye yönelmiş. Bunu da ekonomik reçetelerle kayıt altına aldığımız ölçüde Türkiye'nin hem mali itibarı artacak hem de makro ekonomik dengeler daha anlaşılır hale gelecek. Çünkü bu kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına aldığınız anda gayri safi milli hasıla büyüyeceği için borçluluk oranınız yüzde 40'lara düşüyor. Türkiye çok borçlu bir ülke değil. Türkiye'nin sıkıntısı yönetim zaafından doğmuş ve siyasi otoritenin dışına itilen birçok yönetim karmaşık bir yapıyı oluşturmuş, devlet hantal yapıda, israf batağı içinde ve bütçe açık vermiş ve bütçe açıklarını borçlanarak kapatmışlar. Biz şimdi hala eskinin sıkıntılarını telafi etmeye çalışıyoruz. Onların alıp cari harcamalardan çarçur ettikleri borçları ödemekle uğraşıyoruz. O bakımdan gerekli tedbirler alınmıştır. Makro dengeler kurulmuştur. Şimdi mikro sorunlarla uğraşıyoruz. Çünkü sanayicinin rekabet şansının artması için girdi maliyetlerini rekabet ettiği ülkelere uydurmak zorundayız. Kar olmayan ekonomi çökmeye mahkumdur. Bunun en çarpıcı örneği SSCB'dir. Dolayısı ile üretim olacak, reel ekonomi canlı olacak ki meydana gelen kazançtan devlet adil, dengeli ve tabana yaygın vergi sistemi ile sağlıklı vergi alsın ve mali disiplini öyle sağlasın. Maliye doğrudan kazançtan vergi alamayınca, dolaylı vergilere yönelmiş. Bugün enerjinin pahalılığın temelinde o yatıyor. Tabi dünya petrol fiyatlarının patlaması da bir talihsizlik. Çünkü 20-22 dolarlardan 60 dolarlara çıktı. Biz buna rağmen hükümet olarak hiçbir şeye zam yapmadık. Hatta malların yüzde 70'inde ucuzlama var. Sadece fiyat artışını enflasyonu önlemedik. Aynı zamanda hayat pahalılığındaki artış kontrol altına alınmakla beraber fiyatlar düştü."
Konuşmasının sonunda türban konusuna da değinen Coşkun, "Gece yarısı zenginleri ve kendi menfaatlerini bu ülkenin üzerinde tutmuş bir sürü güç odakları yeniden nasıl bunları ele geçiriz diye huzuru bozacak bir sürü tertiplerle karşımıza çıktılar. Devlet her türlü tedbiri almıştır. Bu milletin sevgiye barışa ihtiyacı var. Bunu kimsenin bozmasına müsaade etmeyiz. Gücü milletimizden alıyoruz. Dolayısı ile halka dayalı olamayan, millet sevgisine dayalı olamayan demokrasilerde hiçbir iktidar başarılı olamaz. Bizim gücümüz halkın sevgisinden geliyor. Başbakanın sözü ile her şey Türkiye için" diye konuştu.
(MT-MT-MB-DE-E)
17.11.2005 12:18:22 TSI
NNNN