ANKARA (ANKA) - ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras Meclis Genel Kurulu'nda bugün yapılacak türban oylamasına katılıp boş oy kullanacağını açıkladı. Toplumsal sorunların dayatmayla değil uzlaşmayla çözülebileceğini kaydeden Uras, AKP ve MHP ile CHP'nin türban konusunda izlediği tavrı eleştirerek "Bizim için CHE Guevera tişörtü giyen de türban bağlayan kadın da, saçı uzun ve küpeli erkek de aynı eğitimden yararlanma hakkına sahiptir" dedi. Türban konusunda boşa kürek çekildiğini belirten Uras, yapılacak düzenlemenin yargıdan döneceğine inandığını söyledi.
ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, türbanla ilgili anayasa değişikliği oylamasında izleyeceği tavrı açıkladı. Üniversitelerde eğitim alma fırsatını bulan insanların başörtüleri nedeniyle bundan mahrum edilmelerini, ‘GATA fiyongu, çene altı bağlaması vb" biçimlerle yasa dayatmasıyla örtünmeye zorlanmalarının özgürlükçü laiklik ve demokrasiye aykırı bulduklarını kaydeden Uras, "bizim için Che Guevera tişörtü giyen de, türban bağlayan kadın da, saçı uzun ve küpeli erkek de aynı eğitimden yararlanma hakkına sahiptir. Bireysel özgürlükler, başkasının özgürlüklerini engellemediği sürece yasaklanamaz. Kaldı ki, saçları değil ama ‘beyinleri örtülü erkekler' her yere gidebilmekte, hatta eli satırlı saldırganlar üniversite koridorlarında dolaşabilmektedir. Ne var ki; AKP-MHP ittifakıyla gerçekleştirilen bu girişim kapsamlı bir özgürlükçe anlayıştan uzaktır. Kapsamlı bir demokratikleşme çabasının ifadesi bir paketin anlamlı bir parçası olabilirken, AKP-MHP ikilisinin getiriş biçimiyle yeni ve daha riskli gelişmelerin tetikleyicisi haline gelen bu anayasa değişikliği samimi bir kabulü hak etmekten uzaktır. Üstelik bu ittifakta yer alan siyasi partilerin politik sicili de bu söylediklerimizin kanıtıdır"diye konuştu.
"AKP-MHP İTTİFAKI TÜRK-İSLAM SENTEZİNİN BASKI VE ŞİDDET ANLAYIŞINI GETİRECEK"
301. madde, kürt sorunu, tüm çalışanlara grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkı, insan hakları, alevi yurttaşların ihtiyaçları ve sosyal güvenlik hakkı gibi konulardaki talepleri AKP'nin duymazdan geldiğini ifade eden Uras, "İmam Hatipleri arka bahçesi, türbanı en önemli siyasal kozu olarak gören bir geleneğin içinden doğan AKP, attığı bu adımla demokrasi konusundaki tutarsız ve samimiyetsiz, ‘kendine Müslüman'tavrını tescil ettirmiştir. AKP-MHP ittifakı bu ülkeye özgürlük ve demokrasi değil, olsa olsa Türk-İslam sentezinin çok iyi bildiğimiz baskı ve şiddet dolu anlayışını getirecektir. Hangi nedenle olursa olsun bu ittifakı destekleme eğiliminde olanlara bu yanlışa düşmemeleri çağrısını yapıyoruz" dedi.
"LAİKLİK CHP'NİN ELİNDE TEHDİT SOPASINA DÖNÜŞTÜ"
Uras, basın toplantısında CHP'nin türban konusundaki tavrını da eleştirdi. CHP'nin, türbanın siyasal kuşatılmasında rol kapan ikinci siyasal odak olduğunu savunan Uras, "CHP yönetimi, toplumsal özgürlükleri genişletmek yerine, demokratik bütün reflekslerini yitirip, 12 Eylül darbe rejiminin ve 82 anayasasının ısrarlı savunuculuğuyla Türkiye'nin demokrasi ve özgürlük güçlerini, darbe heveslilerinin peşine takmak istemektedir. Demokratik içeriği boşaltılan laiklik, CHP'nin elinde bir tehdit sopasına ve siyasal korkuluğa dönüşmüştür. Kullanılan dil ve politika sorunu büyütmüştür" dedi. Başı açık olanların örtünme konusunda baskı görmeleri olasılığına karşı mücadelenin doğru bir biçimde yürütülmesi gerektiğine işaret eden Ufuk Uras, CHP yönetimini, siyasetin dinden bağımsızlığının laikliğin en önemli unsuru olduğunu unutmakla eleştirdi. Uras, "CHP lideri, Meclis çatısı altında din alimliği yapmakta, örtünmenin dindeki yerini tartışmaktadır. Sayın Baykal'a sormak istiyoruz; Parlamentoda dini referanslarla bir tartışma sürdürmek laikliğe ne derece uygundur? Dini kurallar örtünmeyi zorunlu kılıyor ise ‘türbana evet mi' diyeceksiniz." Dedi. İki taraftan birini tercihe zorlanmayı reddettiklerini kaydeden Uras, anayasa değişikliği oylamasına katılacağını ve boş oy kullanacağını söyledi. Boş oyun ‘AKP-MHP ile CHP'nin boşa kürek çektiği bir ortamda iki tarafı da onaylamamak anlamına' geleceğini kaydeden Uras, AKP'yi kendine demokrat, kendine Müslüman olmakla da suçladı. Geçmişte Kenan Evren'in bir elinde Kur'an'la birlikte laikliği savunduğunu, bugün de aynı şeyi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yaptığını kaydeden Uras, YÖK Kanunu'nun ek 17'nci maddesinde türbanın bağlanma şekliyle ilgili yapılmak istenen düzenleme konusunda ise "YÖK Yasasında bıyık konusunda düzenleme öngörüyor muyuz? Bizi saçma sapan tartışmaların içine sokuyorlar" dedi. Uras, türbanla ilgili yapılacak düzenlemelerin yargıdan dönme ihtimali bulunduğunu da söyledi.