BİZE ULAŞIN
Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, yüksek tansiyonun, "Kan basıncının sürekli olarak 140/90 mmHg'nın (14/9'un) üzerinde olması hali" olarak tanımlandığı belirtilerek, yüksek tansiyon hastalığının Türkiye'de önemli bir halk sağlığı sorunu olarak varlığını sürdürdüğüne dikkat çekildi. Kalp kasıldığı sırada oluşan kuvvetli basınca büyük tansiyon, kalp gevşediği sırada oluşan basınca ise küçük tansiyon adı verildiği ifade edilen açıklamada, "Normal kabul edilen kan basıncı değeri; istirahat halindeki bir yetişkinde 120/80 mmHg'dır (milimetre civa). Bir diğer deyişle, büyük tansiyon için normal değer 12, küçük tansiyon için ise 8'dir. Aslında, kan basıncı sürekli sabit kalan bir değer değil. Hareket ederken yada heyecanlanınca biraz artabilir, uyurken ve istirahat ederken daha düşük olabilir. Bu değişimler normal. Ancak, kan basıncının sürekli olarak 140/90 mmHg'nın (14/9'un) üzerinde olması durumunda, yüksek tansiyondan bahsedilir" denildi.
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, yüksek tansiyonun, genellikle ensede olan baş ağrısı, çarpıntı, çabuk yorulma, baş dönmesi, burun kanaması, yol yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, bazen çok sık idrara çıkma, gece uyurken uykudan kalkıp idrar yapma ve bacaklarda şişlik gibi şikayetlere yol açtığı, bazı kişilerde ise belirti vermediği vurgulandı. Tedavi edilmeyen yüksek tansiyonun, kalp krizi veya felç geçirme riskini artırdığı, kalp ve böbrek yetersizliğiyle ölümlere yol açtığı kaydedildi. Kan basıncının çok yükseldiği durumlarda, çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta karıncalanma olabildiği belirtilen açıklamada, "Ancak, hastaların önemli bir kısmında hiçbir belirti yoktur. Bu hastalarda yüksek tansiyon tanısı, sadece kan basıncı ölçümüyle mümkün olabilir. Bu nedenle, yüksek tansiyon belirtileri olmasa bile herkes yılda en az birkaç kez kan basıncını ölçtürmeli ve toplumdaki her 3 erişkinden birinde yüksek tansiyon bulunduğu akılda tutulmalıdır. Yüksek tansiyonun çok ciddi sonuçları olabileceği unutulmamalı" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Türkiye'de tüm ölümler arasında ilk iki sırada yer alan kalp ve damar hastalıkları ile kanserin ana risk faktörü sigaranın, yüksek tansiyon için de risk faktörü olduğunun altı çizildi. Açıklamada, yüksek tansiyondan korunma konusunda; sigaradan tümüyle uzak durma, fazla kilolardan kurtulma, az yağlı ve az tuzlu beslenme, düzenli egzersiz yapma ve stresle başa çıkmayı öğrenmenin önemli bir yer tuttuğu vurgulandı. Açıklamada vatandaşlara yönelik şu uyarılarda bulunuldu:
"Tuz tüketimine dikkat edin. Tuz tüketimi ile yüksek tansiyon arasında yakın bir ilişki var. Ayrıca fazla tuz tüketimi idrarla kalsiyum atılmasını artırarak kemiklerden kalsiyum kaybına neden olur. Tuz tüketimini azaltmak için; lezzetine bakmadan yemeklere tuz eklemeyin. Tuz içeriği düşük besinler tüketin. Sebze ve meyve tüketimini artırın. Vücut ağırlığınızı dengede tutun, fiziksel aktivitenizi artırın. Vücut ağırlığının normalden az yada çok olması çeşitli sağlık sorunlarına zemin hazırlar. Bu nedenle kilonuzu normal sınırlar içinde tutmak için yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterin."
