KARS (İHA) - Partisinin ilçe kongresine katılmak üzere Kars'ın Kağızman İlçesi'ne giden ve "Başbakan Kutan" sloganlarıyla karşılanan Saadet Patisi (SP) Genel Başkan Vekili Recai Kutan, ülke halkının yüzde 80'inin yoksulluk, yüzde 40'ının da açlık sınırının altında olduğunu savundu.
İlçe merkezindeki Dilara İş Hanı'nda bulunan SP İlçe Teşkilatı'nda bugün düzenlenen ilçe kongresine katılan SP Genel Başkan Vekili Recai Kutan, burada yaptığı konuşmada, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek, "Yoksulluk 1.5 milyar, açlık sınırı ise 600 milyon lira. Bu yanlış uygulamalar nedeniyle vatandaşın yüzde 80'i yoksulluk, yüzde 40'ı da açlık sınırının altında yaşıyor. Vatandaş 'Geçinemiyoruz' diyor, biz ise üzülüyoruz. Nereye gidersek 'Allah sizden razı olsun, mübarek adam Erbakan'dan da razı olsun' diyorlar. Bir yanda ekonomik sıkıntılar dış güçler tarafından bilinçli olarak, dış politika ve dini değerlerimiz de çökertiliyor. Diğer partiler deniz kenarında tatildeyken, biz böyle gezince 'Seçim mi var?' diyorlar. Ben de diyorum ki, 'Biz sadece seçimlerde değil, diğer zamanlarda da geliyoruz" dedi.
Konuşmasında, Türkiye'nin adım adım parçalanmaya götürüldüğünü de ileri süren Kutan, "Elbirliğiyle hareket edelim ve uyanık olalım, bu badirelerden kurtarılmamız lazım. Bakınız, Doğu ve Güneydoğu'da nerede tütün fabrikası görürseniz, bilin ki bunları kuran Milli Görüşçüler'dir. Çimento, şeker, süt fabrikaları ve et kombinaları da Milli Görüşçüler zamanında yapıldı. Kars'ta, çimento fabrikası özelleştirildi. Et balık kurumları bir daire fiyatına satıldı, süt fabrikası kapandı. Çünkü Milli Görüşçüler yapar, onun dışındakiler de haraç mezat satarlar. Çiftçilerin buğday ve arpayla geçinmeleri mümkün değil. Başbakan Meclis'te '350 bin liraya arpayı verin, 30 bin de biz destek verelim, 380 bin olsun' diyor. Nerede 380 bin lira? Arpa, buğday 280 bin lira. Nerede kaldı başkanın sözleri? Bundan birkaç sene önce arpa, buğdaydan pahalıydı. Şimdi ne oldu, çiftçimiz ürününü satamıyor. Buğday arpa yerinde duruyor, mazot fırlıyor. Şimdi sizlere soruyorum, bu bölgelerde besicilik kaldı mı? Diğer illere pastırma için tosunlar buradan giderdi. Şimdi ise büyükbaş hayvan yok. Bunlar hayvancılığı da öldürdüler. Milli Selamet ve Refah Partileri döneminde peşin parayla beslenen hayvanlar alınıyor ve Arap ülkelerine bile gönderiliyordu. Ecevit hükümeti şeker ve tütün kanunu çıkardı. Niye? Çünkü IMF böyle istedi de ondan. Mesut Yılmaz'dan başlayarak Ecevit ve AK Parti dönemlerinde bunların ekonomik programları olmadı; çünkü bunu IMF belirliyor" şeklinde konuştu.
"CİDDİ OYUNLAR OYNANIYOR" Bugün itibariyle Türkiye'nin iç ve dış borcunun toplam 350 milyar dolar olduğuna, sadece faiz olarak yılda 40 milyar dolar ödendiğine, gün başına ödenen faizin ise 120 milyar doları bulduğuna dikkat çeken Kutan, bütçenin yarısının faizlere gittiğini iddia ederek, "Ya niye bizi bu kadar eleştiriyorsunuz, var da vermiyor muyuz?' diyorlar. Var; ama yanlış yerlere, hortumculara veriyorsunuz" diyerek uygulamaları eleştirdi.
Amerika ile ilişkilerin tehlike sınırında olduğunu öne süren SP Genel Başkanı Kutan, "Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Siirt ve Elazığ'ın bir kısmı büyük İsrail'in projesi içinde görüyorlar. Adım adım Büyük İsrail Devleti kurmak istiyorlar. İslam alemine asırlardır bayraktarlık yapan ülke Türkiye olduğu için bunlar da Türkiye'nin başını ezmek istiyorlar" ifadelerini kullandı. AK Parti'nin bir Avrupa Birliği (AB) sevdası içinde olduklarını dile getiren Kutan, şunları söyledi:
"Ben buna karasevda diyorum. Ciddi bir oyun oynanıyor. 2016 yılına kadar müzakere edeceğiz diyorlar. Çünkü bizi 10 yıl oyalayacaklar. Kesin olarak Türkiye'yi AB'ye almayacaklar. Bunu açıkça demiyorlar; çünkü kapıdan da uzaklaştırmak istemiyorlar. Şu korkuları var, 'Ya yarın Erbakan iktidarı gelirse, AB'ye hadi defolun deyip 8 Müslüman ülkeyi 800 milyon nüfusuyla nasıl biraraya getirdilerse, yine getirir diye korkuyorlar. Türkiye'nin her yerinde misyonerler cirit atıyor. Bursa'da 22 adet apartman kilise var. Peki, orada Hıristiyan var mı, yok. Çünkü çocuklarımızı Hıristiyan yapmak, inancımızı sulandırmak istiyorlar. Müslümanın ılımlısı, ılımsızı olmaz. Kur'an ve sünnet varken bunların ılımlısı ılımsızı olur mu?"
Tüm bu gelişmelerin yanında Türkiye'de din eğitimin önüne her türlü engelin konulduğunu ileri süren Kutan, "İmam-hatip okullarının kayıtları üçte bire düştü. Çünkü üniversitelerde diğer öğrencilerle aynı koşullarda olmuyorlar. Kur'an Kursu için de 8 yılı bitirmek lazımmış. 'Ancak 15 yaşından Kur'an'a gider' diyorlar. Ben çocuğumu 7 yaşında göndermek istiyorsam ne olacak?" dedi. Kutan, son olarak Ermeni soykırım iddiaları ve inanç hürriyetiyle ilgili olarak şunları söyledi:
"Sözde Ermeni soykırımı önümüze adım adım getiriliyor. Bütün Avrupa ülkeleri meclislerine mezalim tasarısını getirdiler. Bakın arkadaşlar, bize düşen inancımıza sahip olacağız ve bu gelişmeleri önleyeceğiz. Gelecekten umutsuz olmayın. Türkiye iyi idare edilirse tehlike kalmaz. Eğer Erbakan 2 yıl daha kalsaydı ülkeniz bambaşka bir ülke olacaktı."
Konuşmasının ardından Kağızman esnafını tek tek ziyaret eden Kutan, kurmaylarıyla birlikte incelemelerde bulunmak için Iğdır'a hareket etti.