ÇANAKKALE (İHA) - Gelibolu İlçe Sağlık Müdürü ve Toplum Sağlığı Merkezi Doktoru Yalçın Usluoğlu, “Cüzzam, erken teşhis konduğunda önlenebilir bir hastalıktır. Dünyanın geri kalmış ülkelerinde açlık, yoksulluk, temizlik şartlarının kötülüğü, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamama, iyi beslenmeme, doğurganlık hızlarının yüksek oluşu, iç savaşlar, sürekli göçler gibi sebeplerle hala cüzzam görülüyor” dedi.
Türkiye’de kayıtlı lepralı hasta sayısının bin 500 civarında olduğunu söyleyen Usluoğlu, “Her yıl yeni tespit edilen hasta sayısı ortalama 1-5 vakadır. Lepralı hastaların ilk tedavileri İstanbul, Ankara ve Elazığ illerinde bulunan lepra hastanelerinde yapılır. Ayrıca Deri ve Tenasül Hastalıkları Dispanserleri de lepralı hastaların takiplerini yapmaktadır. Lepralı hastalara ilgili her türlü izleme ve değerlendirmeler hastaların yaşadıkları ildeki sağlık kuruluşlarınca yürütülüyor. Hastaların tedavi giderleri Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz karşılanıyor. Aynı verem tedavisinde olduğu gibi en az üç ilaçtan (Dapsone, Rifampicin ve Clofazimine) oluşan kombinasyon patojeni öldürür ve hastayı tedavi eder” diye bilgi verdi.
Cüzzamlıların toplumdan dışlanmaması gerektiğini de belirten Dr. Usluoğlu, “Onlarla ilişkiyi kesmek, onları toplum dışına itmek yerine, ihtiyaçları olan anlayışı, yakınlığı, destek ve sevgiyi göstermek önde gelen vatandaşlık görevidir. “Cüzzam, tüberküloz hastalığını yapan basille hemen hemen aynı türde mikrop olan mycobacterium leprae basilinin yol açtığı kronik bir hastalıktır. M. Lepra çok yavaş çoğalır ve hastalığın inkübasyon periyodu beş yıl civarındadır. Lepra yüksek oranda bulaşıcı değildir. Tedavi edilmemiş, enfekte hasta ile çok yakın ve sık temas edenlerle ağız ve burun yolu ile damlacık enfeksiyonu şeklinde bulaşır. Mikrop kollarımız ve bacaklarımızda bulunan ve hisleri beyne ileten duyu sinirlerinin ya da beyinden iletilen emirleri kaslara götüren motor sinirlerin çevresinde bulunan kılıfı oluşturan hücrelerin içine yerleşir. Bu hücrelerde yıkıma yol açar. Sinir yoluyla deriye kadar ulaşarak deride bir birine benzemeyen ve geçmeyen yaralara sebebiyet verir. Erken ve doğru teşhis konulmayan hastalarda basiller yerleştikleri sinirlerde yıkıma sebep olur ve bazı sakatlıklar olur. Ancak her lepra hastası sakat kalmaz. Ülkemizdeki hastaların çoğu eskiden geç teşhis konulduğu ve yetersiz tedavi edildiği için bugün sakat durumdadır” diye konuştu.