BİZE ULAŞIN
Sevgili Okurlarımız,
Venüs, halk arasında, Çoban yıldızı, Akşam yıldızı, Tan yıldızı olarak bilinir. Güneş sisteminde saat yönünde dönen tek gezegendir. Yörüngesinin Güneşe yakınlığı nedeniyle özellikle Güneş doğmadan ve battıktan sonra görülen parlak gezegendir. 2117'ye kadar son kez gözlemlenecek kozmik olay TSİ 00.00'da başlayacak ve altı saat 40 dakika sürdü.
Güneş Sistemi'nin en büyük altıncı gezegeni olan Venüs'ün Güneş'in önünden geçişi hem Kuzey hem de Güney Yarımküre'de gözlemlendi. Venüs, Güneş'in ışınlarını kapatamayacak kadar küçük olsa da, yıldızın önünden geçerken kapkara bir nokta gibi belirdi. Dünya'nın en yakın ikinci komşusu olan Venüs, Kuzey ve Orta Amerika'da, Venüs geçişi günbatımıyla birlikte başladı. Asya'nın batısı, Afrika'nın doğusu ve Avrupa'nın büyük kısmı ise geçişi gündoğumuyla karşıladı. Venüs'ün geçişini baştan sona rahatça gözlemleyecek olan yerler ise Japonya, Güney Kore ve Çin'in doğusu oldu. Alman gök bilimci Johannes Kepler, Venüs'ün geçişini 17'inci yüzyılda tespit eden ilk insan olmuştu. Bu gece, Keppler'in döneminden bu yana yedinci kez Venüs'ün geçişine tanık oldu.
Bir sonraki geçiş ise 2117'de yaşanacak. Venüs'ün şekli ve Güneş'in etrafındaki dönüş süresinin Dünya'ya olan oranı, gezegenin Dünya ile Güneş arasından geçişleri arasında yüzyıldan fazla bir sürede gerçekleşmesine neden oluyor. 21'inci yüzyılda, altı Venüs geçişi daha gözlemlenecek. Şimdi gelelim Astrolojik açıdan günü değerlendirmeye.
6 Haziran saat 04:09 itibariyle İkizler burcunda gerçekleşti Güneş-Venüs kavuşumu, uzun vadeli olanı değil, hemen elde edebileceğimize yöneltiyor bizi. Venüs geri hareketi zorluyor. Çünkü henüz tam olarak bir şey belli değil. Merkür güçlü bir düzenleyici olarak aklımızı kullanmamızda yardımcı. Akıl yaşta değil baştadır der ya eskiler. Gün boyu bu sözü tekrarlamalıyız. Geçmiş bir yandan, şimdiki mevcut durumun zorlukları bir yandan ve de henüz bilmediğimiz gelecek bir yandan. Hangi yöne gitmeliyiz. Şaşkınız hatta oldukça karışık. Yarar-zarar hesabı yapmamız bu saatlerde öyle zor geliyor ki. Zaman sanki sabrımızı sınıyor. Yeni başlayan ilişkilerin kalıcılığı, hala problemli sürdürülen birlikteliklerin geleceği ve çözüme kavuşturmakta zorlandığımız meselelerin tam merkezinde yer alıyoruz.
Saat 04:31 Ay-Uranüs mücadeleci görünümü devreye giriyor. Oğlak burcundaki Ay, disiplini vurgulayan yansıması, Uranüs ise yenilikleri işaret eden heyecanıyla, bizleri kıskaç altına alıyor. Bir yanımız disiplinli. Sanki nöbetteki yiğit bir asker gibi. Diğer yanımız kanatlarını açmış uçmaya hazırlanan bir kuş gibi. Ancak ne durmaya ne de gitmeye arzumuz var. Böylece bekliyoruz. Yeni ve eski arasında tercih yapmaya zorlanıyoruz.
Saat 05:55 Ay-Pluto kavuşumu gerçekleşiyor. Hangi durumda olursak olalım, ruhumuzun derinlerinde saklı olan tüm duygular, korkular, bilinmezlikler öne çıkıyor. Tutkular, kıskançlıklar, güçlü olma arzusu, kangren olmuş her şeyi kesip atarak kurtulma ihtiyacı duyuyoruz. Ancak demiştik ya, Venüs geri harekette. Yaşanmış tecrübeleri hatırlamak, o dersleri unutmayarak, yeniye yer açmak lazım. İkizler burcunda olan Venüs sabırsız bir çocuk gibi. Baskıya gelemiyor.
Ay-Oğlakta, Venüs ile saat 16:46 da, ne sen benim işime karış ne de ben seninkine diyen bir görünüm oluşturuyor. Bir yandan ciddiyet içindeyiz, diğer yandan bu böyle gitmez diyoruz. Kendimize, hayata ve olana bitene bakıyoruz. Hayret ediyoruz. Bazen tutuyoruz dilimizi, bazen de neden susacakmışım, neden böyle devam etsin ki diyoruz.
Saat 19:34 Ay-Mars olumlu görünümü. Bu saatlerde durup, olana bitene bir daha bakıyoruz. Duygusal inişlerimiz çıkışlarımız sakinleşiyor. Başa çıkamadıklarımızı, tekrar gözlemden geçiriyoruz. Yetersiziz belki ama çaresiz değiliz. Bunu yüreğimizde hissediyoruz. Bizi durduran nedenler üzerinde değerlendirmelerde bulunuyoruz. Neler eksik, nedir bana gerekli olan diye düşünüyoruz. Karar vermemiz zor. Bekleyip görmek, anlamak, dinlemek, her yönüyle ele almak, akıllıca, mantıklı düşünmek gerekiyor. 6 Haziran tarihi bize, kendimizle, iç derinliklerimizle, doğamızla, toplum içindeki yerimizle, yanlışımızla, doğrumuzla karşılaştırıyor.
Bir nehir gibi coşturuyor bizi
Önümüzdeki, ardımızdakini
sürüklüyoruz peşimiz sıra.
Düşünmüyoruz, varsa yoksa biziz önemli.
Oysaki
Aklımızı kullanmayı bilmeli.
Gözlemlemeli olan biteni.
Karar vermeden önce bir daha düşünmeli.
Çekmek için
Birilerinin dikkatini,
Başımızı derde sokmanın alemi var mı ki?
